Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2019 NUMARASI : 2017/954 ESAS - 2019/272 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İfa Edilmemesinden Kaynaklanan KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya 1....

A.Ş. arasında taşınmaz satış vaadi ön sözleşmesinin imzalandığı ve ayrıca davacı ve dava dışı ... arasında şirket hisse devrine yönelik satış vaadi sözleşmesinin imzalandığı ve her iki sözleşmede de davalının simsar olarak yer aldığı, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 520/3 maddesinde aynen "Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz" şeklinde düzenleme bulunduğu, dosya kapsamında göre davalının davacı ve dava dışı ......

    Kat ve toplam da 169.500 TL bedelle davalı tarafından satımı gerçekleştiği, tüm ödemeleri yaptığı, sözleşmesinin 3.1 md teslim tarihi 31/12/2013 olduğu teslim tarihi üzerinden 77 aydan fazla fazla bir süre geçtiği, dava tarihi ile proje de ifa imkansızlıgı başlamış olduğu, borçlunun temerrüdü sonucu borcun ifası alacaklı için yararsız kalmıssa geçikme zammı isteme hakkı olduğu, borcun ifa edememesi doğan zararın giderilmesini isteyebileceği veya sözlşemeden dönebileceği, şirkete ödenen 169.500 TL yargıtay içtihatları ile denkleştirici adalet prensibi uygulanarak güncellenmesi ve çıkan bedelin dava tarihinden tibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini, talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

    Zilyetliğin devri için belirli bir süre konulmuş olan ticari satışlarda, satıcı temerrüde düşerse alıcının, devir isteminden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararının giderilmesini istediği kabul edilir." Borçlunun temerrüdü halinde alacaklının seçimlik haklarının düzenlendiği aynı yasanın 125. maddesine göre ise "... Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler." Eldeki davada; taraflar arasındaki sözleşmede malın teslim tarihi, sipariş tarihinden (01.06.2017) itibaren 10-12 hafta olarak belirlenmiş olup 12 hafta olarak kabulünde 01.09.2017 tarihine tekabül etmektedir....

      adına tapuda kayıtlıdır. 10.07.1978 tarih 4246 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinin alacaklısı davalı ... ve ... oğlu 1956 doğumlu ...’in, tapu malikinin mirasçısı olduğu dosya arasında mevcut muris ... ’e ait Koçarlı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/336-345 sayılı veraset ilamı ile sabittir. Buna göre dava konusu taşınmazın taraflar arasında elbirliği ortaklığı hükümlerine tabi olduğu tartışmasızdır. Elbirliği ortaklığında bir paydaşın tasarrufu ile diğer paydaşların zarar görmemesi; bir başka anlatımla diğer paydaşların dışa karşı korunması gerekir. Bunun sonucu, her türlü tasarruf tüm paydaşların oluru ile mümkündür. Somut olayda satış vaadi elbirliği ortakları arasında yapılmıştır. Satıcı maliklerin payları alıcı malike geçeceğinden ortaklar malikler zarar görmeyecektir. Hal böyle olunca elbirliği ortaklar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....

        Borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa. 6098 sayılı TBK'nın 125. maddesine göre; Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir. 6098 sayılı yasanın ifada sıra başlıklı 97....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, yüklenici olan davalıdan 22.2.1999 tarihli noter satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı dairenin bedelini ödediğini, kaba inşaat olarak 1.12.1999 tarihinde bitirilip teslimi gerekirken davalının edimini yerine getirmediğini, arsa sahiplerinin açtığı dava sonucu 4.6.2002 tarihinde yüklenici ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin fesh edildiğini,davalının edimini ifa imkanının ortadan kalktığını ileri sürerek, rayiç değer ile geç teslim nedeniyle oluşan kira kaybı için fazlasını saklı tutarak 10 000 000 000 TL nin davalıdan faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir. Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s. 427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Somut olayda sözleşme ifa edilemeyeceğinden cezai şart talep hakkı da kalmamış olup bu husustaki değerlendirmede de bir yanılgı bulunmamaktadır....

            Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda 5040/40320 oranındaki payın tapu kayıt maliki davalıların murisi ...'dir Adana 5. Noterliğinin 23.05.1989 tarih 13420 yevmiye no'lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesine göre muris Aydın dava konusu taşınmazdaki payının tamamını davacıya satmayı vaat etmiştir. Muris Aydın'ın tapu kaydındaki payı paylı mülkiyet şeklindedir....

              Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasındaki satış sözleşmesinin kararlaştırılan tarihte ifa edilmediği, Meram Belediyesi ile ... Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedilmesi neticesi ifasının da mümkün olmadığı, yüklenici ... Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, ... aleyhine Konya 1....

                UYAP Entegrasyonu