Dava, 6502 sayılı Kanun'un 70/(3). maddesi uyarınca itiraz süresi olan 15 günlük süre içinde açılmış Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararının iptali davasıdır. Söz konusu kararla ilgili olarak, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Ancak; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin Esas No: 2016/16227, Karar No: 2016/16852, 28/12/2016 tarihli kararında da açıklandığı üzere, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68/1 maddesine göre; ''Değeri ikibin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine, üçbin Türk lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise ikibin Türk Lirası ile üçbin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz." hükmüne yer verilmiştir....
Tüketici Mahkemesi ise HSYK'nın 19/03/2014 tarih ve ... sayılı kararı gereğince Bahçelievler ilçesinin, Bakırköy Tüketici Mahkemeleri yetki alanına alındığı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında, "Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir." düzenlemesi mevcuttur. Anılan madde hükmü emredici nitelikte olup, madde ile, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yoluna ilişkin olarak, kararı veren tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinin yetkisi, kesin yetki olarak düzenlenmiştir. Somut olayda, davanın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun yürürlüğe girdiği 28/05/2014 tarihinden sonra, 19/06/2015 tarihinde açıldığı ve davacının .... İlçe Tüketici Hakem Heyeti kararına itiraz ettiği anlaşılmaktadır....
Kanun koyucu 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 68. maddesinde belli bir miktarın altında kalan tüketici uyuşmazlıkları yönünden tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunluluğu getirmiş olup, 20.12.2017 tarihli değişiklik ile söz konusu maddeye “Tarafların İcra ve İflas Kanunundaki hakları saklı olmak kaydıyla” ibaresi eklenmiş, bu çerçevede miktar itibariyle hakem sınırı dâhilinde dahi kalsa 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu (İİK) ile ilgili dava ve işlerde hakem heyetlerinin görevli olmayacakları açıklığa kavuşturulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/104 Esas KARAR NO : 2022/421 DAVA : Hakem Kararının İptali DAVA TARİHİ : 18/02/2021 KARAR TARİHİ : 29/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı hakkında 24.09.2020 tarihinde ... nolu cezalı hal rüsum tutanağının düzenlendiğini, davalının Antalya İl Hakem Heyetine başvurarak kararın iptalini talep ettiği ve Antalya İl Hakem Heyetinin ... tarih ... nolu kararı ile ilgili tutanağın iptaline karar verildiği, kararın mevzuata uygun olmadığı, Antalya İl Hakem Heyetinin yetkisiz ve görevsiz olduğu, aynı cezalı hal rüsum tutanağına ilişkin başkaca bir hakem heyeti kararı bulunduğunu, davalının Hal Hakem Heyetine süresinde başvuruda bulunmadığını, davalının gerçeğe aykırı bildirim yaptığını, ilgili hakem heyeti kararının iptalini talep ve dava etmiştir....
Maddesine göre de, “Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir. Anılan yasa hükmüne göre, 15 günlük sürede itiraz edilmeyen hakem heyeti kararının kesinleşeceği ve tarafları bağlayacağı açıktır. O halde mahkemece, kesinleşen hakem heyeti kararına ilişkin olarak ödenen bedelin iadesi talep edilemeyeceğinden bu gerekçe ile davanın reddi gerekirken mahkemece yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup..." denilerek 6502 sayılı Yasa'nın 70. Maddesi hükmüne göre, 15 günlük sürede itiraz edilmeyen hakem heyeti kararının kesinleşeceği ve taraflarını bağlayacağı açıkça vurgulanmıştır. Yargıtay 19....
13/10/2017 tarih ve 0482 karar sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kanunun 22/5 maddesi uyarınca Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına itiraz niteliğinde olduğu ve Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, davacı, davalı ile yaptıkları abonelik sözleşmesi uyarınca internet kullanım bedelinin tahsili için icra takibi başlatmış, davalının takibe itiraz etmesi üzerine Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurmuştur. Hakem Heyetinin talebi reddetmesi üzerine red kararının kaldırılması ve davalının itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi, Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. Aynı Yasanın 3/e bendinde “tüketici; bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanan veya tüketen gerçek veya tüzelkişi” olarak tanımlanmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki satıcının hakem kurulu kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalının konakladığı yurtta vaat edilen hizmetleri alamadığı için Kırklareli İl Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurduğunu, tüketici hakem heyetinin davalının yurttan ayrılma talebinin kabulü ile talebin yurt idaresine ulaştığı andan itibaren kalan süreye ait bedelin davalıya iadesine karar verildiğini ancak verilen bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hakem heyeti kararının “ şikayete konu olan yurt hizmetlerinin, öğrencilerin temel ihtiyacı olan barınma, ısınma,sıcak su ve ders çalışma ortamı ihtiyacının karşılandığı “ hususu hariç iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında tüketici kredisi borçlanma ve rehin sözleşmeleri imzalandığını, bu sözleşmelere istinaden davalıya kredi kullandırıldığını, davalıdan masraf alındığını, ancak davalının alınan masrafın haksız olduğunu gerekçesiyle....Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğunu ve hakem heyetinin 2012/50 ve 1226 sayılı kararıyla alınan tüketici kredi masrafının haksız şart niteliğinde olduğuna karar verdiğini ileri sürerek tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava tüketici hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı, davacı banka tarafından kredi kullanımı sırasında alınan masrafların iadesi istemiyle..... Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurmuş,......
Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.”hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, Tüketici Hakem Heyetinin kararına karşı yapılan itiraz ile ilgili uyuşmazlığın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.)maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....