Mdl.vek.Av... ile davalı-davacı ... vek.Av...aralarındaki itirazın iptali-menfi tespit davası hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.12.2006 gün ve 215-200 sayılı hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - 21.7.2004 tarih 25529 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.090.000.000.-TL.ye çıkarılmıştır. Davacının açtığı itirazın iptali davasında davacı yanın icra takibine konu yaptığı tutarın 629.98.-YTL.lık kısmının davalı yanın davacı aleyhine açtığı karşılık davasında (menfi tespit) ise 70.00-YTL.lık isteminin mahkemece reddedildiği görülmektedir. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden reddedilen bu kısımlar gözetildiğinde temyiz eden taraflar yönünden kesin niteliktedir....
Ltd. hakkında verilen menfi tespit hükmünün kesinleştiği, Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesininin anılan ilamında, özellikle teslime konu malların aluid teslim niteliğinde olduğunun tespit edildiği, davalının ödeme yapılması ve akreditif ilişkisinin devamı talebinin dürüstlük kuralına aykırılık taşıyacağı, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, davacı tarafından, davalı Bankaya Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/211 E., 2019/444 K. sayılı menfi tespit kararı ihtaren bildirilmiş olmasına rağmen davalı Bankanın akreditifleri iptal etmeyerek davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının açtığı menfi tespit davasının kısmen kabul edildiği, davalı aracı kuruluşun haciz işleminin haksız olduğu gerekçesiyle 6.500 YTL maddi, 10.000 YTL manevi tazminatın davalı ...Ş.’den tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı aracı kuruluş vekili tarafından temyiz edilmiştir. ../.. -Sayfa2- Dava, davalı sermaye piyasası aracı kuruluşunun haksız haciz işlemi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının açtığı menfi tespit davasına karşı aracı kuruluş açtığı itirazın iptali davasında 22.303.239.919 TL üzerinden Mehmet Demircan’ın takibe itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece takibin 17.266.116.814 TL üzerinden devamına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Davalı aracı kuruluşun alacaklı olduğu, kesinleşen mahkeme kararı ile sabittir. Takibinde haklı çıkan aracı kuruluşun takipten önce yaptığı ihtiyati haciz isteminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2021 NUMARASI : 2021/852E. 2021/1122 DAVA KONUSU : Satıcının Açtığı Menfi Tespit KARAR : İSTANBUL ANADOLU 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 29/09/2021 tarihli ve 2021/852 E. 2021/1122 K. sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
Icra Hukuk Mahkemesi'nde açtığı itiraz davasında Adli Tıp Kurumu'nca imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, daha sonra davacının aynı senede ilişkin olarak borçlu olmadığının tespiti için iş bu davayı açtığı, ancak İcra Hukuk Mahkemesi'nde alınan bilirkişi raporuyla imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, ayrıca davacının aşamalarda senede karşı senetle ispat zorunluluğuna uymadığı, yazılı belge sunmadığı, davayı ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine, davalı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava bonoya dayalı menfi tespit davası olup davacı, dava konusu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ve bu senetten dolayı borçlu bulunmadığını belirterek dava açmıştır....
Somut olayda örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçlulara 19.04.2008 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının takibin kesinleşmesinden sonra taşınmaz haczi talebine ilişkin 07.08.2008 tarihli işleminden sonra 24.04.2009 tarihinde menkul satış talebine yönelik icra takip işlemi yaptığı her iki talep arasında zamanaşımını kesecek bir işleme rastlanmadığından 6 aylık çek zamanaşımının dolduğu, borçlunun bu tarihten sonra 27.12.2010 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2011/5 Esas üzerinden menfi tespit davası açtığı, bu davanın 07.05.2011 tarihinde reddedildiği ve 20.06.2013 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Şu hale göre menfi tespit davası açılmadan önce zamanaşımı gerçekleştiği için, menfi tespit davası açılmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır....
Beyaz Eşya San. ve Tic.A.Ş’nin açtığı menfi tespit davasında poliçe bedelinin Vakıflar Bankasına depo edilmesi nedeniyle poliçenin bedelsiz kaldığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz eden ... Beyaz Eşya A.Ş vekili açılan menfi tespit davasının tarafının Denizbank A.Ş olduğunu, bu konuda poliçe bedelinin tamamının depo edilerek tedbir kararı verildiğini belirterek, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, poliçe keşidecisinin Denizbank A.Ş’ye menfi tespit davası açtığı, bu nedenle itirazın davanın açıldığı mahkemece değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek dosyanın İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, ava dışı .....'...
Zira satış, kapıdan satış olmasa idi davalı satıcının cayma belgesi düzenlenmesine gerek yoktu. Satıcının cayma belgesi düzenleme ihtiyacını duyması, satışın kapıdan satış olduğunu gösterir. Bu hususu davalı satıcının bilmediği de söylenemez. Ancak düzenlenen cayma belgesi 4077 sayılı yasanın 9. maddesi ile yasaya dayanılarak çıkarılan yönetmelik hükümlerine de uygun değildir. Cayma belgesi sözleşmenin ikinci sayfasının arkasına ve sözleşme metnine ilave edilmek suretiyle düzenlendiğinden geçersizdir. Öyle olunca kapıdan satış şeklinde düzenlenen ve henüz davacı alıcının tatil hakkını kullanmadığı sözleşmeden, yasaya uygun cayma belgesi verilmediğinden davacı her zaman için dönebilirler. Mahkemece bu nedenlerle davalı ... A.Ş. hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....