HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ...’ın maliki olduğu 30 ada 145 parsel sayılı taşınmazı kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla önce davalı ...’e devrettiğini, onunda taşınmazı davalı ...’a temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile, olmazsa bedele karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. İlk Derece Mahkemesince, davalı ... yönünden davanın husumetten reddine, davalı ... yönünden temliğin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de davalı ...’un istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...' nün raporu okundu, düşüncesi alındı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL OLMAZSA TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, okuma yazma bilmediğini, miras bırakan babasından intikal eden 374, 343, 348, 384 parsel sayılı taşınmazların ayrı ayrı tapularını çıkartacağı telkiniyle davalı yeğeni Yılmaz'ın kendisini notere götürerek satış yetkisinin de yeraldığı vekalet düzenlettirdiğini, daha sonra anılan taşınmazlardaki paylarını bilgi ve rızası olmadan babası olan diğer davalıya satış göstermek suretiyle devrettiğini, vekaletnamenin hile ile alındığını ve davalıların birlikte hareket ederek vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, pay satışlarının iptali ile adına tesciline, mümkün olmaz ise tazminatın davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’ın mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak 481 ada 5 parsel sayılı taşınmazını, kızı olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, ileri sürerek, tapu iptali ve tescile, olmadığı taktirde bedelin tazminine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, satışın gerçek olduğunu , murisin diğer çocuklarına da maddi yardımlarda bulunduğunu,belirterek davanın reddini savnmuştur....
Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. Yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur (TMK m. 733/3). Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer (TMK m. 733/4). Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Somut olyada, mahkemece, satıcı paydaş tarafından satımdan önce davacıya teklifte bulunulduğu, davacının önalım hakkını kullanmadığı ve fiili taksim bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu payın tapuda satışından önce davacının satın almayacağını beyan etmesi önalım hakkının kullanılmasına engel değildir....
Mahkemece, dava kabul edilmiş, davalı ... adına kayıtlı 1/2 payın iptali ile davacı adına tesciline ve depo edilen 52.140,00TL’nin önalım bedeli olarak davalı ...’a ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü; davacı vekili, davalı ... vekili ve dahili davalı ... temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. Yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur (TMK m. 733/3). Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. (TMK m. 733/4)....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki satışın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, satıcı ... Tekstil…A.Ş. ile alıcı ... A.Ş. arasındaki 25.2.2003 tarihli fatura ile tekstil sanayinde kullanılmak üzere yapılan satışın sahte fatura ile yapıldığını makinaların 7.000.000 USD tutarlı olduğu halde, 448.400 YTL....
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, anılan kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 10.10.2017 tarihli kararı ile davalı tarafın istinaf başvurusunu kabul ederek hükmü vekalet ücreti yönünden düzeltmiş, 18.10.2017 tarihli ek kararı ile de, davacıların istinaf başvurusu 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve miras payları oranında tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir....
ya sattığını ancak bu satışın yapılmasında satıcının ağır hastalığı nedeniyle tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, ehliyetsizlik ve hile nedeniyle satışın geçerli olamayacağını açıklayarak satışların iptali ile tapunun da mirasçılar adına dönüştürülmesini istemişlerdir. Davanın açıklanan hukuki tavsifi itibarıyla temyiz inceleme görevi Yüksek 1. Hukuk Dairesine ait olmakla dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 24.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı alacaklı vekili, müvekkilinin davalı borçlu ...'dan olan alacağının tahsili için ...İcra Müdürlüğü'nün 2010/24196 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, borçlu adresinde yapılan hacizde haczi kabil mal bulunamadığını, davalı borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı olan taşınmazı 29.6.2009 tarihinde akrabası olan diğer davalı 3.kişiye değerinin hak altında sattığını satışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek satışın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3.kişi ve borçlu davaya cevap vermemişlerdir....
İcra ve İflas Kanunu'nda pazarlıkla satışın şekline ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda, pazarlıkla satışın normal bir satış olduğunun kabulünden hareketle, TBK.’nun 205 ve onu izleyen maddelerine göre satışın iptali, ancak genel mahkemelerden istenebilir....