Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacılar, dava konusu 92 parsel numaralı taşınmazda davalı adına kayıtlı olan hisseyi 03.10.1961 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile aldıklarını, halen zilyedi olduklarını, tapuda da işlem yapılmış olmasına rağmen davalının aynı parselde paydaş olarak kayıtlı bulunduğunu belirterek davalı adına olan kaydın iptali isteğinde bulunmuşlardır. Birleşen dosyada ise; davalı-davacı ... , davalıların iptalini istedikleri 92 parseldeki hissesinin, Kadastro Mahkemesinin 11.03.2005 tarihinde kesinleşen ilamı uyarınca hükmen tescil edildiğini, davalılar adına idari işlemle yapılan tescilin ise eldeki davanın yargılaması aşamasında 03.10.1961 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanılarak yapıldığından geçersiz olduğunu belirterek, iptali ile mülkiyetin iadesi isteminde bulunmuştur....

    Noterliğinde 'Düzenleme Şeklinde Mülkiyetin Saklı Tutulması Kaydıyla Satış Sözleşmesi' yapıldığını, sözleşme gereği 2008 model Audi marka ... plakalı aracını 51.000,00 TL bedelle sattığını, davalının araç satış bedelini 10/12/2016 tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, işbu sözleşmeye konu aracın TMK 764. maddesi uyarınca Beyşehir Noterliğinin 31/05/2016 tarihli noter özel siciline kaydedildiğini, davalı herhangi bir ödemede bulunmadığından satış bedelini 7 gün içerisinde ödemesi aksi halde sözleşmenin fesholunacağına dair ihtarın gönderildiğini, davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığından dava konusu satış sözleşmesinin taraflarınca feshedildiğini belirterek, aracın kullanılmasından kaynaklı tazminat hakları saklı kalması kaydıyla dava konusu sözleşmenin feshi, aracın trafik kayıtlarının iptali, tekrar adına tescili ile aracın iadesine ve dava konusu araç kayıtları üzerinde varsa haciz, tedbir gibi her türlü takyidatların kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir...

      Noterliğinin 06/02/2017 tarih ve 06074 yevmiye nolu Muhafaza Kaydı ile Satış Sözleşmesi dosyamız içerisine getirtilmiş, bilahare davalı beyanları ile davacı tarafça açılan iş bu davasındaki iddia ve taleplerinin doğru olduğu yönünde beyanda bulunduğu, bu kapsamda yapılacak başka bir işlem kalmadığından davanın kabul nedeni ile kabulüne, taraflar arasında düzenlenen Mülkiyeti Muhafaza Kaydı ile Satış Sözleşmesine dair Bursa 16. Noterliğinin 06/02/2017 tarih ve 06074 yevmiye nolu sözleşmesinin satış koşulları davalı tarafça yerine getirilmeyip, 115.000,00 TL satış bedelinin ödenmediği anlaşıldığından sözleşmenin feshinin tespiti ile sözleşmeye konu Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescilinde kayıtlı 41 L ......

        Noterliğinin 16.02.2018 tarih ... yevmiye nolu düzenleme şeklinde mülkiyeti saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesinin feshi ile 06 ... 4757 plakalı, BMC Marka, Cinsi Kamyon-Damperli olan, ISLE235021849044 motor nolu, NMC935FDELK300098 şasi nolu, 2009 model, Pro935 FDE 8x4 Dizel yakıtlı aracın müvekkile iadesi ve müvekkil adına tesciline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır. Dava, dava dilekçesinde gösterilen ve taraflarca mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla muhafaza tanzim edilen satış sözleşmesinin feshine ve satış sözleşmesine konu aracın davacıya iadesi ve davacı adına tesciline karar verilmesine ilişkin açılmış alacak davasıdır. Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçilmiş, Ankara Noterler Birliği Başkanlığı'na, Yenimahalle 5....

          ye ait olduğuna karar verildiğini bildirerek, mülkiyetin ...'ye ait olduğuna ilişkin tespitin iptali, mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ve Kadastro Mahkemesine sunulmuş sulh sözleşmesinin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 17.3.2010 tarihli kararla, mülkiyetin tespiti ve önceki tespitin iptaline ilişkin dosyanın ayrılmasına, sulh sözleşmesinin iptaline ilişkin talebin reddine karar verilmekle, davacı vekili tarafından temyiz edilen karar, Dairemizin 22.5.2012 tarihli ve 2012/3747-4399 sayılı kararı ile, her iki davanın birlikte görülmesi gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak ve ayrılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda sulhnamenin iptali istemli asıl dava ile mülkiyetin tesipti ve önceki tespitin iptali istemli birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Noterliğinin 30.11.2016 tarih ve 38337 sayılı düzenleme şeklide mülkiyetin saklı tutulması satış sözleşmesi uyarınca sözleşmede belirtilen alacak iddiasının devam edip etmediğinin 15 gün içerisinde bildirilmesi, cevap verilmediği durumda alacak kaydının bulunmadığı kabul edileceğine ilişkin yazının 27.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak yazının Samet UÇAR'a tebliğ edilmiş olmasına karşın alacak ilişkisinin devam ettiğine dair bir bildirim yapılmadığını, dolayısıyla mülkiyeti muhafaza kaydı sözleşmesinde belirtilen senedin tamamının borçlu alıcı tarafından ödenip ödenmediğinin dairece araştırılarak aracın mülkiyetinin alıcıya geçip geçmediğinin değerlendirilmesi yapılmış olup Samet UÇAR tarafından alacak ilişkisinin devam ettiğine dair bir bildirim yapılmaması sebebiyle mülkiyetin alıcıya geçtiğinden tahsilat işlemlerine devam edildiğini, bununla birlikte Düzenleme Şeklinde Mülkiyetin Saklı Tutulması Kaydıyla Satış Sözleşmesi'nin incelenmesi neticesinde sözleşme tarihinin 30.11.2016...

            İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, Noterden resmi olarak yapılan araç satış sözleşmesinin iptali ile mülkiyetin tespiti istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19., 46. veya 57. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

            İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla ticari araç satım sözleşmesi uyarınca araç satış bedelinin ödenmediği iddiasıyla sözleşmenin iptali,aracın teslimi ve araç değer kaybı ve kullanım bedelinin tazmini davasıdır. Mahkememizce davaya konu ----- plaka sayılı aracın üzerindeki tüm ------- Müdürlüğünden celp edilmiş olmakla, dosyamız içerisine alınmıştır. Davalı şirketin sicil ------------ celbedilmiştir. Mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesi ve tescil işlemi ilgili noterliklerden celbedilmiştir. Davaya konu aracın mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış sözleşmesinde ----------- vade tarihli senetlere-------.Noterliğince düzenlenen ödememe protestoları dosya içerisindedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.01.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil veya alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 18.10.2006 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise satış bedelinin ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı, dayanılan satış vaadi sözleşmesinin ifasını teminen davacının bildirdiği ... isimli kişiyi vekil tayin ettiğini, ancak taşınmaz mülkiyetinin davacıya değil dava dışı kişilere geçirildiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, davanın reddini savunmuştur....

                Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda; satış vaadi sözleşmesi ve ek satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmazın tapu kaydında arsa vasfında olmasına rağmen davalı banka tarafından şube lokali olarak kullanıldığı, 27.06.2007 tarihli ek satış vaadi sözleşmesinin ikinci bendinde satış vaadine konu taşınmazda sözleşme bitiminden sonra 32 ay boyunca davacı tarafından davalı bankaya kiralama hakkı verildiği, 32 aylık süreden sonraki 5 yıl içinde her 2 tarafın üzerinde anlaşacağı kira bedeli ile bankaya kiralama olanağı tanındığı görülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu