Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dosya içinde, çekişmeli Aydın Köyü 454 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro sonucu oluşan mera sicil kaydı bulunmamaktadır. Söz konusu kaydın getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 5.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu Sarıcan Beldesi çalışma alanında bulunan 1004 parsel sayılı 7.364.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kamu orta malı niteliğinde mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacılar ......., ........, ..., ........, ..., ... vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mera vasfıyla sınırlandırılan yerler hakkında açılacak davaların Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekir. Taraf teşkiline ilişkin bu husus dava şartıdır....

      Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına, bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4) 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir....

        Mahkemece davanın kabulü ile kroki de (A) ile gösterilen 102130.90 m2 yüzölçümündeki kısmın mera olan tahdidinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, yargılama giderleri ve vekalet üçreti yönünden hüküm kurulmamıştır. Hüküm davacı ... Yönetimi tarafından yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava kesinleşmiş orman tahdidine dayalı olarak açılan tescil davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman tahdidi 1947 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılmış ve kesinleşmiştir. Daha sonra 1997 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davacı ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi,... Beldesinde bulunan 976 parsel sayılı taşınmazın 1973 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu sırasında mera vasfı ile sınırlandırıldığını, taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde orman alanı olduğunu, taşınmazın orman sınırları içinde kalan kısmına yönelik olarak mera olarak yapılan sınırlandırmanın iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescilini talep etmiştir. Çekişmeli 976 parsel sayılı taşınmaz, genel arazi kadastrosu sırasında 550800 m2 yüzölçümü ile mera olarak sınırlandırılmıştır....

            İl Mera Komisyonunun 09.07.2010 gün 2010/25 sayılı kararıyla reddedildiğini belirterek anılan kararın yok hükmünde olduğuna, 11 ada 1 sayılı parselin mera sicilinden terkin edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece; davaya konu taşınmazın 234.062,30 m² yüzölçümlü kesiminin .... .... ağaçlandırıldığı, anılan bölümün Orman Kanunu uyarınca orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 11 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 12.11.2013 tarihli rapor ve krokide yeşil renk kalemle taralı olarak işaretlenen 234.062,30 m² yüzölçümlü kesiminin mera sicil kaydının iptal edilerek orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... .... vekili tarafından reddedilen kesim yönünden temyiz edilmiştir. Dava; mera sicil kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılmamıştır....

              satırındaki yer olan "sınırlandırmanın" sözcüğünün çıkartılmasına, yerine "tapu kaydının" sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 04.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

                yapılabileceğinin açıkça düzenlendiğini, buna rağmen tapu iptali ve tescil davası açılmasının hukuka uygun olmadığını, yerel mahkemece eksik ve hatalı bir takım değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verildiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu 1113 ve 1470 parsellerin mera özel sicilindeki kaydının silinmesine ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve köy tüzelkişiliği tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mera kaydının iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 25.07.1996 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                  Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, dava konusu edilen taşınmazların mera vasfıyla sınırlandırılması nedeniyle hüküm kurulurken mera tahsis yapılıp kesinleşmiş ise "mera vasfıyla yapılan sınırlandırmanın ve tahsis kaydının iptali ile ...” şeklinde hüküm kurulması gerekirken, mahkemece "davalı adına olan tapu kaydının iptaline.." şeklinde hüküm kurulması da doğru değildir. Hal böyle olunca, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece Mahkemesince verilen kararın yukarıda belirtilen gerekçelerle ve önemli deliller toplanmadan ve delil değerlendirmesi yapılmadan verilmiş olması nedeniyle HMK'nın 353/1- a/6. bendi gereğince kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu