WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü alacağına itiraz edilen alacaklıya ait olduğu, davalının takibine dayanak bononun her zaman düzenlenmesi mümkün olduğu ve alacağın varlığına tek başına yeterli olmadığı, davalı... borçlunun eşinin kardeşi olması, aylık 1.200,00 TL ücret ile çalışması, üzerine kayıtlı herhangi bir taşınır veya taşınmaz malın bulunmaması nazara alındığında, davalı tarafça takibe konulan 80.000,00 TL bedelli bononun alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla danışıklı olarak düzenlendiği, takip borçlusu davalı....ise davalı sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle, davalı...hakkında açılan davanın reddine, davalı....yönünden açılan davanın kabulü ile 1. sırada yer alan alacağının haciz sırasının iptaline, davacı bankanın alacağının dava tarihinden itibaren 1. sıraya alınmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı....temyiz etmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir....

    Sıra cetveline karşı koymak isteyen alacaklı (bu konudaki takip hukuku kurallarının yanlış uygulandığını iddia etmeyip) sıra cetveline alınmış olan bir alacaklının alacağına veya onun sırasına (veya hem alacağına hem de onun sırasına ) itiraz etmek istiyorsa, o zaman sıra cetveline karşı, mahkemede itiraz yoluna başvurmalı, yani o alacaklıya karşı genel mahkemede dava açmalıdır (Kuru, B: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara, 2013, s. 730 vd.). Sıra cetveline itiraz davasında takip borçlusunun davalı sıfatı yoktur. İtiraz, alacağın esas ve miktarına yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede ileri sürülmelidir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında davacı tarafça, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı ile hareket ettikleri ileri sürülmektedir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, kural olarak, davalı alacaklıdadır....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır....

      Aliye Hukuk Mahkemesi Tarih :17.06.2010 Nosu : 633-281 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklı üzerindedir. Davalı, alacağının varlığını ve miktarını usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Ancak, davacı alacaklının borçlusu ... olup, alacaklının haczi koyduğu tarihte adı geçen şahıs bedeli paylaşıma konu taşınmazda 1/2 pay sahibi görünmekte ise de, davalı alacaklı ... tarafından Erdemli Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2001/155 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davası sonucu davanın kabulüne karar verilmiş ve taşınmazın tamamı tekrar davalı alacaklının borçlusu ... Ayas adına dönmüştür....

        Mahkemece, iddia, savunma, ve tüm dosya kapsamına göre; ispat yükünün davalıda olduğu, davalının nüfus kayıtları, tanık beyanları ve fotoğraflar dışında alacağın gerçek olduğuna ilişkin usulüne uygun ve sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan herhangi bir yazılı delil ibraz etmediği, davalı takibinin açıldığı tarihin ertesi günü borçlu tarafından bizzat gelinerek ödeme emri tebliğinin icra müdürlüğünde yapıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın davacının alacaklı olduğu takip dosyasına tahsisine, artan kısım bulunması halinde davalıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Tarih : 11.6.2009 Nosu : 410-475 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Mahkemece davalı ...’in Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2005/8467 sayılı takip dosyası alacaklısı olmadığı gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hem sıra cetveline itiraz ettiğini hem de müvekkili alacağının doğumunun gerçekte var olmadığını iddia ettiğini, sıra cetveline itiraz yolu ile davacının alacağının doğumda taraf olmayan müvekkile husumet yöneltmesinin yasaya aykırı olduğunu, husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, sıra cetveline itiraz yolu ile alacağın doğumunun var olup olmadığının birlikte görülmesinin mümkün olmadığını, davaların nitelikleri itibariyle ayrı açılması ve ayrı görülmesinin gerektiğini, sıra cetveline itiraz yolunun şekli bir itiraz olduğunu, mahkemenin ancak şekil açısından sıra cetveline yapılan itirazı denetleyebileceğini, müvekkilin alacağının olup olmadığının esastan incelenmesinin gerektiğini, belirtilen nedenlerle davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkilinin toplamda T5'e 22.000,00.Euro borç para verdiğini, bu alacağın karşılığında T5'den senet almış olduğunu ancak dava dışı T5 borcu zamanında ödeyememiş olduğunu bunun üzerine müvekkilinin...

            maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez. Bu durumda Mahkemece yapılan bu sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesi uyarıca İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek aynı Kanun'un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında olduğu gibi ispat yükünün davalıda olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın bu ilkelere göre çözümlenmesi doğru olmamıştır.04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74, 75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür....

              DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI Dairemizin 06/07/2022 tarihli 2020/782 E. 2022/840 K. sayılı kararı ile; "...Mahkemece dava, muvazaa nedeniyle sıra cetveline itiraz davası olarak değerlendirilmiş ise de davacı gerek dava dilekçesinde gerekse istinaf dilekçesinde takibin iptalini de talep ettiğini ileri sürmüştür. Sıra cetveline itiraz davası ve muvazaa nedeniyle takibin iptali istemi gerek tarafları, gerek yargılama süreci ve ispat yükü yönünden iki farklı dava olup ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekmektedir. Davacı tarafından muvazaa nedeniyle takibin iptali istemi yönünden başvuru harcı ve nispi harç yatırılmış ise de sıra cetvelinin iptali istemi ayrıca başvuru ve maktu harca tabi olmasına rağmen davacı tarafça harç yatırılmamıştır....

              Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı-alacaklının alacağının davacı-alacaklının alacağından daha önce doğduğu, bu haliyle eldeki davada muvazaalı bir tasarruftan söz etmenin mümkün olmadığı, borçlu tarafından muvazaa iddiası olduğu öne sürülen takip dosyasında sürelerden feragat veya haczin borçlunun beyanı üzerine konulması gibi muvazaayı destekler nitelikte işlemler de yapılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava sıra cetveline itiraz davasıdır. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü alacağına itiraz edilen alacaklıya düşer. Alacaklı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir....

                UYAP Entegrasyonu