Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(HMK m. 323) Davacı erkeğin boşanma davası kabul edildiği halde davada kendisini vekille temsil ettiren davacı erkek yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı erkek yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

    özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığının anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır....

      Mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin ekonomik durumu gözetilerek davacı-karşı davalı kadın lehine uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakası takdiri gerekirken yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 58. maddesi nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

        Bu nedenle, yararına iştirak nafakası hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 5-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

          (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, kişilik haklarına yapılan saldırının kapsam ve derecesine göre, davalı-karşı davacı (kadın) yararına hükmedilen manevi tazminat ölçülülük ilkesine uygundur. Bu sebeple sayın çoğunluğun bu yöndeki bozma kararına katılmıyorum....

            Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

              Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

                nin HMK'nun 398. maddesi gereği disiplin hapsi ile cezalandırılmasını istediği, Mahkemece disiplin hapsi istemi konusunda duruşma açılmak suretiyle bir bilirkişiden davaya konu saldırının ihtiyati tedbir kararına rağmen devam edip etmediği hususunda rapor aldırıldığı, rapora göre ihtiyati tedbir kararında adı geçen "www.gürkankubilay.com.tr" ve dilekçelerde adı geçen "www.kitosan.com.tr" adresinde 24.10.2013 tarihi itibariyle bir yayın olmadığı, adreslerin boş olduğu, ancak dava dilekçesinde adı geçen "lipitablet.com.tr" internet sitesinde davacı ...'ın isim ve fotoğraflarının altında bazı linkler verildiği, ancak bu linkten erişilen www.youtube.com sayfasında açılan pencerelerde ... adlı bir başka kişinin videolarına ulaşıldığının tespit edildiği, Mahkemece, 13.12.2013 tarihli ara kararla, daha önceden verilen 04.06.2013 tarihli ara karara rağmen davacının isim ve fotoğraflarına saldırının devam ettiği değerlendirilmiş olmakla davalı ...'...

                  Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, davacının kişilik haklarına özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının derecesine, manevi tazminat isteyenin, boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığının anlaşılmasına nazaran, davacı yararına hükmolunan manevi tazminat fazla ve hakkaniyet ölçülerini aşar niteliktedir.Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi ve kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlık derecesi ve Borçlar Kanununun 47. ve 49. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK. 174/2) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil ise de, açıklanan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda; "...İhtiyati tedbir ile dava sonucunda elde edilmesi arzulanan menfaatin (haksız rekabet teşkil ettiği iddia olunan programa erişimin engellenmesi) temin edilmemesi gerektiği, ihtilaf konusu yayımın haksız rekabet teşkil edip etmediğinin yargılamayı gerektirdiği ve bu haliyle basın özgürlüğü-kamu yararı/ticari itibar-kişilik haklı dengesinin davacı şirket aleyhine bozulup bozulmadığının açıkça belirli olmadığı, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gözetilerek https://... adresinde yer alan programa tedbiren erişimin engellenmesine dair tedbir talebinin reddine" gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu