WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"K A R Ş I O Y" Tazminat talebine konu olay 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun (TBK) yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce meydana gelmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5 inci maddesi gereğince tâbi olduğu zamanaşımı kuralları yönünden 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK) hükümleri uygulanmalıdır. Davada iş kazası sonucu meydana gelen işgücü kaybı nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat talep edilmiştir. Talebin dayanağı haksız fiil hükümleri olmayıp sözleşmeye aykırılık nedeniyle giderim yükümlülüğüne ilişkindir. Bu kapsamda açılmış olan ve iş kazası sonucu maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteği içeren dava TBK 125 inci madde hükmü gereğince 10 yıllık zamanaşımına tâbi olup zamanaşımı süresi de TBK 128 inci madde gereğince alacağın muaccel olduğu tarihten başlar....

    Manevi zarar, kişinin duygusal dengesini bozan, yaşama sevincini, yaşama keyfini azaltan, panik, korku, dehşet, yas, öfke, iğrenme, elem, küçük düşme, utanç duyma, moralsizlik, tedirginlik, ümitsizlik, yalnızlık hissi, aşağılık hissi, hayal kırıklığı gibi olumsuz duygular, sarsıntılar veya fiziksel acılar olarak tanımlanabilir (Sözleşmeye Aykırılıktan Doğan Manevi Tazminat, Arzu Genç Arıdemir, İstanbul 2008, s. 184 vd.) Kural olarak her sözleşmeye aykırılık, kişilik haklarına saldırı teşkil etmez ise de; kişinin ruhsal bütünlüğünü bozucu nitelikte ve ağırlıkta olan sözleşmeye aykırılık, hukuka aykırı haksız eylem oluşturduğundan manevi tazminat sorumluluğunu gerektirir. Somut olayda: davacılardan Cemile Çakır'ın Davalı hastanede 09/01/2018 tarihinde doğum yaptığı, doğumun ardından bebeğin hastane görevlilerince yeni doğan ünitesinde bakım altına alındığı, 12....

    Davalı,davacının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle fesih işleminin gerçekleştiğini, davacının kendi kusuruna dayalı olarak tazminat talep edemeyeceği gibi davacı tarafından malvarlığında haksız bir eksilme olduğunun ispat edilemediğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne,manevi tazminat talebin ise reddine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı ile 09.12.2002 tarihli 20.000 kg ve 27.000 Kg salça alımına ilişkin iki ayrı sözleşme imzalandığını, sözleşmeye uygun olarak malları teslim ettiğini, sözleşmenin feshi işleminin haksız olduğunu iddia etmiş, davalı savunmasında fesih işleminin hukuka uygun olduğunu savunmuştur....

      MAHKEME: "........Davacın ödenen bedelin iadesi yanında manevi tazminat talebinde de bulunmuştur.Manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil, kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. 6098 sayılı TBK’nın 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören kişi, uğradığı manevi zarara karşılık olarak manevi tazminat adı altında bir miktar paranın ödenmesini isteyebilir. Aynı Yasa'nın 114/2. maddesinde ise, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümlerin kıyasen sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanacağı belirtilmiştir. Buna göre, sözleşmeye aykırı bir davranış sebebiyle kişilik hakları zarar gören kişinin manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Ancak, her borca aykırı davranışın da kişilik haklarını zedeleyecek nitelikte olduğundan söz edilemez....

      Davalı şirketin bu eylemi “akde aykırılık” olup, BK’nun 49.maddesinde yazılı manevi tazminatın koşulları bulunmamaktadır. Mahkemece manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının istinaf sebepleri yerinde değildir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde davacı vekilinin istinaf nedenlerinin ayrıntılı olarak karşılandığı, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Dava, havayolu taşımasında "overbooking" uygulaması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. TBK 58. maddesinde, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar görenin, uğradığı manevi zararına karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Bu hükme göre, her sözleşmeye aykırılık tek başına manevi tazminatı gerektirmez. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için aynı zamanda TBK'nın 58. maddesinde belirtilen şartlar dahilinde kişilik haklarına yönelik bir saldırının da mevcudiyeti gerekir. Manevi zarar, kişinin duygusal dengesini bozan, yaşama sevincini, yaşama keyfini azaltan, panik, korku, dehşet, yas, öfke, iğrenme, elem, küçük düşme, utanç duyma, moralsizlik, tedirginlik, ümitsizlik, yalnızlık hissi, aşağılık hissi, hayal kırıklığı gibi olumsuz duygular, sarsıntılar veya fiziksel acılar olarak tanımlanabilir (Sözleşmeye Aykırılıktan Doğan Manevi Tazminat,..., İstanbul 2008, s. 184 vd.)...

          davalının muaraza çıkarıldığı iddiası ile manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece de 2005 yılı için zamanaşımına uğradığından manevi tazminat talebi reddedilmiş, 2007 yılı için de her bir davacı için 2.000'er TL. manevi tazminata karar verilmiştir....

            Somut olayda davacının satın aldığı taşınmazın ayıplı olmasından kaynaklanan sebeplerle manevi tazminat talebinin olduğu, taraflar arasında sözleşmeye aykırılık olmasında davacının kişilik haklarının zarar görmesi durumundan söz edilemeyeceği kanaatine varıldığından davacının manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile Davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen Kabulü ile; ayıp oranında satış bedelinden indirim bedeli olan 20.604,39- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı tarafın manevi tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine, dair karar verilmiştir....

            Dava, havayolu taşımasında "overbooking" uygulaması nedeniyle uçağa alınmama sebepli manevi tazminat istemine ilişkindir. TBK 58. maddesinde, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir denilmiştir. Her sözleşmeye aykırılık tek başına manevi tazminatı gerektirmez. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için aynı zamanda TBK'nın 58. maddesinde belirtilen şartlar dahilinde kişilik haklarına yönelik bir saldırının da mevcudiyeti gerekir. Somut olayda davalı eyleminin davacının kişilik haklarına ne şekilde zarar verdiği açıklanmadığı gibi, kabul şekline göre de fahiş miktarda manevi tazminata hükmedilmesi de doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir....

              Davalı yazarın ihlali sözleşmeye aykırılık olup, sözleşmeye aykırılık nedeniyle manevi tazminat talebinin hukuki dayanağı Borçlar Kanununun 114/2 maddesi hükmü olup anılan hükme göre; "haksız fil sorumluluğuna ilişkin hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır" denilmektedir. Bu atıf nedeniyle TBK.m.58 kıyasen sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumlulukta kıyasen uygulama alanı bulabilecek ve manevi tazminat talep edilebilecektir. Sözleşmeye aykırılık nedeniyle Borçlar Kanununun 114. maddesinin 2. fıkrasında yer alan bu yollama ile aynı Kanunun 58. maddesi hükmü uyarınca manevi tazminat isteminde bulunulabileceği olgusu, kanuna ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına ve öğretideki bu doğrultuda oluşan baskın görüşlere uygun bulunmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu