Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı alacağının varlığını ve miktarını takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun birbirini doğrulayan yazılı deliller ile kanıtlamalıdır. Somut olayda; davalıların Kocaeli 3....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, ......

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 27.07.2009 No : 57/249 Taraflar arasındaki birleşen sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davaya birleşen davalar muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı-birleşen dosyalar davalısı vekili davanın reddini istemiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/24 Esas KARAR NO : 2022/282 DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) DAVA TARİHİ : 06/08/2020 KARAR TARİHİ : 06/04/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkili Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında davalılardan ... A.Ş.'den 382.000,00 TL bedelli çek nedeniyle 379.970,00 TL ve ferileri kadar alacaklı olduğunu, anılan dosyadan ... A.Ş. nin ... A.Ş.'deki hakedişlerine, taşınmazına ve sair haklarına haciz koydurduğunu, davalı ...'in Ankara ... Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasıyla diğer davalı borçlu ... A.Ş.'...

        Haciz yoluyla yapılan takiplerde kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/.... maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz davalarında davalının sıra cetvelinden çıkarılmasına değil davalıya ayrılan payın öncelikle davacı alacağının karşılanmasının tahsisine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Mahkemece, sadece sıra cetveli yönünden davalı alacağının muvazaalı olup olmadığı araştırıldığından, sıra cetvelinden çıkarılmasına karar verilmesi doğru olmadığı gibi, itiraz edilen sıra cetvelinin 09.03.2007 tarihli olmasına rağmen hükümde ....09.2005 tarihli sıra cetveli olarak yazılması da hatalı olmuş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'nın 438/.... maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise kıyasen uygulanması gereken İİK'nin 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır. (Yargıtay 23. HD'nin 2014/1825 E. 2014/7542 K., 2015/5450 E. 2016/2833 K., 2015/8955 E. 2016/2043 K. sayılı ilamları) Yukarıda belirtilen yargıtay içtihatından da anlaşılacağı üzere muvazaa iddiasına dayalı olarak açılan iş bu sıra cetveline itiraz davasında ispat yükü davalı alacaklıda olup her zaman düzenlenmesi mümkün bulunan bononun alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı açıktır....

            Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında da kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/.... maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama gideri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Bu tür davalarda, davanın kabulü halinde tespit değil, eda hükmü kurulmalıdır. Bu ilkelere aykırı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK'nın 438/.... maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....

              Tic.San.Ltd.Şti. aralarındaki sıra cetveline itiraz davası hakkında Antalya 3.İcra Mahkemesinden verilen 25.8.2005 gün ve 695-714 sayılı hükmün davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Dava 1.305,92 YTL tutarındaki trafik para cezasının satış bedelinden karşılanmasının hatalı olduğu iddiasına dayanan sıra cetveline itiraz davasıdır. 5311 sayılı yasa ile İcra ve İflas Kanunu’na eklenen Geçici 7 nci maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen aynı yasanın 363 ncü maddesine göre, sıraya dair şikayet ve itirazın red veya kabulüne ilişkin kararlar, sırası itiraza uğrayan alacağın tutarının 2.870.000.000.-TL. (2.870,-YTL)’yi geçmemesi halinde, temyiz kabiliyetinden yoksundur. İcra Mahkemesinin kararı 25.08.2005 tarihli olup, yukarıda açıklanan nedenle verilen karar kesin niteliktedir. Bu sebeplerle kararı temyiz eden davacı vekilinin temyiz istemi İİK.nun 365/son maddesi hükmü gereğince reddedilmelidir....

                Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davada ispat yükünün davalı tarafta bulunduğunu, davalı alacaklının takibinin dayanağının senet olmasının muvazaa iddiasını bertaraf etmeyeceği, senedin taraflar arasında her zaman düzenlenebileceği, davalı tarafından alacağın muvazaalı olmadığı konusunda herhangi bir delil ileri sürülmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. ...) Dava, davalının alacağının muvazaalı olduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu