Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/818 KARAR NO : 2021/1073 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/12/2021 KARAR TARİHİ : 29/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilince dava dilekçesinde "Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine" denilmek suretiyle Uyap ekranından davasını açtığı ve eldeki esasa kaydının yapıldığı ayrıca davacı vekilinin 29/12/2021 tarihli talebi ile de davalarını Uyap sistemindeki hata sebebi ile Asliye Hukuk Mahkemesi yerine yanlışlıkla Antalya Asliye Ticaret Mahkemesinde açtıklarını beyan ettiği ve dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği anlaşılmış olmakla, sehven mahkememizde Uyap'tan açılan işbu dava dosyasının Asliye Hukuk Mahkemesi'ne tevzi edilmek üzere Tevzi Bürosuna gönderilmesine ve esasının bu şekilde kapatılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki...

    No:12/12 Yıldırım/BURSA DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/07/2019 KARAR TARİHİ : 12/07/2019 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2019 Bursa Tevzi Bürosu tarafından 12/07/2019 tarihinde Mahkememize tevzi edilen Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından; dava dilekçesinin ''Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine '' şeklinde yazılmış ise de; sehven davanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmesi gerekirken Mahkememize tevzi edildiği anlaşıldığından; dosyanın esasının bu şekilde kapatılarak; Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmek üzere Bursa Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

      Maddelerinde düzenlenen anonim şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin bu davanın aynı kanunun 4(1)/a. maddesinden kaynaklanan ticari dava niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın bir miktar paranın ödenmesi talebini içerdiği bu kapsamda 7155 sayılı Yasa'nın 20. maddesi ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesi kapsamında arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu, dava dilekçesi ekinde uyuşmazlık konusuna ilişkin arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı, cevaba cevap dilekçesinde de davanın ticari dava mahiyetinde olmadığından bahisle arabulucuya başvuru şartının bulunmadığı gerekçesiyle davadan önce arabulucuya başvuru yapılmadığının davacı tarafından bildirildiği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında 09.07.2018 tarihinde imzalanan satış sözleşmesinin diğer hususlar başlıklı 8/a maddesinde; “Bandırma 1....

        Maddelerinde düzenlenen anonim şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin bu davanın aynı kanunun 4(1)/a. maddesinden kaynaklanan ticari dava niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın bir miktar paranın ödenmesi talebini içerdiği bu kapsamda 7155 sayılı Yasa'nın 20. maddesi ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesi kapsamında arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu, dava dilekçesi ekinde uyuşmazlık konusuna ilişkin arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı, cevaba cevap dilekçesinde de davanın ticari dava mahiyetinde olmadığından bahisle arabulucuya başvuru şartının bulunmadığı gerekçesiyle davadan önce arabulucuya başvuru yapılmadığının davacı tarafından bildirildiği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında 09.07.2018 tarihinde imzalanan satış sözleşmesinin diğer hususlar başlıklı 8/a maddesinde; “Bandırma 1....

        İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava, taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağı ile tapu harç bedelinin düşürülmüş olması nedeni ile fazla ödenen tapu harç bedelinin iadesi istemine ilişkin olup davacının satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi bulunmamaktadır. Dairemizin görev alanı satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ve el atmanın önlenmesi davalarına ilişkin olup HSK'nın 01/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18.-19.-46. Hukuk Dairelerinin görev alanındadır....

          Dava, noterde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin ifa edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Buna göre, dayanılan satış vaadi sözleşmelerinin noterde yapılması nedeniyle geçerli sözleşmelere dayanıldığı, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

          Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir. Somut olayda;... 1. Noterliği'nin 26.12.1988 tarihli... yevmiye no'lu satış vaadi sözleşmesi ile ..., "kardeşi....'nun ölümüyle... 2....

            - K A R A R - Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan vade farkı alacağının tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalılar vekili, alacağın dayanağı vade farkı faturasının 31.10.2004 tarihli olduğunu, aradan iki yıl geçtikten sonra takibe girişilmesinin doğru olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, geç ödemeden kaynaklanan bir vade farkı alacağının bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan satış ve cari hesap sözleşmesinin eki olan kefalet sözleşmesini davalı ... ...’ın kefil olarak imzaladığını, ancak kefil olunan miktar belli olmadığı için kefaletin varlığından söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddi ile % 40 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir....

              Davanın iki kez işlemsiz bırakılması nedeniyle HMK'nun 320/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı dava dilekçesinde hem satış bedelinin indirilmesini ve hem de manevi tazminat talep ettiğinden, satış bedelinin indirilmesi ve manevi tazminata ilişkin talepleri yönünden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi gereğince davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                a verilen ve davalı ... tarafından oturulan, Kira sözleşmesi bulunmayan taşınmaza yönelik ecrimisil istemine karşı,davalı karşı dava dilekçesinde aynı taşınmaz için yapmış olduğu faydalı masraflar için tazminat talebi istemine ilişkindir. Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevi 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır. Somut olayda, Davacı, mahkeme ilamına esas olan 07.02.1980 tarihli "kat irtifakı kurlmayan dairenin, gayrimenkul satış vaadi" sözleşmesine dayanmamış ve davacının davası haksız işgal nedeni ile ecrimisil ve karşı davacının davasıda faydalı masraflardan kaynaklanan tazminat istemine yöneliktir. Bu nedenle, 4077 Sayılı Yasa kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel hükümlere göre, taşınmazda istenen ecrimisil bedelinin 30.000,00.- TL., karşı davanın 15.000,00.- TL. olduğu anlaşılmakla, H.Y.U.Y.nın 8/1. maddesi gözönünde bulundurulduğunda, dava tarihi ve değeri esas alındığında, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu