Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemesi ise HSYK'nın 19/03/2014 tarih ve 129 sayılı kararı gereğince Büyükçekmece ilçesinin, Bakırköy Tüketici Mahkemeleri yetki alanına alındığı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında, "Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir." düzenlemesi mevcuttur. Anılan madde hükmü emredici nitelikte olup, madde ile, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yoluna ilişkin olarak, kararı veren tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinin yetkisi, kesin yetki olarak düzenlenmiştir. Somut olayda, davanın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28/05/2014 tarihinden sonra, 13/04/2015 tarihinde açıldığı ve davacının Beylikdüzü İlçe Tüketici Hakem Heyeti kararına itiraz ettiği anlaşılmaktadır....

    Dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 70. maddesi gereğince, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti tarafından verilen kararın itirazen iptali isteğine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 28.11.2013 tarih ve 28835 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı kanunun 87. maddesi uyarınca yayımından itibaren 6 ay sonrasında yürürlüğe girmiştir. Anılan kanunun 68/1. maddesine göre; ''Değeri ikibin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üçbin Türk lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il Tüketici Hakem Heyetlerine, Büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise ikibin ikiyüz Türk Lirası ile üçbin üçyüz Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılamaz."...

      Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu, kullanılan kredinin ticari niteliği nedeniyle uyuşmazlığın Hakem Heyetinin görev alanı dışında bulunmasına rağmen davalıdan tahsil edilen masrafın davalıya iadesine karar verildiğini ileri sürerek anılan hakem heyeti kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine, hakem heyeti kararının onanmasına karar verilmiş, karar aleyhine ....'nın yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozma talebinde bulunulmuştur. Dava, Tüketici Hakem Heyeti Kararının iptali istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketinin Korunması Hakkında Kanun'un 66/... maddesinde "Bakanlığın, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla .... hakem heyeti oluşturmakla görevli" olduğu, Yasa'nın 68/... maddesinde " Değeri ....200 TL altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine ... başvurunun zorunlu" bulunduğu, Yasanın ......

        Yukarıda da açıklandığı üzere, tüketici ile satıcı ve sağlayıcı arasında çıkan uyuşmazlıkların daha hızlı ve daha az masrafla çözümlenmesini sağlamak ve aynı zamanda tüketici mahkemelerinin iş yükünün hafifletilmesi amacıyla tüketici sorunları hakem heyetleri kurulmuştur. Kanun koyucu tüketici hakem heyetlerinin atıl duruma düşmesini engellemek ve kaynakların daha hızlı ve etkin şekilde çalışmasını sağlamak için, belli miktarın altında kalan uyuşmazlıklarda hakem heyetine başvurulmasını zorunlu kılmıştır. Söz konusu kanun hükmü emredici mahiyette olup tüketici hakem heyetine başvurana tercih hakkı tanımamıştır. Bu noktada tüketici hakem heyetlerinin verdiği kararların niteliği ve kapsamına değinilmesi faydalı olacaktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı tüketicinin kullandığı kredi nedeniyle alınan dosya masrafının iadesi için İl Hakem Heyetine başvurduğunu, hakem heyeti başkanlığının 24/04/2012 tarih ve 204736 sayılı kararı ile söz konusu meblağın(3.189,58TL) iade edilmesine karar verildiğini belirterek kararın iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti tarafından 26.1.2015 tarih, 2015/2099 sayılı karar ile davacının müvekkil bankadan kullandığı kredi nedeniyle tahsil edilen 892,50 TL ücretin davalıya iadesine karar verildiğini, söz konusu kararın kullanılan kredinin ticari kredi olması ve hakem heyetinin görev alanı dahilinde bulunmaması nedeniyle hatalı olduğunu ileri sürerek bahsi geçen Tüketici Hakem Heyeti kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, kullanılan kredinin ticari nitelikte olduğu, Tüketici Hakem Heyetinin görev alanına girmeyen hususta karar verdiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve ......

              Mahkemece, davacı tarafın iadesini talep ettiği asıl alacak miktarının 2.842,73 TL olduğu, buna göre tüketici hakem heyetinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68.maddesine göre; "Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz"....

                İl ve ilçe tüketici hakem heyetleri arasındaki tek fark görev alanına ilişkin parasal sınırdır (Yılmaz/Yardım M., 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, Milli Şerh, İstanbul 2016, s.1127). Tüketici ile satıcı ve sağlayıcı arasında çıkan uyuşmazlıkların daha hızlı ve daha az masrafla çözümlenmesini sağlamak, aynı zamanda da tüketici mahkemelerinin iş yükünün hafifletilmesi amacıyla tüketici sorunları hakem heyetleri kurulmuş ve kanun koyucu tüketici hakem heyetlerinin atıl duruma düşmesini engellemek ve kaynakların daha hızlı ve etkin şekilde çalışmasını sağlamak amacıyla belli miktarın altında kalan uyuşmazlıklarda hakem heyetine başvurulmasını zorunlu kılmıştır. Kanun hükmü emredici mahiyette olup tüketiciye tercih hakkı tanımamıştır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun (YHGK) 24.01.2018 tarihli, 2017/13-609 E., 2018/89 K. sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir....

                  Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 13/05/2013 tarih ve 159 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir. 2014/10891-11686 Davacı tarafından davalı bankadan kullanılan konut kredisi nedeniyle masraf alındığı, davanın tüketici sorunları hakem heyetine müracaat ettiği, tüketici sorunları hakem heyetinde görev alan baro temsilcisinin aynı karara yönelik olarak açılan tüketici hakem heyeti kararının iptali davasında davalı vekili olarak görev aldığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık tüketici sorunları hakem heyetinde baro temsilcisi olarak görev alan avukatın söz konusu karara ilişkin tüketici mahkemesinde görülen davada taraflardan birisinin vekili olarak görev alıp alamayacağı hususundadır. Avukatın kendisine gelen işin reddi zorunluluğunu düzenleyen 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 38/1-c maddesine göre; “Avukat; Evvelce hâkim, hakem, Cumhuriyet savcısı, bilirkişi veya memur olarak o işte görev yapmış olursa, teklifi reddetmek zorunluluğundadır.”...

                    Asliye Hukuk Mahkemesinden (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) verilen 11.4.2012 gün ve 224-192 sayılı hükmün davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R Davacı, dava konusu telefonu davalıya 29/10/2010 tarihinde 500,00 TL'ye sattığını, ancak telefonun imeil numarasının kopyalanmış olması nedeni ile kapatıldığını, bunun üzerine davalının Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğunu ve Hakem Heyetinin 09.05.2011 tarih ve 20 sayılı kararı ile telefonun hukuki durumunun ayıplı olduğu ve bedelinin iadesi kararı verildiğini ileri sürerek, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 22/5. maddesi gereğince 2012 yılı için değeri 1.161,67 TL nin altında kalan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur....

                      UYAP Entegrasyonu