"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın takibe konu yaptığı senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını iddia ederek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davacının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkili bankanın kredi borçlusu ...’nun borcuna karşılık verdiği bononun icra takibine konulduğunu ancak davacının şikayeti üzerine takibin iptaline İcra Mahkemesi’nce karar verildiğini, buna rağmen davacının aynı takip için açtığı bu davanın hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, takibe konulan dört adet çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı şirket vekili, dava konusu çeklerin ciro yolu ile müvekkiline geçtiğini, iyiniyetli olup, aksinin davacı tarafça kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle 05.03.2009 tarihli şikayet dilekçesinde yer alan ifadeye göre temlikten haberi olan davacının 14.04.2009 tarihinde temlik eden alacaklıya karşı açtığı menfi tespit davasının temlikname gözetilerek yazılı şekilde reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece aleyhinde ihtiyati haciz talep olunan... aleyhine menfi tespit davası açtığı ve bu davada çekin ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği gerekçesiyle ... yönünden kabulüne, ... yönünden reddine karar verilmiş, karar ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmiştir. Keşideci... tarafından ...aleyhine açılan menfi tespit davasında alınan ihtiyati tedbir kararı hamilin tedbire konu çeke dayalı olarak mahkemeden ihtiyati haciz kararı istemesini engelleyen bir durum değildir. Hamilin İİK 257 maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz şartları bulunduğu takdirde ödeme yasağı yönünden tedbir konulmuş çek ve senet hakkında mahkemeden ihtiyati haciz kararı istemesi mümkün olup, mahkemece bu talebin incelenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı birleşen menfi tespit - alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine karşı davanın reddine karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı karşı davalı ile davalı karşı davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda "Davacı-karşı davalının davasının reddine, davalı-karşı davacının davasının kabulüne" denildiği halde, gerekçeli kararda 1-)davacı-karşı davalı ...'ın açtığı menfi tespit davasının reddine, 2-) davalı-karşı davacı tarafından açılan ve mahkememiz dosyası ile birleşen 2008/174 esas sayılı dosyasında davalı... aleyhine açılan davanın ispatlanamadığından reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne" denilmiştir....
Anılan Kanunun 72. maddesine göre, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararlarını karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden az olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir.”...
Alıcının, satıcıdan isteyebileceği zarar ise, "menfi zarar"dır. (Örneğin, alıcının, satım sözleşmesinin kuruluşu ve ifası için yaptığı ve artık kendisi için tamamen boşa gitmiş sayılan giderler. Borçlar Kanunu Madde 192/4) Hemen belirtilmelidir ki, alıcının, satılanın tamamen zaptı halinde satıcıya karşı ileri sürebileceği bu istemlerin kabul edilebilmesi için, satıcının kusurlu olup olmaması, sonuca etkili değildir. Zira satıcının bu konudaki sorumluluğu, kusursuz sorumluluktur. Bununla beraber satıcı, menfi zarar dışında, hiç bir kusurun kendisine yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alıcının, satılanın zaptı yüzünden uğradığı diğer her türlü zararlarını da ödemekle yükümlüdür. (Borçlar Kanunu Madde 192/son fıkra)....
Bunun dışında davalı satıcının, ürünleri davacı alıcıya teslimden önce yapacağı kontrollerle ürünlerde var olan ayıbı kolaylıkla tespit etmesinin mümkün olup olmadığı, ürünleri, mesleki bilgi ve donanımları gereğince bilmesi gereken ayıplarla birlikte teslim edip etmediği hususunda inceleme yapılmadığından davalı satıcının TBK m.225 hükmü kapsamında ağır kusurlu olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda değerlendirme yapılamamaktadır. Diğer taraftan, davalı satıcının ağır kusurlu olduğunun tespit edilmemesi ihtimalinde ise; ürünler dava dışı firma tarafından düzenlenen 27.7.2018 tarihli e-fatura ile davacıya iade edilmiştir. Davacı ise davalıya 10 gün sonra 07.8.2018 tarihli iade faturasını düzenlemiştir....
Mahkemece davacı tarafça kesin süre içinde usulüne uygun vekaletname verilmediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen ilk karar, Dairemizin 2012/12404 E. - 2013/11248 K. sayılı ilamı ile vekaletname sunulması için kesin süre verilmediğinden bozulmuş olup, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, ....İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/864 E.-2013/17 K.sayılı dosyasından şikayet nedeniyle takip dosyasındaki haciz ihbarnamelerinin iptal edildiği, davanın konusuz kaldığı, ihtilafın davanın konusuz kalmasına ilişkin değil, vekalet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplandığı, davacının icra hukuk mahkemesine açtığı davada haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verileceğini önceden kesin olarak bilinemeyeceğinden, menfi tespit davasını süresi içerisinde açmasının ihtiyatlı olup, icra hukuk mahkemesindeki talep reddedilirse menfi tespit davasına devam edileceğinden, davacının menfi tespit davası açmasında hukuki yararı olduğu gerekçeleriyle, davanın konusuz kalması nedeniyle bir karar...
Kambiyo senedine karşı menfi tespit davası kambiyo senedinin lehtarı, cirantaları ve hamiline karşı açılabilir. Keşideci açtığı menfi tespit davasında lehdara borçlu olmadığını, ciranta ve hamilin kambiyo senedini keşidecinin zararına bilerek ciro yoluyla devraldığını ispat etmesi gerekir. Davacı kambiyo senedinin cirantası ve hamiline karşı bu davayı açtığına göre ciranta yönünden davanın husumetten reddi isabetsiz olduğu gibi, cirantalar ile hamile karşı birlikte dava açılması usul ve yasaya uygun olduğundan hamil yönünden tefrik kararı verilmesi de doğru değildir. Öte yandan davacının takip sonucu taşınmazı satın alan Fayik Kılıç aleyhine husumet yöneltmesi de mümkündür....