KARŞI OY YAZISI Sahteliğin banka yetkilisi tarafından yapıldığına veya banka yetkilisinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğine ilişkin dosyada bir delil bulunmamaktadır. Banka iyiniyetlidir. Bozma ilamımız doğrudur. Bu sebeple karar düzeltme talebinin tamamen reddi gerekirken, 2 nolu bent yönünden karar düzeltme talebinin kabulü gerektiğine dair sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
Davalı ...,ilgili araç satış sözleşmesinin Kütahya 1.Noterliğinde yapıldığını ve Kütahya Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak ise; olayda noter olan kendisinin kast, ihmal veya kusurunun bulunmadığını, sahteliğin kim tarafından ve nasıl yapıldığını ispat yükünün davacıda olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile; davaya konu edilen .... plakalı aracın devri için yapılan Kütahya 1. Noterliğince tanzim edilmiş 24765 yevmiye no'lu 24.10.2011 tarihli araç satış sözleşmesinin sahte olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; Noterde yapılan araç satışına ilişkin satış sözleşmesinin sahte olduğunun tespitine ilişkindir. Tespit davaları, bir hakkın veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalardır....
nun sahte kimlik kullandığını bilmediğini ve bilebilecek durumda olmadığını, kaldı ki, kimlikteki sahteliğin ilk bakışta anlaşılamadığını, dolayısıyla, müvekkilinin atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin delil bulunmadığından beraat kararı verilmesi gerektiğini, usul ve yasaya aykırı olan kararın bozulmasına ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR 1. Sanığın, katılanın kimlik bilgilerini taşıyan ve üzerinde kendisini katılanın ismiyle tanıtan tanık ...'nun fotoğrafı bulunan sahte nüfus cüzdanını kullanarak, ... Elektronik İletişim Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ndeki hisselerini, .... Noterliğinin 20.11.2007 tarihli ve 54879 yevmiye sayılı "Limited Şirket Hisse Devir Senedi" ile katılana devrini sağlamak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı anlaşılmıştır. 2. Sanık aşamalarda suçlamayı kabul etmemiştir. 3....
Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nün 09.04.2014 tarihli uzmanlık raporunda; tetkik konusu nüfus cüzdanı üzerinde basılı bulunan soğuk mühür izinin gayrı muntazam bir yapıda olduğu tespit edilmiş olup, söz konusu nüfus cüzdanının külliyen sahte olarak oluşturulduğu, sahteliğin ilk nazarda ve kolaylıkla dikkati çekmeyecek nitelikte olması cihetiyle aldatma kabiliyetini haiz olduğu belirtilmiştir. 3. Sanık savunmasında atılı suçu işlediğini ikrar etmiştir. 4. Mahkemece; suça konu sahte nüfus cüzdanı duruşmada incelenmiş ve aldatma kabiliyetine haiz olduğu belirtilmiştir. IV. GEREKÇE 1....
Ecza Deposundan fatura karşılığı, fatura bedelini de ödeyerek alan davacı eczacının bu denli teknik bir hususu bilemeyeceği ve kendisinden bilmesinin de beklenemeyeceğini, davalı kurumun iddiası kabul edilse dahi protokolün 5.3.10 md.nin 2.paragrafının devreye gireceğini sahteliğin 3.kişi olan ecza deposundan kaynaklandığını, tesis edilen işlemin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek, davalı kurumun cezai şarta ve fatura bedelinin talebine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı,taraflar arasındaki sözleşmenin ''cezai şart gerektiren hususlar'' başlıklı bölümünde, cezai şart gerektiren fiillerin belirtildiğini, davacıya ait iş yerine ait denetimlerde tespit edilen usulsüzlükler nedeniyle uygulanacak müeyyidenin sarih bir şekilde hüküm altına aldığını, SGK kayıtları incelendiğine cezai şartın nedenlerinin anlaşılacağını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, davalı SGK Başkanlığı ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ......
Nüfus Müdürlüğüne ait bir mührün yer aldığının görüldüğü, nüfus cüzdanının ilk bakışta sahte olduğu kanısını oluşturacak nitelikte herhangi bir eksiklik fazlalık ve fotoğrafın yapıştırılma biçiminde bir aykırılık bulunmadığı, sahteliğin ilk bakışta anlaşılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle aldatıcılık niteliği taşıdığı tespit edilmiştir. 4. Sanık savunmasında; üzerine atılı suçu ikrar etmiştir. 5. Mahkemece sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği kabul edilerek sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuştur. IV. GEREKÇE 5237 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. 1....
Yargıtay incelemesi sırasında hükmün esasını etkileyen belgelerde bir hile veya sahteliğin ortaya çıkması. 4 . Yargıtay kararının usul ve kanuna aykırı bulunması,” şeklinde düzenlenmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/III maddesinde ise hangi kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği düzenlenmiş olup anılan madde: “Yargıtayın aşağıdaki kararları hakkında karar düzeltmesi yoluna gidilemez 1. Miktar veya değeri altı milyar liradan az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlar, 2. 8 inci maddede gösterilen davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlar (8 inci maddenin II numaralı fıkrasının 6 No.lu bendindeki davalar, bu fıkranın (1) numaralı bendindeki hüküm saklı kalmak koşuluyla; kira sözleşmesine dayanan tahliye ve akdin feshi davaları ile bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar ve Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan doğan davalar hariç), 3....
Şikayete konu eylem tarihinde yürürlükte olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde, "Yargıtay kararlarına karşı tefhim veya tebliğden itibaren 15 gün içinde aşağıdaki sebeplerden dolayı karar düzeltilmesi istenebilir: 1-Temyiz dilekçesi vekanuni süresi içinde verilmiş olması şartiyle karşı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürülüp hükme etkisi olan itirazların kısmen veya tamamen cevapsız bırakılmış olması, 2-Yargıtay kararında birbirine aykırı fıkralar bulunması, 3-Yargıtay incelemesi sırasında hükmün esasını etkileyen belgelerde bir hile veya sahteliğin ortaya çıkması, 4-Yargıtay kararının usul ve kanuna aykırı bulunması.." düzenlemesine yer verilmiştir....
nın ... adına düzenlenmiş vekaletname suretlerinde tahrifatla kendi adını yazmak suretiyle bu kişilerin hesabından para çekmek üzere bankaya ibraz ettigi ve banka tarafından sahteliğin anlaşılmasıyla ödeme yapılmadığı, mahkemece de aldatıcılık vasfının bulunmamasından dolayı belgelerde sahtecilikten sanıklar haklarında beraat kararı verilmesi karşısında, dolandırıcılık suçunda hilenin ne surette oluştuğu karar yerinde tartışılmadan yazılı gerekçelerle mahkumiyet hükmü kurulması. Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31/10/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kriminal Polis Laboratuvarının 21.08.2009 tarihli raporunda çek üzerindeki yazı ve rakamların kazıntı ve silinti yapılmak suretiyle tahrif edildiğinin, sahteciliğin iğfal kabiliyetinin bulunmadığının bildirilmesi, mahkeme heyetinin 18.05.2010 tarihli duruşmada çeki inceleyerek özelliklerini zapta geçirip tahrifatın belli oranda fark edilebildiğini belirtmesi, katılanın da ifade ettiği üzeri suça konu sahte çekin önceden doğan bir borca karşılık verilmesi,Yargıtay C.G.K'nın 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağının belirtilmesi karşısında, suça konu çekin katılana önceden doğan borç nedeni ile sonradan düzenlenerek verildiği ve sahteliğin iğfal kabiliyetinin bulunmaması nedenleri ile her iki suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik...