-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar arada kira ilişkisi bulunmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalılar V.. K.. ve .... .... San. Tic. A.Ş. Yönünden davanın reddine, davalı .... Sinema İşletmeleri A.Ş. Yönünden davanın kısmen kabulü ile 15.750.- Tl maddi, 6.000.- TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Sözleşmeye aykırı davranış manevi zarara yol açabilir. Manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil ve fakat kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. TBK.nun 114.(BK 98) maddesinin ikinci fıkrasında "haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır" tarzında yapılan yollamanın kapsamına manevi tazminat da girmektedir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 24.920-TL tazminat ile 470-TL imara uygun hale getirme bedeli olmak üzere toplam 25.390,00-TL bedelin ve 2.500,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2010/7740 2011/483 2-Davacılar, davalıdan satın aldıkları dairenin ayıplı olduğunu belirterek, sözleşmeye aykırılık nedeniyle manevi tazminat isteğinde bulunmuşlardır. Borçlar Kanunu’nun haksız eylem faslında düzenlenen 49. maddesi, aynı kanunun 98/2 maddesi yollaması ile sözleşmeye aykırı davranışlarda da uygulanmaktadır....
Dava, taraflar arasında aktedilen yetkili satıcılık sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı tazminat ve prim alacağı talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. maddesine göre bedensel bütünlüğü ihlal edilen kişi manevi tazminat talep edebilir. Aynı Kanun'un 98/II. maddesinin yollamasıyla bu hüküm sözleşmeye aykırılık hallerinde de uygulanabilir....
Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; manevi tazminat yönünden hükmün istinaf edildiğini, doktrinde ve yargı kararlarında tereddütsüz şekilde TBK 114/2 'de yer alan haksız fiil hükümlerinin sözleşmeye aykırılık halinde de uygulanacağına ilişkin düzenlemenin kapsamına manevi zararın tazmininin de gireceğinin kabul edildiğini, olayda sözleşmeye aykırılığın davacının iç huzurunu ihlal ettiğini aylarca kurumla yaptığı yazışmalar nedeniyle vakit kaybı yaşadığını ve sürekli olumsuz durumla karşılaşmasının stresli günler geçirmesine sebebiyet verdiğini ileri sürerek, bu yönden kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , tazminat talebine ilişkindir....
Sözleşmeye aykırılık tek başına manevi tazminat gerektirmez ise de, özel hâl ve şartlarda davacının kişilik haklarının zedelenmesi durumunda haksız fiilin neticelerini doğurmakta ve manevi tazminat gerektirmektedir. Gerçekten de 6098 sayılı TBK’nın 114. maddesinin 2. fıkrası gereğince haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanır. Borca aykırı herhangi bir davranışın, alacaklının kişilik haklarının zedelenmesine neden olması mümkündür. Borcun zamanında veya hiç yerine getirilmemesi nedeniyle meydana gelen olaylarda duyulan acı, üzüntü ile borca aykırı davranışta bulunan borçlunun eylemi arasındaki nedensellik bağının nasıl kurulacağı önem taşımaktadır....
Maddesinin yollaması ile aynı Kanunu'nun 49.maddesi hükmü uyarınca, kural olarak sözleşmeye aykırılık halinde manevi tazminat istenebilir. Ancak sözleşmeye aykırı davranış manevi tazminat isteminin kabulü için yeterli değildir. Aykırılığın niteliğinden veya özel şartlar sebebi ile TMK.'nın 25. Maddesi hükmü ile korunan kişilik haklarına hukuka aykırı olarak saldırıda bulunulması ve dolayısıyla kişilik haklarının zedelenmesi ve BK:nunu 49. Maddesinde öngörülen yasal sorumluluk koşullarının oluşması durumunda manevi tazminat istenebilir. Somut olayda; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenilen edimin yüklenici tarafından yerine getirilmemiş olması, yukarıda açıklanan yasal nedenlerle, kişilik haklarına saldırı teşkil etmez ve dolayısı ile manevi tazminatı gerektirmez. Bu nedenle manevi tazminat davasının reddi gerekir. (Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 07/05/2012 tarih 2011/130 E., 2012/3185 K.sayılı kararı)....
Bilindiği gibi, borçlunun ifa etmekle yükümlü olduğu borcunu yerine getirememesi durumunda borca aykırılık meydana gelmektedir. Borca aykırı davranan kişi, bu davranışı ile neden olduğu zararı tazmin etmekle yükümlü olup, işbu yükümlülük neticesinde doğan sorumluluğa, borca aykırı davranıştan doğan sorumluluk denilmektedir. Sorumluluk bu anlamıyla tazminat borcunun kaynağıdır (Oğuzman, M. Kemal/Öz, Turgut: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul, 2006, s. 14). 14. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (6098 sayılı TBK) borca aykırılıktan doğan sorumluluk nedeniyle manevi tazminat ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Sözleşmeye aykırılık tek başına manevi tazminat gerektirmez ise de, özel hâl ve şartlarda davacının kişilik haklarının zedelenmesi durumunda haksız fiilin neticelerini doğurmakta ve manevi tazminat gerektirmektedir....
Mahkemece, davacının vaki feragati nedeniyle davanın reddine, 8.300,00 YTL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde muarazanın men’i ile birlikte 100.000,00 YTL manevi tazminat talebinde bulunup bu miktar üzerinden harç yatırmış ise de, ilk celseden önce manevi tazminat talebinden, dava sonra da tüm davasından feragat ettiğini bildirmiş, Mahkemece, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 10/3 maddesi gereğince manevi tazminat davasının tümden reddi halinde maktu ücreti 2007/14406-2008/3605 vekalete hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretinin tahsiline hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki; bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir....
Mahkemece Davanın kısmen kabulü ile, 4.800,00 TL maddi, 300,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak 2010/8703-17298 davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir, 2-Davacı, davacıdan satın aldığı tohumlar nedeni ile emeğinin boşa çıkması sonucu üzüntü yaşadığını belirterek, sözleşmeye aykırılık nedeniyle manevi tazminat isteğinde bulunmuştur Sözleşmeye aykırı davranılmasında ancak BK. 49. maddesindeki şartlar gerçekleştiğinde manevi tazminat istenebilir. Bunun için de davacının kişisel haklarına hukuka aykırı bir şekilde tecavüzün varlığından söz etmek gerekir....