Bu haklar; sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim ya da ücretsiz onarım isteme hakları ile genel hükümlere göre tazminat isteme hakkıdır. Bunlarda ilk üçü, yani dönme, bedelden indirim ve ücretsiz onarım isteme hakları seçimlik haktır. Tazminat isteme hakkı ise, iş sahibinin zarar görmesi şartıyla her üç seçimlik hakla birlikte istenebilir. Bu haklar sınırlı olarak sayılmış olduğu için bunlar genişletilemez. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def'i olarak ileri sürebilir....
belirtildiği üzere TCK'nin 53/5. maddesinin uygulanmamasının ya da sınırlı uygulanmasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu ve sanık aleyhine zimmet suçu yönünden temyiz bulunmayan 05/08/2013 tarihli hükmün Dairemizin 15/07/2014 tarihli ilamıyla kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla bozulmasına karar verildiği halde, sanık hakkında CMUK'un 326/son maddesine aykırı olarak 5237 sayılı TCK'nin 53/5. maddesinin yazılı şekilde uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak zimmet suçundan kurulan hükme ilişkin hüküm fıkrasının (B-7) numaralı bendinde yer alan "TCK'nun 53/5. maddesi uyarınca sanığa hükmedilen hapis cezasının infazından sonra başlamak üzere takdiren 4 yıl süre ile sanığın KOOPERATİF YÖNETİCİSİ OLMASINDAN...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Suç tarihinde tanık ...’e ait olan .... plakalı aracın muayenesinin sanık tarafından sahte olarak yapıldığının iddia ve kabul edildiği olayda; tanık İsmail’in arkadaşı olan .... aracılığı ile aracının muayenesini yaptırdığını, .....in kendisine kuaförde çalışan birisine muayeneyi yaptırdığını söylediğini, sanığı daha önce hiç görmediğini ifade etmiş olması, tanık ...’in ....ail’e ait aracın muayenesini sanığa ruhsatı vermek suretiyle yaptırdığını söylemiş olması, sanığın ise ...’i tanımadığını söyleyerek suçlamayı kabul etmemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde tespiti açısından; sanığın mukayeseye esas imza ve rakam örnekleri alınıp suça konu araca ait motorlu araç trafik belgesinin arka yüzünde bulunan birinci sıradaki "ARACIN MUAYENESİ" bölümünde yer alan rakam ve imzanın sanığa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, toplanan...
Bu durumda, dava konusu katma değer vergileri ve kesilen vergi ziyaı cezalarının defter ve belgelerin ibraz edilmemesinden kaynaklanan kısmında hukuka uygunluk bulunmadığından, ısrar kararının davanın kısmen reddine dair hüküm fıkrasının bozulması gerekmektedir. Davalının temyiz istemi yönünden: I-Kararın, cezalı tarhiyatın defter belge ibraz etmemeden kaynaklanan kısmı yönünden davanın kısmen kabulüne dair hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz isteminin incelenmesi: Davacının temyiz istemi yönünden yapılan hukuki değerlendirme uyarınca ısrar kararının anılan hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir....
İlk derece mahkemesince sözleşmeye konu ürünlerin ayıplı olup olmadığının tespiti konusunda mahallinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi dosyaya ibraz ettiği gerekçeli ve ayrıntılı raporunda teslim edilen ürünleri ayrıntılı olarak inceleyerek ayıpların kullanım hatasından kaynaklanmadığını, imalattan kaynaklı ayıplı mal olduğunu, ayıp oranında indirim tutarının 4.441,00 TL olduğunu belirtmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; satışa konu ürünlerin ayıp bulunup bulunmadığı, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini talep etmekte haklı olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır....
Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; dava konusu tahakkuk işleminin, stoklardan kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, 3. Davalı idare temyiz isteminin kabulüne, 4. Kararın; tahakkuk işleminin, sabit kıymetlerden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA, 5. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına, 28/11/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi. (X)- KARŞI OY: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan Bölge İdare Mahkemesi kararının, tahakkuk işleminin, sabit kıymetlerden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın anılan hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, davalının temyiz isteminin de reddi gerektiği görüşüyle Kararın belirtilen kısmına katılmıyorum....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/540 Esas KARAR NO : 2021/605 Karar DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/08/2019 KARAR TARİHİ : 27/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait ... plakalı traktörün, davalı ... Sigorta A.Ş tarafından ... numaralı ... Traktör Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, müvekkiline ait aracın 06/11/2017 tarihinde ......
Takip ve dava tarihinde 6001 sayılı Kanun'un 30/5 maddesi gereğince geçiş bedelinin geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi halinde araç sahibinin geçiş ücretini 4 kat cezası ile birlikte ödemesi gerektiği düzenlenmiş olup bu bedelden davalı araç malikinin sorumlu olacağına ilişkin düzenleme dikkate alınarak davalının takibe konu bedelden sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Tüm dosya kapsamından davalıya ait olduğu anlaşılan ... plakalı araçların dosyaya sunulan fotoğraf örneklerinde görüldüğü üzere otoyoldan ücret ödemeden geçtiği sabittir. 6001 sayılı Kanun'un 30/5 maddesi gereğince geçiş bedelinin geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi halinde araç sahibinin geçiş ücretini 4 kat cezası ile birlikte ödemesi gerektiği düzenlenmiş olup bu bedelden davalı araç maliki sorumludur....
- K A R A R - Dava, satım akdinin feshi ile satım bedeli olarak verilen ve icra takibine konu edilen çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin ithalatçı firma olduğunu, satıcılara ürünlerin gerekli belgeleri eklenerek gönderildiğini garanti belgesi ve yasal mevzuata ilişkin belgelerin davacıya gönderilmemesinde müvekkilinin menfaati olamayacağını, belge eksikliğinin giderilmesiyle ilgili bildirimde bulunulmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış konusu mallarla ilgili ayıp olarak ileri sürülen garanti belgesi ve yasal belgelerin, bulunmadığı iddiası aktin feshini gerektirecek ayıp sayılmayacağı gibi muhik sebep sayılarak bedelden indirim yapılmasının doğru olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Eser, kararlaştırılan götürü ücretten daha fazla masraf ve emekle meydana çıkarılsa bile, yüklenici kural olarak götürü bedelin artırımını isteyemeyeceği gibi daha az masraf ve emekle yapılmış olsa da iş sahibi bedelden indirim yapılmasını talep edemez. Somut olaya gelince; yapılan keşif sonucu düzenlenen 27.02.2009 tarihli bilirkişi raporunda eserdeki ayıpların nitelikleri açıklanmış, parasal karşılığı ise 6.000,00 TL olarak belirtilmiştir. Ayıplı işlerin tümü, davalının sözleşmeyle yapımını üstlendiği iş kalemlerine ilişkindir. 05.06.2008 keşide tarihli ve 5.000,00 TL bedelli çek de iş bedeline karşılık verildiğinden, eserin bedeli olarak artık bu çekin ödenmesi gerekmez. Ne var ki, davacı kararlaştırılan götürü bedel olan 86.000,00 TL’nin 83.000,00 TL’lık bölümünü ödediğinden, eserdeki ayıplı işler sebebiyle davalıya 3.000,00 TL borçludur....