Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre; a) Taşınmaza kadastro sırasında uygulanan kayıt sınırlarının sabit sınır niteliğinde olması ve halen zeminde mevcut olmasına karşın buna aykırı sınırlandırma yapılmış olduğunun, b) Arazide değişmeyen sınır olduğunu gösteren demiryolu, kanalet, yol ve benzeri gibi değişmeyen ve sabit sınır niteliğinde olduğunu kesin olarak gösteren yapı ve tesisler bulunduğu ve bu yapı ve tesisler krokisinde gösterilmiş olduğu halde, ölçü yapılırken bu sınırlara uyulmamış olduğunun, c) Kadastro öncesine ait tapu krokisine aykırı olarak ya da hatalı kroki ve plan esas alınarak, sınırlandırma hatası yapılmış olduğunun, ç) Parsel cephe hattında kırıklar bulunduğu halde düz geçirilmiş ya da düz olduğu halde kırık noktalı geçirilmiş olduğunun, d) Birbirine sınır olması gereken taşınmazlar arasında binmeler ya da boşluklar olduğunun, e) Fotogrametrik haritalara dayalı kadastro çalışmalarında, parsel sınırı teşkil etmeyen çizgiler esas alınarak sınırlandırma yapılmış olduğunun, anlaşılması...

    Hakkında Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı Hazine vekilli tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, Bingöl ili Merkez ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 24 parsel sayılı 3.185,31 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz tarla vasfıyla; 109 ada 55 parsel sayılı taşınmaz ise, aynı çalışma alanındaki komşu 109 ada 2 parsel sayılı orman vasfındaki taşınmazın dava konusu olması nedeniyle yüzölçümü hanesi boş bırakılarak bahçe vasfıyla, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayalı olarak senetsizden davalılar tespit edilmiştir....

        bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişi, bir ziraat mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı, bir jeoloji mühendisi bilirkişi ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan ... fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında...

          Köyü sınırları içinde bulunan 128 ada 17 parsel sayılı 3114,47 m² yüzölçümüyle orman olarak tespit edilen parselin yüzölçümü itibariyle sınırlarının daraltıldığını ve taşınmazın çevresindeki alanın orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili isteğiyle Hazine ve köy tüzelkişiliğine husumet yönelterek dava açmış, davaya konu olan yerler hakkında 128 ada 4, 5, 6, 15 ve 18 parsel numarası verilerek yüzölçümü haneleri boş bırakılarak davalı olarak 3402 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Ancak, temyize konu 128 ada 15 parsel hakkında kadastro tespitinden önce açılmış bir davanın bulunması nedeniyle, kadastro tespiti sırasında malik hanesinin açık bırakılması zorunludur. Bu durumda; malik hanesinin doldurulmuş olması hukuken hiçbir sonuç doğurmaz. 3402 sayılı Kadastro Yasasının 5, 26, 27 ve 30/2 maddelerinde kadastro tespit tarihinden önce dava konusu olan taşınmazlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiştir....

            yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı; parsellerin öncesinin ne olduğu, imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlanıp bittiği, zilyetliğin hangi tarihte başlayıp kimler tarafından ne biçimde sürdürüldüğü, kullanımın ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların imar-ihya ve zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı; çekişmeli taşınmazlara ilişkin imar çalışması yapılıp yapılmadığı, taşınmazın imar alanında kalıp kalmadığı araştırılmalı; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine göre tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40; kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir hükmü gereğince davacıların belgesiz zilyetlik yoluyla kazandığı toprak olup olmadığı, varsa cinsi ve miktarı tapu ve...

              HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil, Kadastro sonucu tescil edilen taşınmazlar hakkında sınır ve yüzölçümünün düzeltilmesi, 3402 sayılı Kanun'un 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklı davalara ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4....

              Bu itibarla; riskli alan olarak ilan edilen bölgenin 1. derece deprem bölgesinde kaldığı, alanda bulunan yapıların, deprem performans kabiliyetinin yetersiz olduğu ve %100'ünün ruhsatsız ve imar mevzuatına aykırı yapılardan oluştuğunun ortaya konulduğu anlaşıldığından, her ne kadar 6306 sayılı Kanun'un 2. maddesine dayalı olarak alan, riskli alan ilan edilmiş ise de; niteliği itibarıyla, alanda anılan Kanun'un EK-1. maddesinde düzenlenen koşullara dayalı olarak çalışma yürütüldüğü ve esasen EK-1. madde ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin detayların da belirlendiği 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 5. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine dayalı olarak tesis edilen dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının hukuka ve mevzuata aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolundaki Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1....

                Keşifte orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı, taşınmazın...

                  CEVAP:Davalı Kadastro Birimi vekili aşamalardaki beyanlarında; müvekkili idare yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dahili davalı T5'a usule uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu