Mahkemece, davalı ...’un borçlunun icra dosyasındaki borcunu ödeyerek alacağı temlik aldığı, vergi dairesinin alacağının da eşyanın aynından kaynaklandığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, sıra cetvelinde birinci sırada yer alan alacaklının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek sıra cetveline itiraz davası açmıştır. Muvazaa iddiasıyla açılan sıra cetveline itiraz davasında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklının takip konusu alacağının gerçek bir alacak olduğunu usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Alacağı temlik edene ileri sürülebilecek tüm def’i ve itirazlar alacağı temlik alana karşı da ileri sürülebileceğinden, davalı ...’un alacağı temlik aldığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi doğru değildir....
Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem sıraya hem de esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'nde (İİK'nın m.142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda, şikayetçi vekilinin iddiası alacağın esasına ilişkin olmayıp, takip hukuku kuralları çerçevesinde icra müdürlüğünce hesaplanması gereken faize ilişkin olup, mahkemece uyuşmazlığının esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ye ayrılan payın davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle bu davalılar yönünden davanın kabulüne ve sıra cetvelinde ilk üç sırada alacaklı olan davacı kurum, davalılar ... ve ...'ye ödeme yapılmasına karar verildiği, diğer davalıların sıra cetvelinde olmasına rağmen bakiye tutar kalmadığı için ödeme yapılmadığı, borçlu ve kendisine pay ayrılan alacaklıların davada husumet ehliyetleri mevcut olduğu gerekçesiyle, diğer davalılar ..., ..., ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1)Şikayet, sıra cetveline yöneliktir. Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da hem sıraya hem alacağın esasına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK m. 142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK m. 142/son) ileri sürülmelidir....
İcra Mahkemesince dava dışı borçlu şirketin girerek, istihkak alacağı edindiği ihalenin, müstakil muhasebesi bulunan il müdürlüğü tarafından yapıldığı, davacı yanca gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin, yanlış muhataba ulaştırıldığı ve kesinleşmiş sıra cetveline itiraz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin alacaklılara tebliğinden itibaren başlar (İİK.m.141, 142). Davacı bakımından sıra cetvelinin kesinleştiğinin kabulü doğru değildir. Öte yandan Denizli Huzurevindeki istihkaktan haberdar olan Genel Müdürlüğün İstanbul’daki il müdürlüğündeki istihkaktan haberdar olmadığına dair beyanı yasaya ve oluşa aykırı olup, davacının sıra cetveline dahil edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 12/03/2021 ESAS NO : 2020/731 KARAR NO : 2021/240 MAHKEMESİ : İZMİR 3.İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2020 ESAS NO : 2020/261 KARAR NO : 2020/368 DAVANIN KONUSU : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) KARAR TARİHİ : 4.6.2021 GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 4.6.2021 İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi ile İzmir 3.İcra Hukuk Mahkemesi arasında oluşan yetki uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Talep, İflas İdaresi tarafından 2019/24 İflas sayılı dosyasında 23.6.2020 tarihinde ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO :2022/189 Esas KARAR NO :2022/635 DAVA :Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235) DAVA TARİHİ :03/03/2022 KARAR TARİHİ :11/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz (iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik kayıt kabul ve terkin talebi-İİK 235) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müflis şirketler ile imzalanan hizmet sözleşmesi gereğince dava dışı ...’e ödenen kıdem tazminatına ilişkin olarak 3.519,13 TL’nin ... Güvenlik şirketinden, 1.678,58 TL’nin ise ... firmasından ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasında .... Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, sıra cetvelinde sıraya ve alacağa itiraza ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesi, davacının sıra cetvelinde sırasına itiraz ettiği, alacağın esas ve miktarına itiraz etmediği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İcra hukuk mahkemesi tarafından ise, davacının itirazının sıra cetveline şikayet kapsamında değerlendirilemeyeceği ve alacağa da itiraz edildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İcra ve İflas Kanununun 142'nci maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları, kural olarak genel mahkemede görülür; itiraz, sadece sıraya ve icra müdürünün icra hukuku kurallarına uygun davranmadığına ilişkin ise görev İcra Mahkemesindedir....
YHGK'nın 05.03.2008 tarih ve 19-161 E, 213 K sayılı ilamında da açıklandığı üzere, sıra cetveline itiraz eden alacaklının icra takibinin ve buna bağlı olarak geçerli bir haciz işleminin bulunması gerekir. Sıra cetveline yönelik itirazda bulunma yetkisi, bu itiraz üzerine düzenlenecek yeni sıra cetveline girme hakkı bulunan alacaklılara tanınmıştır. Bir diğer ifade ile bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunmayan alacaklının, sıra cetvelinin iptalini istemekte de hukuki yararı yoktur. Somut olayda şikayetçinin, ihaleyle paraya çevrilen üç adet taşınmaz üzerinde bulunan hacizlerinin satış tarihi itibariyle ayakta olduğu anlaşılmakta olup, şikayetçinin sıra cetveline karşı itiraz hakkı yönünden aktif husumet ehliyetinin mevcut olduğu açıktır. Bu durumda mahkemece, şikayet olunan bankanın alacaklı olduğu İstanbul 14....
Her ne kadar mahkemece tebligat usulsüzlüğünün şikayetçi tarafından öne sürülemeyeceği nedeniyle şikayetin reddine karar verilmişse de İcra hukukunda, kural olarak, şikayet hakkı takibin taraflarına aittir. Ancak, İİK'nın 142. maddesinin son fıkrası hükmüyle bu kurala bir istisna getirilmiştir. İİK'nın 142. maddesinin son fıkrasında "Ancak itiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla tetkik merciine arz olunur" hükmü yer almaktadır. Başka bir anlatımla, satış bedelinin borçları ödemeye yetmemesi üzerine sıra cetveli düzenlenirse, alacaklılar, diğer alacaklıların icra dosyalarındaki takip hukukuna aykırı işlemlerin kendi sırasına etkili olduğunu ileri sürerek, sıra cetveline itiraz edebilir....
İİK'nın 142/3. maddesi uyarınca sıra cetveline yapılan itiraz, alacağın esas veya miktarına ilişkin ise genel mahkemede, yalnız sıraya dair ise şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürülebileceği, sıra cetveline itiraz sıra ile birlikte alacağın esas veya miktarına da yönelikse bu durumda İİK'nın 142/1. maddesi uyarınca, sıra cetveline karşı genel mahkemelerde dava açılması gerektiği göz önünde bulundurulması ve işin esası incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....