WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, davalı adına kayıtlı olan iş makinesinin devir işleminin noterlikçe yapılmaması ve davacı şirketin kestiği faturadaki imzanın şirket temsilcisine ait olmaması iddialarına dayalı olarak Ticaret ve Sanayi Odasındaki kaydın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Davalı vekili, B.K.'nun 31. maddesine göre hata ve hile iddialarının bir yıl içinde ileri sürülmesi gerektiğini, bu sürenin geçtiğini, makinenin faturalı olarak sicile tescil edildiğini, harici satış olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, noterlerce yapılmayan satış ve devir işlemlerinin sicile kayıtlı olan araçlar bakımından geçersiz olduğu, satış işleminin yapıldığı tarihte şirket temsilcisinin davacı olduğu, başka bir şirket temsilcisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, iş makinesinin kaydının iptali ile davacıya iadesine ve davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan babası...'un 11 parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 payını davalı kızkardeşi ...'ya satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, mümkün olmaması halinde tenkisine karar verilmesini istemiştir. Davalı, temlik işleminin gerçek satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, "muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı" işlemin gerçek satış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      in adına tescilli bulunan dava konusu taşınmazı diğer davalı arkadaşına tapuda satış yaparak devrettiği, duruşma sırasında, satıştan önce nafaka borcundan haberdar olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Davacının eldeki bu davayı açmaktaki amacı, satış işleminin kendisi yönünden geçersizliğini sağlayarak alacağına kavuşmak olduğundan, yerel mahkemece, yukarıda açıklanan olgular gözetilerek, davacının icra takip alacağını alabilmesine imkan sağlayacak ölçüde haciz ve satış isteyebilmesine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde satış işleminin iptaline karar verilmesi, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır....

        ın elinde haczedildiğini, haciz sırasında harç üzerinde plaka bulunmadığını, fiili zilyetlik karinesi nedeniyle usulüne uygun olarak haciz işlemi yapıldığını savunarak davanın reddini istemiş, karşı davasında ise dava konusu traktörün gerçekte borçluya ait olduğunu, davalılardan mal kaçırma amacıyla haricen satış yapıldığını ve tescil işleminin yapılmadığını savunarak davacı adına olan satış işleminin iptaline karar verlmesini talep etmiştir. Davalı borçlular davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece dava konusu traktörün dava dışı ... tarafından davacı 3.kişiye noter satış sözleşmesiyle 3.1.2011 tarihinde satıldığı, fiili haciz tarihinin 28.1.2011 olduğu, davacıya yapılan satış işleminin geçerli olup tescilin idari bir işlem olduğu, aracın önceki maliki davadışı ... tarafından davacıya satılması nedeniyle bu satış adına açılmıştır....

          Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; 159 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1.240.000/8.891.351 hissesi (12.400,00 metrekare) 6292 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi uyarınca davalıya satıldığını ancak satış işleminin aynı kanun ve 355 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğine aykırı olduğunu belirterek taşınmazın satış işleminin ve tapu kaydının aynı Kanun'un 11/4 nci maddesi uyarınca iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

            Davalı ... 6183 sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince davanın 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını satış işleminin tarafı olmadığından kendisine husumet yöneltilemiyeceğini vergi incelemesinin 2001 yılı Mart ayında başlatıldığını ve borcun 1997-1998-1999 ve 2000 yıllarına ait olduğunu, ihtiyati tahakkukun ise 1.6.2001'de yapıldığını, 22.4.1994 tasarruf tarihinde borcun doğmadığını, taşınmazın eşi tarafından bedeli ödenerek alındığını, tahakkuk eden vergilerle ilgili Manisa Vergi Mahkemesine açtığı davaların bekletici mesele yapılarak davanın reddini istemiştir. Davalı Hafize ... vekili, dava konusu satış işleminin 22.4.1994 tarihinde yapıldığını, davanın ise 26.3.2004'de açıldığını 6183 Sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince 5. yıllık zamanaşımı süresi dolduğunu müvekkilinin borcu bulunmadığını tasarrufun borçtan önce yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

              HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu dava konusu ... parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün 420.000 TL bedelle satışı konusunda davalı ile anlaştıklarını, İngiltere’de olduğu dönemde anlaşma sağlandığından davalının kendisine 18.05.2012 vade tarihli ve 420.000 TL bedelli bono verdiğini, ayrıca satış işleminin davalının belirleyeceği vekiller aracılığıyla yapılacağı hususunda da anlaşmaları nedeniyle bonoya güvenerek davalının isteği üzerine dava dışı ...’a satış için vekaletname verdiğini, taşınmazın 13.04.2012 tarihinde vekil tarafından davalıya satış suretiyle devredildiğini, ancak satıştan sonra bononun ödeme günü geldiğinde davalının satış bedelini ödemeyeceğini belirttiğini, bunun üzerine ... 7. İcra Müdürlüğünün 2012/12066 E. nolu dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının imzaya itirazı üzerine ... 14....

                arasındaki satış işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir....

                  a satarak devir ettiği, satış işleminin muvazaalı olduğu, davalı 3.kişi Kadriye'nin borçlu şirketin mali müşaviri olan eşi nedeniyle borçlu şirketin ve borçlunun mali durumunu bilebilecek kişilerden olduğu, taşınmazı 3.kişiden satın alan davalı ...'...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayıt düzeltim istemli Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, depremde binanın yıkılması sonrası Tapu Müdürlüğü tarafından kat irtifakının terkin edildiği, sonrasında taşınmazla ilgili açılan davada ortaklığın giderilmesine karar verildiği, kat irtifakı terkin edilmeseydi ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesinin de mümkün olmayacağı, bu nedenle yasal olmayan şekilde ve Mahkemenin yetkisi yok sayılarak Tapu Müdürlüğü'nce yapılan irtifakın terkin işleminin iptali ile Mahkemenin ortaklığın satış suretiyle giderilmesi kararı da yasal olmayan bu terkin işlemine dayandığından taşınmazdaki kat irtifakının yeniden tesisini takiben, yasal şekilde kat irtifakının terkin işleminin yapılmasına kadar Satış Memurluğu'nun satış kararının ihtiyati tedbir yoluyla ertelenmesine karar verilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca...

                      UYAP Entegrasyonu