Bütün maddeler birlikte değerlendirildiğinde nüfus kütüğünde kayıtlı kişinin ölüm kaydı kütüklere işlenmedikçe veya asliye hukuk mahkemesince verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile kişinin ölmüş olduğu belirlenmiş olmadıkça dar yetkili sulh hukuk mahkemesince kişinin sağ olduğunun kabul edilmesi gerekir. Nüfus müdürlüklerince ölüm araştırması yapılması ve buna ilişkin açıklama yazılarak kütükteki kaydın kapatılmış olması bu olguyu değiştirmez. Buna göre mahkemece duruşma açılarak davacıya ölümü idari yoldan düşürtmek, murisin nerede öldüğü ve mezarı belli değil ise ölümün idari yoldan düzeltilmesi mümkün olmayacağından ölümün tespiti hususunda asliye hukuk mahkemesinde dava açmak üzere kesin süre verilmelidir. Davacı, verilen kesin süre içerisinde idari başvuru yapar ya da dava açar ise mahkemece bu başvurunun sonuçlanması beklenilmeli ve ölüm kaydı düşürüldüğü takdirde mirasçılık belgesi düzenlenmelidir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; M.. M.. ve A.. M..'in gerçekte var olmadıklarının/hiç doğmadıklarının tespiti ile nüfus kayıtlarının iptaline dair taleple ilgili olarak yapılan temyiz incelemesinde; Medine ve A.. M.., sağ anne ve babaları (davada davalı sıfatı ile yer alan) Nazile ve M.. M..'in çocukları olarak kayıtlıdırlar. Nüfus kaydının iptali davasını ancak iptali istenen kaydın varlığı nedeni ile hukukları etkilenen kişiler isteyebilirler. Olayda, nüfuslarında çocukları olarak kayıtlı bulunan kişilerin kaydının iptalini sağ anne ve babanın isteyebileceği dikkate alınarak, kardeşlerin açtığı davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir....
olma, 03/08/1948 d. lu T1 ait olduğunu, T1 ile Happa Küçükler'in babaları olan her iki Ali Küçükler'in akraba olduklarını, davacının kimliğini kullandığı T1'nün öldüğünü, ancak ölüm kaydının T1'nün nüfus kaydı yerine Happa Küçükler'in nüfus kaydına işlendiğini, oysa ki Happa Küçükler'in bizzat davacının kendisi olduğunu ve davacının da hayatta olduğunu belirterek, davacının nüfus kaydının nesep bağı kurulmak sureti ile TC kimlik no'lu, Ali ve Hatice'den olma Happa Küçükler olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şahsın yakınlarına ait ifadelerden, Süleyman ERGİ'nin kaydının mükerrer olduğu kanaati oluşmuşsa da kayıtlar arasında kimlik bilgisi farklılığı bulunduğundan Müdürlüğümüzce mükerrer kayıt birleştirme işlemi yapılamamış ve bu nedenle, Süleyman UÇU'nun kaydına ölüm olayı işlenememiştir." denildiğini, bunun üzerine İzmir 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/438 Esas numarasına kayıtlı dosyasında 24.06.2021 tarihli 1 numaralı ara kararı uyarınca Süleyman Uçu ile Süleyman Ergi'nin aynı kişi olduğunun tespiti ve mükerrer kayıtların birleştirilmesi hususunda dava açmak üzere taraflarına yetki ve süre verildiğini, beyanla, Süleyman Uçu'nun Süleyman Ergi ile aynı kişi olduğunun tespiti ve mükerrer kayıtların birleştirilmesi yolu ile nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı Nüfus Müdürlüğü Temsilcisi; takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İzmir 1....
İlçe Jandarma Komutanlığına verdiği 20.4.2005 günlü ifadesinde 25-30 yıl kadar önce bir oğlunun dünyaya geldiğini ve bir aylıkken vefat ettiğini açıklamıştır. Bu durum karşısında mahkemece, davacıların dünyaya gelip sonradan ölen bir erkek çocukları olup olmadığını en iyi bilebilecek olan davacı Anne ...'nin de bu konuda beyanına başvurulması ve davacıların bir erkek çocuklarının doğup nüfusa kayıt edildikten sonra ölmüş olup olmadığının araştırılması, bu yöndeki anlatımların nüfusta sağ olarak gözüken ... ile uyumluluk gösteriyorsa başka bir anlatımla böyle bir iddia kanıtlanır ise bunun ölüm tarihi de saptanarak ... olarak kayıtlı çocuk olduğunun ve öldüğünün tespitine, aksi takdirde dava dilekçesinde ileri sürüldüğü gibi böyle bir çocuk hiç doğmamasına karşın nüfusa tescil edildiğinin anlaşılması durumunda ise kaydının iptaline karar verilmesi gerekir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/1158 esas sayılı dosyası ile veraset davası açıldığını, Hasan Dinçer mirasçılarından İsmail Dinçer ve Ayşe Dinçer'in küçük yaşta öldüklerinden veraset ilamı çıkartılamadığını, Maçka Nüfus Müdürlüğü'nün yanmış olması ve yersel yazım sırasında ölü olanların kayıtlarının tutulmaması nedeniyle Ayşe ve İsmail Dinçer'in ölmüş oldukları tespit edilip, kayıtlara geçirilemediğini belirterek, İsmail Dinçer'in 04/06/1937 tarihinde ve Ayşe Dinçer'in 01/10/1945 tarihinde ölmüş olduklarının tespitine talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada; "...Ölü olduğunun tespiti talep edilen Ayşe Dinçer ve İsmail Dinçer'in nüfus kayıtlarının nakline ilişkin tüm bilgi ve belgeler Nüfus Müdürlüğü'nden celp edilerek incelenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davanamede, ölüm tarihinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... ve Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Anneleri ...'in ölümünden sonra, almakta olduğu yaşlılık aylığını sanıklar .. ve ...'in bankadan çektikleri, bu nedenle yapılan soruşturma sonucunda haklarında Kamu kurum ve kuruluşları, vb. Tüzel Kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan ..... Mahkemesinin 2006/338 esas sayı ile açılan davada yargılanmaları sırasında mahkemece ...'in ölüm tarihinin tespiti ve düzeltilmesi için yapılan ihbar üzerine... Cumhuriyet Başsavcılığının davanamesi ile adıgeçenin ölüm tarihinin düzeltilmesi istenilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2021 NUMARASI : 2019/325 ESAS - 2021/175 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Kayıtlarda Sağ Görünen Kişinin Ölü Olduğunun Tespiti İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kars Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/483 ve 2018/478 esas numaralarına kayıtlı veraset ilamı davasında T6 (T.C: ) ölüm tarihinin tespiti davası açılmasının istenildiğini, bu sebeple T6 doğum tarihi göz önünde bulundurularak ölüm tarihinin tespiti talep edilmesinin zorunlu hale geldiğini beyanla T6 ölüm tarihinin tespitine ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nin gerek doğumunun, gerekse ölüm kaydının nüfuskütüğüne tescil edilmediği bu olgunun esas ve karar numarası belirtilen mahkeme kararı ile tespit edilerek tescil işleminin idari görev olduğunun hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Nüfus Hizmetlerine ait Kuruluş Görev ve Çalışma Yönergesinin 79. maddesinin birinci fıkrası sağ olarak doğmuş ancak nüfus kütüğüne tescil edilmeden ölen çocuklara ait ölüm tutanaklarının nüfus idarelerince kabul edileceği ve ölüm tutanağındaki bilgilere dayanılarak doğum tutanağı tutulup her iki tutanağın sırası ile aile kütüğüne geçirileceğini öngörmektedir. Anılan yönetmeliğin 149. maddesinin birinci fıkrası uyarınca da, aile kütüğünde kaydı olmayan kişinin ölümüne ilişkin olarak resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş bulunan tutanaklarının nüfus müdürlüğünce kabul edilip işleme alınması gerekir. Somut olayda ... ...'ın ./.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayıtlarda sağ görünen kişinin ölü olduğunun tespiti, Nüfusta kaydı olmayan kişinin anne ve baba hanesine tescili Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... İnatçı Alagöz tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Müşteki ...'nın Cumhuriyet Savcılığına verdiği dilekçesinde, ablası ...'nın küçük yaşlarda öldüğünü, amcası ... kızı Asya'nın nüfusa kaydedilmeyerek ...'nın kimliğini kullandığını bildirerek, ...'nın (Asya İnatçı) cezalandırılmasını istemesi üzerine başlatılan soruşturma sırasında, ...'nın 28.10.2011 gün ve 2011/2 sayılı davanamesi ile ...'nın ölümünün tespiti ile nüfus kaydının kapatılması, halen ... kimliğini kullanan...ve ... kızı...'nın nüfusa kaydedilmesi istenilmiş, Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ...'...