Tacirler arası ticari satımlarda satıcının ayıplı ifadan sorumluluğu esas itibariyle Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı madde hükümlerine tâbidir ancak tacirler arasındaki ticari satımlardan kaynaklanan ayıplı ifa hallerinde alıcının muayene ve ihbar külfetlerinin süresi hakkında Türk Ticaret Kanunu 23/1-c madde hükmünde düzenlenmiş olan özel hüküm uygulanacaktır. Satıcının ayıplı ifasına ilişkin diğer konularda ise Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı hükümlerinde düzenlenen genel hükümler uygulama alanı bulacaktır. 6098 sayılı TBK’nun ayıba karşı tekeffül hukuki kurumunu düzenleyen 219 ve devamı maddelerine bakmak gerekir....
Bu husus 4077 sayılı yasanın 4/4 maddesinde "ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihnden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zaralardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yaralanamaz." şeklinde düzenlenmiştir. Davacının söz konusu malı satın almasından itibarin 10 yılı aşkın bir süre geçmiştir. Satıcının ayıp nedeniyle ağır kusuru kanıtlanamadığı gibi ayıbın hile ile gizlendiği de kanıtlanamamıştır.Bu durumda davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
KARAR Davacı, 17/01/2011 tarihinde davalıdan “0 km” araç satın aldığını, aracın kullanırken devamlı ön aksamından rahatsız edici düzeyde ses geldiğini servise gitmesine rağmen sorunun devam ettiğini ve aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın yenisi ile değiştirilmesini mümkün olmaz ise araç bedelinin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, aracın ayıplı olmasından dolayı yenisi ile bedelsiz olarak değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava konusu araç 17/01/2011 tarihinde davacı tarafından satın alınmıştır. Aracın satın alınmasından sonra davacı kullanımındayken dava konusu aracın maddi hasarlı kazalara karıştığı ve araçta hasar oluştuğu anlaşılmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO: HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLLERİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... Tic Ltd Şti kalıp üretim işiyle uğraştığını, işinde titiz ve özenli davrandığını, satılan kalıplarda oluşacak en ufak bir çatlak ya da delik ürünü zayi edeceğinden kalıp üretiminde kalileti ve dayanıklı malzeme kullanan müvekkili bu kapsamda üreteceği kalıplarda ... markasını iyi olmasından dolayı tercih ettiğini, ... Tic. Ltd....
hususlarda bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle davanın kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değişimine ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında ayıplı olarak teslim edildiği iddia olunan emtia nedeniyle ödeme amacıyla verilen çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti(menfi tespit) ve uğranılan zararın tazmini amacıyla maddi ve manevi tazminat davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, sözleşmeye konu malların ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.Davacı şirket, davalıdan 17/03/2016 tarih ve ... nolu faturaya göre ZİG deriyi 67.217,80 Euro bedelle satın almıştır. Davalı tarafça, teslim tarihinden önce 21/03/2016 tarihinde ... Labaratuarında ... testi yaptırılmış ve sonuçlar 1680ppm-1435ppm aralığında çıkmıştır....
DAVA KONUSU : Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından KARAR : KOCAELİ 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 05/06/2018 tarihli ve 2017/377E. 2018/413E. sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıya satılan hurda plastik malzemelerin ayıplı olduğu, icra takibine konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve davalı tarafından yapılan ödemelerin de davacı tarafça kayıt alınmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, 24.12.2014 gün ve 2014/13209 E. ve 2014/1801 K. sayılı ilam ile "Davacı, satıcının ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanmaktadır. Taraflar tacir olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 25/3 maddesi uyarınca malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde ayıp ihbarında bulunulması, açıkça belli değilse malın tesliminden sonra 8 gün içinde muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesi gerekmektedir. Somut olayda mahkemece anılan yasa hükümleri çerçevesinde yeterince araştırma ve inceleme yapılmamıştır....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan aldığı aracın trafik kontrolü sırasında yeni kupanın ruhsata işlenmediğinin tespit edilmesi nedeniyle satılan malın ayıplı olduğunu belirtip 5.500.-TL maddi, 1.500.-TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının satış sözleşmesinin tarafı olmadığını, aracın 4 yıl kullanılmasından sonra davanın açıldığını, BK.nun 207.maddesinde belirtilen 1 yıllık ve TTK.nun 25/3.maddesinde belirtilen 2 günlük sürelerin geçmesi nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı vekiline verilen kesin süre içerisinde kesin sürenin gereğini yerine getirmediğinden davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece kesin süre verilmişse de, kesin süre içinde yatırılacak müzekkere masrafı belirtilmediğinden bu şekilde verilen süre usule uygun bir süre olmayıp, verilen karar usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleşen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-birleştirilen davanın davacısı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı Tasfiye Halinde ...Modem Ltd.Şti.vekili İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/38 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin davalı şirketten kağıt satın aldığını, kağıdın ayıplı çıkan kısmından dolayı zarara uğradığını ileri sürerek, 29.264.-Euro maddi ve 30.000.-Euro manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı....Handels Gmbh vekili davacının müvekkilinden kağıt satın aldığına ve bu kağıdın ayıplı olduğuna dair bir bildirimin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur....