O hâlde sözleşmeye aykırılık nedeniyle 818 sayılı BK’nın 98/2 maddesinde yer alan bu yollama nedeniyle aynı Kanun’un 49. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Ancak sözleşmeye aykırılık nedeniyle manevi tazminat istenebilmesi için sözleşmeye aykırı davranışın kişilik haklarının zedelenmesine neden olması gerekmektedir. Bu noktada sözleşmeye aykırılık nedeniyle meydana gelen olaylarda duyulan acı, üzüntü ile sözleşmeye aykırı davranışta bulunan borçlunun eylemi arasındaki nedensellik bağının nasıl kurulacağı önem taşımaktadır. Zira kural olarak bir para borcunun ödenmemesi alacaklının kişilik hakkını ihlal etmemekte ise de bunun neticesinde gelişen olaylar bu hakkı ihlal edebileceğinden nedensellik bağı burada kurulabilmektedir....
odanın tahsis edildiği anlaşılmakta olup, davacının yan yana deniz manzaralı oda tahsis edilmesi yönündeki talebinin karşılanmaması sözleşmeye aykırı bir tutum olmakla birlikte manevi tazminatı gerektirir nitelikte ve ağırlıkta değildir.Bu itibarla manevi tazmınatın yasal şartlarının bulunmadığı gözetilerek manevi tazminat talebinin reddi gerekir iken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL devremülk bedeli ile 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, 700,00 TL tapu işlemi için ödenen miktar bakımından pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, eldeki dava ile sözleşmeye aykırılık nedeniyle cayma hakkını kullanmış olduğu devre mülk sözleşmesi nedeniyle ödemiş olduğu devre mülk bedeli ve tapu işlem masrafı ile manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, devre mülk bedeli ve manevi tazminat yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; sözleşmeye aykırılık tek başına manevi tazminat isteme hakkı doğurmaz....
Sözleşmeye aykırı davranış manevi zarara yol açabilir. Manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil ve fakat kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. TBK.nun 114.(BK 98) maddesinin ikinci fıkrasında "haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır" tarzında yapılan yollamanın kapsamına manevi tazminat da girmektedir. Manevi tazminat talep edilebilmesi için kişilik hakkına hukuka aykırı tecavüzle yani borca aykırı bir davranışla manevi zarar (kişilik hakkına vaki tecavüzden duyulan acı, elem ve ızdırap) arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Davacının iddia ettiği olayların kişilik hakkını nasıl ihlal ettiği hususu ispatlanamamıştır....
ile ilgili olarak ise, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerlilik arz ettiği tarih olan 05/11/2010- 24/07/2012 tarihleri arasında her iki tarafın da sözleşmeye aykırı davranmış olduğu, zararın doğmasında ve artmasında davacının müterafik kusurunun bulunduğu, bu nedenle belirlenen tazminatta TBK'nın 52. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle, belirlenen tazminattan takdiren 1/4 indirim yapılmak suretiyle 5.189,44 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacı ...ne verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ,diğer davacı şirketin ise sözleşmeye taraf olmadığı bu nedenle davalının sözleşmeye aykırılık nedeniyle oluşan kâr kaybını talep edemeyeceğinden talebinin reddine, davacılar vekilinin dava dilekçesinde manevi tazminat talebini dava sırasında belirleyerek yöneltme hakkını saklı tuttuğu, manevi tazminat için değer bildirmediği bu nedenle manevi tazminat ile ilgili açılmış bir davanın bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
Sözleşmeye aykırılık nedeni ile Borçları Kanunu 98/2.mad. yollaması ile aynı kanunun 49. maddesi uyarınca manevi tazminat isteminde bulunulması, kanuna ve Yargıtay’ın uygulana gelmekte olan yerleşmiş içtihadına ve öğretideki bu doğrultuda oluşan baskın görüşlere de uygun bulunmaktadır. Ancak salt sözleşmeye aykırı davranış, manevi tazminat istemi için yeterli olmayıp aykırılığın niteliğinden veya özel hal ve şartlar sebebiyle aynı zamanda davacı tarafın kişilik haklarının Medeni Kanunun 24. maddesi anlamında zedelenmesi ve bu nedenle de Borçlar Kanunun 41. maddesi uyarınca haksız bir eylem olarak değerlendirilebilmesi gerekli olup, ayrıca Borçlar Kanunun 49. maddesi hükmü gereğince kusurun özel ağırlığı da aranmalıdır....
Asıl davanın davacısının manevi tazminat talebi bakımından yapılan değerlendirmede ise özellikle tanık beyanıyla da sabit olduğu üzere asıl davanın davalısı tarafından davacının, dosya kapsamına yansıyan, hakkında FETÖ kapsamında açılmış bir soruşturma veya kovuşturma bulunmadığı halde ticari itibarını zedeleyecek şekilde piyasada hakkında FETÖ nedeniyle soruşturma olduğu yönünde beyanlarda bulunmak suretiyle davacının ticari itibarını zedelediği kanaatine varılmakla hak ve nesafet kuralları da gözetilerek asıl davacının davasının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, karşı davanın davacısının manevi tazminat talebi yönünden ise dosya kapsamında karşı davanın davalısının, karşı davanın davacısının ticari itibarını veya kişilik haklarını zedeleyici herhangi bir söz veya eyleminin bulunmadığı, salt sözleşmeye aykırı hareket etmenin manevi tazminat hakkı doğurmayacağı kanaatine varılmakla karşı davanın davacının manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir...
Koşullarının bulunması halinde sözleşmeye aykırılık halinde maddi zararın giderilmesinin yanı sıra manevi zararların giderilmesi de istenebilir. TBK'nın 56.maddesinde, "Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir." aynı Kanun'un 58. maddesinde "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir....
Tüm bu hususlar nazara alındığında, davalı şirketin Hac ve Umre organizasyonlarını davacı şirket adına yaptığı, buna rağmen sözleşmeye aykırı davranarak 180 kişilik kafileyi diğer davalı ... Turizm Seyahat İth. İhr. Oto San. Ltd. Şti'ye yönlendirerek, bu şirket kanalı ile .../... götürdüğü anlaşılmakla, davacı tarafın kar mahrumiyeti talebinin bu çerçevede bilirkişi incelemesi yapılarak tespiti gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir. 3- Davacı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine aykırılık sebebiyle manevi tazminat talebinde de bulunmuş ise de; her sözleşmeye aykırılık manevi tazminat gerektirmediğinden ve somut olayda da davacının şahsiyet haklarının ihlali sayılabilecek bir durum söz konusu olmadığından, manevi tazminat talebinin reddine ilişkin kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin davalı ... Turizm Seyahat İth. İhr. Oto. San. Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, sözleşmeye aykırılığın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....