Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Davacı tarafça iş bu davada şikayet yolu ile takibin durdurulması, icranın geri bırakılması ve satışın durdurulması istenmiş, mahkemece tüm talepler yönünden şikayetin reddine karar verilmiş, davacı taraf ise sadece satışın durdurulması talebinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurabileceği özel hükümlerle ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nun 363. maddesinde gösterilmiştir. Uyuşmazlık, satışın durdurulması talebine ilişkin şikayet olup, İİK'nun 363. maddesine göre bu şikayetlere ilişkin verilen kararlar kesindir. (emsal karar Yargıtay 12....

Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Onalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK.nun 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Onalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Olayımızda: Davacı önalıma konu payın davalıya gerçekte 480.000.000.-TL.'ye satıldığı halde onalım hakkının engellenmesi için tapuda bedelin fazla gösterildiğini bildirerek bedelde muvazaa iddiasında bulunmuştur. Davacı bu iddiasını kanıtlamak zorundadır. Muvazaa iddiası tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanabilir....

    a satıldığını, satın alan 4.kişinin 19 yaşında bir kişi olup satışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek bu satışın da iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ve 3.kişi vekili, aciz vesikası bulunmadığını, satışın gerçek bir satış olduğunu, mal kaçırmak amacıyla yapılmadığını, taşınmazın bir başka kişiye satıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı 4.kişi ... vekili, dava konusu satış işleminin gerçek bir satış olduğunu, taşınmazın borçludan değil 3.kişiden satın alındığını, müvekkilinin borçlunun acz durumunu bilebilecek kişilerden olmadığını, taşınmaz üzerinde başka takipler nedeniyle konulan hacizler bulunduğunu bu hacizlerin müvekkilinin babası tarafından ödenerek kaldırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....

      TMK.nun 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Davaya konu pay 01.6.2011 tarihinde davalıya satılmış, alıcı veya satıcı tarafından noter ihtarı ile payın temlik edildiği davacıya bildirilmemiştir. Önalım davalarında 3 Aylık hak düşürücü süre önalıma konu pay satışının öğrenilmesinden değil, noter ihtarının davacıya tebliğinden itibaren başlar. Davacı satış tarihinden itibaren yasal iki yıllık süre dolmadan 29/7/2011 tarihinde önalım hakkını kullanmıştır. Bu durumda dava süresinde olduğundan işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu Selim hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazını mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak diğer davalı ...'a sattığını belirterek, tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar ayrı ayrı, satışın gerçek olduğunu belirterek, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı ...'ın başka bir dosyada davalı ...'in vekili olması nedeni ile mal kaçırma amacını bilerek hareket ettiğini, bu satışın muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ... merkez mahallesi 7452 parsel sayılı taşınmazda 4 nolu bağımsız bölümde davalılardan ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu hakkında yürütülen takipte borca yeterli malvarlığı bulunmadığının tespit edildiğini, borçlunun adına kayıtlı taşınmazını alacaklıdan mal kaçırma kasdıyla davalı 3.kişiye satarak devir ettiğini ileri sürerek, muvazaalı satışın iptaline karar verilmesini talep etmişitr. Davalı 3.kişi vekili, satışın gerçek bir taşı olduğunu müvekkilinin borçluyu tanımadığını, taşınmazın üzerindeki ipotekle birlikte satın alındığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir....

            Davalı ... vekili, satışın gerçek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, davacının henüz bir alacağının oluşmadığını,satışın gerçek olduğunu savunmuştur. Mahkemece davanın BK'nun 18.maddesine dayalı olarak açılmış, muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davası olduğu, bu tür davalara genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerde bakılması gerektiğinden bahisle mahkemenin yetkizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. 1-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına yönelik incelemede; Dava, BK'nın 18.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür iptal davalarının genel görevli Asliye (Hukuk) Mahkemelerinde görülmesi gerekir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir....

              Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....

                Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Aslan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazı satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddedilmesini istemiştir. Davalı ... Vekili, taşınmaz üzerinde ipotek olmasına göre satışın gerçek değer üzerinden yapıldığını ve muvazaa olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu