Davacı vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Davacı vekilinin dosyada bulunan vekâletnamesinde tazminat davası açması için özel yetkisi bulunmadığından davacı asil dinlenilerek, vekilinin açtığı tazminat davasına muvafakat edip etmediğinin sorulması gerektiğinin gözetilmemesi, kanuna aykırı, Kabule göre de; 1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, hükmedilen 4.500 TL'nin belirtilen ölçütlere uymayıp az olduğunun gözetilmemesi, 2- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 2-63 sayılı kararında açıklandığı üzere: haksız tutuklamadan kaynaklanan...
Mahkemece alınan Avukat ...tarafından düzenlenen hesap raporunda, davalı sürücünün %60 kusuruna gözetilerek yani müteveffa sürücünün %40 müterafik kusuru nisbetinde indirim yapılmak sureti ile davacı baba ... için 16.346,48 TL, davacı anne ... için 28.644,66 TL ve davacı küçük ... için 19.184,52 TL, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı halde mahkemece, destek sürücünün müterafik kusur indirimi yapılmaksızın bulunan maddi tazminata karar verilmiştir. Oysa ki davalı sürücü ve ZMM sigortacısının sorumluluğu davalı araç sürücüsünün kendi kusuru nisbetindedir. Tazminat miktarından müteveffanın kusuru nisbetinde indirim yapılmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Kaldı ki davacı vekili dava dilekçesinde, davacı anne ... için ve baba ... için 30.000'er TL manevi tazminat talep etmiş ancak davacı anne ve baba için maddi tazminat talep etmemiştir....
Peyzaj Mimarları Odası....Şubesi'nden gelen yazıya göre 47.000,00 TL + KDV kabul edip bu bedele %40 indirim yaparak davayı 22.368,00 TL üzerinden kabul etmiştir. Oysa .... Peyzaj Mimarları Odası....Şubesi'nden gelen yazı cevabında bedelden % 40 indirim yapılacağına ilişkin bir kayıt bulunmadığı gibi ikinci raporda da indirim yapılması gerektiğinden bahsedilmemektedir. Bu nedenle mahkemenin hem ikinci bilirkişi raporuyla çelişen hem de kendi içinde çelişkiler bulunan üçüncü bilirkişi raporunda gerekçelendirilmeyen %40 indirim oranını uygulayarak bedel hesabı doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş öncelikle .......
Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 52. maddesi (818 sayılı BK 44) gereğince davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerekirken indirim yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. 3-Hakim, manevi tazminata TBK'nun 56 (eski BK 47) maddesi hükmüne göre, özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak hükmeder. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır....
Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında sigortalının kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur....
Davacı taraf, davacının davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle maluliyeti oluştuğunu iddia ederek tazminat isteminde bulunmuş; davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan maluliyet oranı % 31,2 olarak bilirkişi heyeti tarafından saptanmış; mahkemenin hükme esas aldığı 17.03.2015 tarihli hesap bilirkişisi raporunda, davacının gelirine ilişkin dosyada belge bulunmadığı gerekçesiyle, davacının geliri asgari ücret olarak kabul edilmek suretiyle 169.011,49 TL. tazminat hesaplanmıştır. Davacı tarafın, davacının ... Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü'nde öğrenci olduğunu; yükseköğrenimine devam eden davacının elde edeceği gelirin asgari ücretin üzerinde olacağını ileri sürerek gelir konusunda emsal araştırması yapılmasını talep ettiği; ancak, bu yönde bir araştırma yapılmadan, davacının gelirinin asgari ücret olarak esas alındığı hesap raporuna göre tazminatın belirlendiği görülmektedir. Davacının, davaya konu kaza tarihinde ve davanın devamı sırasında ......
Mahkemece; maddi zararların kurumca karşılandığından bahisle maddi tazminat taleplerinin reddine, manevi tazminat taleplerinin ise kısmen kabulüne karar verilerek, her davacı için 5.000,00 er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/01/2001 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalı ...’den alınıp davacılara verilmesine hükmedilmiştir.Mahkemece, davalılar ... ... ve ... yararına, reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden 4.595,86 TL nispi vekalet ücretine; davalılar ... Halı İmalat San.ve Tic.A.Ş ve ... yararına ise reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden 1.980,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.“Maddi tazminat isteminin tamamen veya kısmen reddi davacıya Kurumca ödenen gelirlerin yargılama sırasında peşin sermaye değerindeki artışlardan veya 818 sayılı BK' nun 43 ve 44. (6098 sayılı TBK. M 51 ve 52 ) maddeleri uyarınca yapılan takdiri indirimden kaynaklanıyorsa (ki çoğu kez böyledir) davalı yararına avukatlık ücreti takdir olunmaz....
İlk derece mahkemesince; mahkemece alınan bilirkişi rapor ve ek raporu gereği davalı güvenlik şirketinin ayıplı hizmet sunduğu bu nedenle oluşan maddi zarardan sorumlu olduğunu, BK m.58 gereği manevi tazminat şartları oluşmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 53.611,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebinin reddine karar süresinde davalı vekilince istinaf edilmiştir....
Her ne kadar davacı tarafından kargoya teslim edilen emtianın karşı tarafa ulaştırılmadığından bahisle ve manevi acı duydukları gerekçesi ile olay ile ilgili manevi tazminatta talep edilmiş ise de, olayın incelenmesine dosya kapsamına göre teslim edilmeyen emtia yönünden davacının alacak hakkı bulunmadığı belirlenmiş ise de, davacı şirketin tüzel kişi şahsiyetine yönelik manevi tazmini gerektirir haksız eylemin tespit edilmesi nedeni ile manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
nin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğuna; davacının manevi tazminat istemine ilişkin davasının kısmen kabulü ile ....000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan .../09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. ...-6100 Sayılı HMK.'nun geçici .../....maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.'nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren ....890,00 TL’ye çıkarılmıştır. Davalılar ... ve ...'in temyize konu maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarına ilişkin olarak hükmedilen maddi tazminat miktarı, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir....