İcra Müdürlüğünün 2017/8968 sayılı dosyasında takibe konu ipotekli taşınmazın esas icra dosyasından yazılan talimat uyarınca ihale edildiğini ve alacaklarına mahsuben taraflarınca satın alındığını, ihalenin kesinleşmesi üzerine taşınmazın müvekkili adına tescilinin talep edildiği, ancak icra müdürlüğünce sıra cetveli düzenlenmesine ve sıra cetveli kesinleştikten sonra tescil yapılmasına karar verildiğini, bu kararın hatalı olduğunu, müvekkilinin birinci derecede ipotek alacaklısı olduğunu, satışın ipotek alacağının altında bir miktara yapıldığını, dolayısıyla yatırmaları gereken bakiye ihale bedeli bulunmadığından sıra cetvelinin kesinleşmesine gerek de bulunmadığını, tüm bu sebeplerle usul ve yasaya aykırı 14/03/2022 tarihli müdürlük kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava hasımsız açılmıştır. İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda şikayetin reddine karar verilmiştir....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl dosyada şikayetin kabulüne, birleşen dosyada şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan ... ve birleşen dosyada şikayetçi ... vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl dosyada şikayetçi vekili, ... Müdürlüğünün 2009/327 sayılı dosyasında borçlu aleyhine yapılan ... takibinde borçluya ait malların 23.05.2013 tarihinde satılarak paraya çevrildiğini ve sıra cetveli düzenlendiğini, müvekkilinin bulunduğu haciz sırasının yanlış gösterildiğini, müvekkilinin 02.06.2009 tarihinde haciz talebinde bulunduğunu ve taşınmaza bu tarihte haciz konulduğunu, sıra cetvelinin 4. sırasında bulunan alacaklının, alacağının fazla gösterildiğini, sıra cetvelinde Kars 2. ......
kararının başlı başına usul ve yasaya aykırı bir işlem olduğunu, bu kararına sıra cetvelinde yer vermiş olmasının da diğer bir usul ve yasaya aykırı bir işlem olduğunu belirterek davalıların istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/12884 esas sayılı dosyasından hacizli 34 XX 270 plaka sayılı aracın 03/03/2021 tarihli ihalesi sonucu kalan 100.992,94 TL'nin paylaştırılmasına ilişkin icra müdürlüğünün 22/05/2021 tarihli sıra cetveli ve derece kararında; Sakarya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2018/12884 esas sayılı ihtiyati haczinin 3. sıra haciz alacaklısı olan 16/08/2019 haciz tarihli T3 Dairesi'nin haczine İİK'nın 268 ve 100. maddeleri gereği iştirak etmesi gerekmekte iken müvekkilinin haczinin 4. sıra kabul edilerek paylaştırma dışı tutulmasına sıra cetveli ve derece kararına itiraz ettiklerini, aracın satış tarihi olan 03/03/2021 tarihindeki takyidatında 1. sırada 24/12/2013 tarihi itibariyle Gümrükönü Vergi Dairesi'nin 17.800,56 TL'lik alacağı olduğunu, 2. sırada icra takibine konu edilmemiş olan Sakarya 5....
Mahkemece; iddia, savunma ve dosya kapsamında; şikayet olunanın alacaklı olduğu icra takip dosyasında yapılan sıra cetveli ve derece kararında bu dosyanın haciz tarihi olarak 03.11.2011 olduğu belirtilerek sıra cetvelinde kesinleşmiş ilk haciz olarak kabul edildiği, bu durumun İİK 'nun 20. maddesi uyarınca sürelerden vazgeçmenin 3. şahıslara etkisinin olmaması nedeniyle hatalı olduğu, davacının alacaklı olduğu icra takip dosyalarındaki alacağın 16.11.2011 tarihi itibariyle kesin hacze dönüştüğü, bu nedenle davacının alacaklı olduğu icra takip dosyalarının 1. ve 2. sıraya kaydedilmeleri gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre şikayetçi ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sıra cetvelinin düzenlenmesinde İİK'nun 268. maddesinin göz önünde bulundurulmadığı ve sıra cetvelinin ilk kesin haczi koyan .... İcra Müdürlüğü'nün 2008/5156 sayılı dosyasından düzenlenmesi gerektiği halde bu ilkeye uyulmadan sıra cetveli düzenlenmiş olmasının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen şikayetlerin kabulüne ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle şikayet olunanlar ... ve ...'nun alacaklı olduğu takip dosyalarında konulan hacizlerin kesinleşme tarihlerinin yanlış hesaplanmış ise de sonuca etkili olmamasına göre, şikayet olunan .... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan .......
nın 106. ve 110. maddeleri çerçevesinde taşınır hükmünda olduğunu, en son haciz tarihi olan 12.01.2010 tarihinden itibaren satış talebi de dahil hiçbir şekilde bu hacizden doğan alacağın temini yönünden işlem yapılmamış olduğunu, bu sebeple sıra cetvelinin düzenlenmesi sırasında haczin işlemden düştüğünü ileri sürerek, sıra cetveli derecelendirme kararında 1. sırada yer alan alacaklı şikayet olunan ....'nin sıra cetvelinden terkini suretiyle yeni sıra cetvelinin düzenlenmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan...vekili, 2010 yılında haczi gerçekleştirdiklerinde dosyada henüz para olmadığını, para alacaklarının haczinde satış isteme süresinin söz konusu olmadığı için sanki satışa müsait bir şeyin varlığı ve satışı söz konusuymuş gibi, İİK'nın 106. ve 110. maddelerinde geçen satış isteme süresinin işlemesinin söz konusu olamayacağını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olup, pay ayrılan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, diğer anlatımla kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmelidir. ''Yargıtay ın aksine kararların olmasına rağmen, kanaatimize göre şikayet yoluna hukuki yararının bulunması kaydıyla borçlu da başvurabilir. Borçlunun da sıra cetveli yapılırken takip hukuk kurallarına aykırılık iddiasının kendi hukuki durumunu ilgilendirdiği her durumda, borçlunun şikayet yoluna başvurabileceği kabul edilmelidir. Borçlunun hukuki yararının bulunabilmesi için yapılan işlemin borçlunun haklarını doğrudan etkilemesi ve güncel olması gerekir....
ihlal etmişse ya da yaptığı işlem hadiseye uygun değilse, sıra cetveline karşı şikayet yoluna başvurulabileceğini, müflisin şikayet yoluna başvurmasının mümkün olduğunu, şikayetin usulden reddinin hukuka ve usule aykırı olduğunu istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, ipoteğin paraya çevrilmesi sonucu dava dışı borçluya ait taşınmazın satıldığını, İcra Müdürlüğü'nün satış bedelinin dosya alacağını karşılamadığı gerekçesiyle sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına dair kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davacı alacağının kabulü ile sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılara, tebligat yapılmamıştır. Mahkemece, sıra cetveli yapılmamasına ilişkin itirazın şikayet davası olduğu ve İcra Müdürlüğü'nün işleminin iptali için İcra Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir....