Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

durdurulmasına yönelik tedbir kararı verildiğini, bunun üzerine talimat icra müdürlüğüne yazılan talimat ile satışın durdurulduğunu, akabinde 28/07/2022 tarihinde İstanbul 27.İcra Hukuk Mahkemesince satışın durdurulmasına dair karardan vazgeçerek satışın devamına karar verildiğini, bunun üzerine esas icra müdürlüğünce talimat müdürlüğüne yazı yazılarak satışın durdurulması kararının iptal edildiğinin bildirildiğini, 28/07/2022 tarihinde taşınmazın ihalesinin yapıldığını, icra müdürlüğünün mahkemenin satışın durdurulması kararından sonra yeniden satış kararı ve satış işlemlerine başlaması gerekirken, taşınmazın satışına devam edildiğini, satışın durdurulması kararı ile birlikte ihaleye katılacak olanların iradesinin bu sebeple sakatlanmış olduğunu, satışa katılmak isteyenlerin satışın durdurma kararından sonra bu satışa katılmaktan vazgeçmiş olduklarını, icra müdürlüğünce satışın durdurulması kararından sonra satışın devamına karar verilmesi hususunun yeniden ilan edilmesi gerektiğini...

Somut olayda, davacı tarafından, davalı banka ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi'ndeki kefaletinin, eş rızası bölümündeki imzanın eşine ait olmadığı, eşinin okur yazarlığı bulunmadığı, bu nedenle kefaletinin geçersiz olduğu iddia edilerek menfi tespit davası açılmış ve icra dosyasındaki satış işlemlerinin durdurulması yönünde tedbir talebinde bulunulmuştur. İİK'nun 72/3 maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilmesi mümkün olmadığı gibi, teminatlı ya da teminatsız olarak uygulanabilecek tedbir türü de icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesidir. Davacı tarafın talebi, satışın durdurulmasına ilişkin olup, İİK'nun 72/3 maddesine göre tedbiren satışın durdurulması da mümkün değildir....

Dahili davalı Oğuz vekili cevap ve istinaf dilekçesinde özetle; Davanın reddine, satışın durdurulması yönündeki kararın kaldırılmasına, olmadığı takdirde itirazı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan 25/09/2019 tarihli ara karar uyarınca ; Dava konusu taşınmazın satışının teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Dahili davalı T5 vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; 25/09/2019 tarihli satışın durdurulması yönündeki ara kararı istinaf etmiştir....

Davacının istinaf dilekçesinde satışın tedbiren durdurulması ve satış kararının iptali talep olunmakla istinaf mahkemesince bu yönde bir karar verilemeyeceğinden, icra mahkemelerince satışın durdurulması talepleri ile ilgili verilen kararların istinaf incelemesi İİk nun 363. Maddesi kapsamında talep edilemeyeceğinden davacının istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM:Gerekçesi yukarda açıklandığı üzere 1- Davacının talebinin istinafa tabi olmadığı anlaşılmakla, İİK'nun 363/1 , HMK 352 ve HMK 346 maddeleri gereğince istinaf dilekçesinin reddine 2- a-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, b- İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda İİK'nun 365/3 maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmış ve mahkemece 11/03/2019 tarih, 2019/52 E. ara karar ile davacı vekilinin satışın durdurulması yönündeki tedbir talebinin reddine, 14/03/2019 tarih, 2019/52 E, sayılı ara kararı ile de davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile ... İcra Müdürlüğünün 2018/305 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibi nedeniyle dava konusu taşınmaz olan; ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 1044 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden, mahkemenin 2019/52 E. sayılı dosyasındaki uyuşmazlığın esası hakkında verilecek karar kesinleşinceye kadar devam etmek üzere, teminatsız olarak satışın tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir....

    durdurulması'' talepli açılan Kayseri 1....

    Yerel Mahkemenin 2021/94 E sayılı dosyasında verilen satışın durdurulması kararı her ne kadar İİK 363/4. Maddesine aykırı olsa da sonuçta mahkemece verilen bir satışın durdurulması kararının bulunduğu ve icra dairesinin bu karara uymakla yükümlü olduğu, buna rağmen icra dairesince ihale yapılmış ise de satışın durdurulması kararının talebi ve talibi azaltacağından mahkemece ihalenin feshine karar verilmesinde yasaya uymayan bir yön olmadığından davalılar vekillerinin istinaf taleplerinin reddi gerekir. Dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Öte yandan, takipte taraf olmayan üçüncü kişinin, aile konutu şerhine dayanarak satışın durdurulması isteminde bulunmasına da yasal imkan bulunmamaktadır. O halde mahkemece şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi yerine esasının incelenerek, yazılı gerekçeyle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesi'nin 2021/3900 esas sayılı dosyasında derdest olduğunu, bu süreçte alacaklı vekilinin talebi üzerine 23/12/2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından taşınmazın satışına karar verildiğini, satışın durdurulması kararının etkisinin HMK'nın 397/2. maddesi hükmünün kıyasen uygulanması sonucunda nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğini, İİK'nın 363/son maddesi hükmü gereğince de satışın durdurulması gerektiğini belirterek satış işlemlerinin durdurulmasına, 23/12/2021 tarihli satış kararının iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece şikayetin kabulüne, satış kararının iptaline karar verilmiş, davalı/alacaklı vekili karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İcra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde ve aynı Kanunun bazı maddelerinde (m. 134/4, m. 97/5, m. 36/5 gibi) açıklanmıştır....

      Somut uyuşmazlıkta, davacıların “ satışın durdurulması ve haczin kaldırılması “ şeklinde iki ayrı talebi olup, hem İlk Derece Mahkemesi kararında, hem de Bölge Adliye Mahkemesi kararında davacıların sadece “ meskeniyet nedeni ile haczedilemezlik şikayetine bağlı haczin kaldırılması “ talebi hakkında karar verilmiş, davacıların “ satışın durdurulması “ talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Öncelikle; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin davacıların “ satışın durdurulması “ talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar vermemesi HMK. nın 297/2 ve 359/2. maddelerine aykırıdır. Ayrıca; Bölge Adliye Mahkemesi doğru bir şekilde istinaf sebeplerini değerlendirmiş, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığına kanaat getirmiş, fakat kamu düzenine dayalı yapılan inceleme sonucunda gerekçeyi değiştirerek; “...1) Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b(1) maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, HMK'nun 353/1-b(2) maddesi uyarınca ......

        UYAP Entegrasyonu