Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davaların kabulüne karar verilmiş olup; sözleşmelerin iptali istemine ilişkin davaların ise satış vaadi sözleşmelerinin hile, baskı ve ikrah altında yapıldığı ve sözleşmelerin geçersiz olduğu hususunun mevcut delil durumu ile ispatlanamadığından bahisle reddine karar verilmiştir....

    Dava, Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) talebinden ibarettir. Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 25.07.2017 tarihli davadilekçesinde; müvekkilinin Mersin ili. Erdemli İlçesi. Türbe Mahallesi su deposu mevkiinde kam tapunun 118 ada 38 parselinde davalı adına kayıtlı hisseyi Erdemli 1....

    Davalı alacaklı Hayat Varlık Yönetim A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Mersin 7.İcra Müdürlüğünün 2019/10057 Esas sayılı dosyası kapsamında borçlu T3 aleyhine icra takibi başlattıklarını, Mersin ili, Mezitli ilçesi, Doğu mahallesi, Cirman mevkii,102 ada, 127 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına haciz konulduğunu, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldıktan sonra haciz yapılmasının sözleşme alacaklısının konumunu zorlaştırmayacağını, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi; tescil işlemi gerçekleşmedikçe bu kişi adına mülkiyet intikal etmediği için yapılan itirazların önleyici nitelikte olmadığını, bu durumda davacı tarafın itirazlarının haksız olup hukuk düzenine aykırı olduğunu, çünkü taşınmaz icra dairesince satılırken hazırlanan mükellefiyetler listesinde taşınmaz satış vaadi şerhi listenin başında gösterildiğini, davacı tarafın taşınmaz satış vaadi sözleşmesini hem yeni malike karşı ileri sürebileceği, hem de bu süre zarfı içinde taşınmazın maliki olmak...

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.09.2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 21.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... Köyü'nde bulunan 611 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, 20/08/2014 tarihli davalıya yapılan satış nedeniyle müvekkiline bilgi verilmediğini, müvekkilinin satış bedeli ile masraflarını ödemeye hazır olduğunu belirterek tapunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir....

      Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığında 818 sayılı BK’nin 96 ve 106. maddeleri dikkate alınması gerekir. Somut olayda; davacı noterden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını iddia ederek tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Davacı ile bir kısım davalılar arasında yapılan biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen bedelin davacı tarafça nakten ve tamamen ödendiği sözleşmede belirtilmiştir....

        Mahkemece; taraflar arasında 05/10/1998 tarihli Gayrimenkul Devir ve Ferağ Sözleşmesinin düzenlendiği, davacı tarafın kesinleşen mahkeme ilamları uyarınca 13.636,36 USD alacağı takip konusu yaptığı eski BK'nun 125.maddesi ( yeni TBK'nun 146.maddesi) uyarınca 10 yıllık zaman aşımı süresinin olayda uygulanması gerektiği sözleşme tarihi ile takip tarihi arasında 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, davacının davasının, davalının ise kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. 1-Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Dava; taşınmaz satış vaadinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşme hukuksal sebebine dayalı iade davasıdır. Mahkeme, davanın zamanaşımından reddine karar vermiştir....

          Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri şahsi hak doğuran sözleşmelerdendir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.11.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... Sigorta Fonu vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı kısmi tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Dayanılan 11.7.1990 tarihli satış vaadi sözleşmesinin tarafları davacı ile dava dışı ... A.Ş.dir. Satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh konularak kuvvetlendirilmemiştir. Bu hali ile satış vaadi alan alacaklısı sözleşmeden kaynaklanan haklarını taşınmaza sonradan kayden malik olan iyiniyetli kişilere karşı ileri süremez....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Temyiz isteği, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasında taşınmaz tapu kayıtlarına konulan ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına ilişkin olup, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi dairemize ait değildir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 23.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,23.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.03.2007 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 1175 ada 102 parsel numaralı taşınmazda bulunan 3 numaralı bağımsız bölümü 24.05.2009 tarihinde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, bedelini ödediğini, kullanımında olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, satış vaadi sözleşmesine konu binanın kaçak ve ruhsatsız olduğunu, kat mülkiyeti ya da kat irtifakı bulunmadığından sözleşmenin geçerli olmadığını, davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu