KARAR Davacı, davalı ile 2005 yılında yapılan sözleşme ile kabin memuru olarak çalışmaya başladığını, sözleşmenin 2008 yılında yenilendiğini, davalının hiçbir haklı ve mücbir sebep göstermeden 7.2.2011 tarihli ihtarla sözleşmenin 1.3.2011 tarihi itibariyle feshedildiğinin bildirildiğini ancak 30 gün öncesinden fesih bildirimi yapılmadığından sözleşmenin dönem sonuna kadar geçerli olduğunu bu nedenle haziran 2012 tarihine kadar ödenmeyen maaş tutarı 17.300 euronun tahsili için yapılan takibe haksız itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yenilenen 1.9.2008 tarihli sözleşmenin 5.3 maddesine uygun olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile itirazın 15.300 euro üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili, iddiaya konu sözleşmenin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacı kendi edimlerinin yerine getirmediği için sözleşmenin uygulanamaz hale geldiğini, sözleşme hükümleri gereğince davacının gerekli ekipmanları istasyona getirip monte etmesi gerekirken bunu yapmadan ihtar göndererek 3 gün içinde kendilerinden otogaz alınmasını aksi halde sözleşmeyi feshedip cezai şart talep edeceklerini bildirdiğini, müvekkilince lisans alınıp davacıya ibraz edilmediği için sözleşmenin 38. maddesi gereği sözleşmenin yürürlüğe girmediğini, sözleşmenin 16. maddesi gereği gerekli ekipman istasyona monte edildikten sonra müvekkilinin lisans almak için EPDK'ya başvuracağını, davacı yükümlülüklerini yerine getirmediği için müvekkilince başka bir dağıtıcı ile anlaşma yoluna gidildiğini, belirterek haksız davanın reddini istemiştir....
K A R A R Davacı eczane sahibi olduğunu, 17.11.2004 tarihinde yetkili kurum müfettişlerince ve il müdürlüğü yetkilileri vasıtasıyla bir inceleme ve soruşturma yapılmadan sözleşmenin askıya alındığının bildirildiğini, kontrol yapılma şeklinin usulsüz ve protokole aykırı olduğunu,işlemin haksız olduğunu bildirerek askıya alınmasına ilişkin kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin feshi gerektiren haller başlıklı bölümünün 1(h) bendinde, özetle eczacı yada çalışanları ve bunların bakmakla yükümlü aile bireyleri dışında kalan davalı kurum sigortalılarına ait, üçüncü kişilerin ... karnelerinin eczanede bulundurulduğunun tesbiti halinde ve bu durumun ilk defa tesbiti halinde 60 gün süreyle sözleşmenin askıya alınacağı, tekrarı halinde sözleşmenin feshedileceği hususları yazılıdır....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, sözleşme konusu 4 ve 5 no'lu parsellerin tevhidi ile oluşan 11 no'lu parselde davacılar dışında ...’in hissedar olduğu ve onunla sözleşme yapılmadığı, davacının kızından almış bulunduğu vekaletnamenin akde muvafakat anlamına gelmeyeceği, yine inşaat yapılacak olan 4 ve 5 parsellerin arka bahçesinin ifrazı ile bu yerde inşaat yapılmasının imar mevzuatı yönünden de imkansız olduğundan sözleşmenin ifa imkansızlığı sebebi ile geçersiz olduğu, yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre, davacıların "sözleşmenin feshine" yönelik isteğinin "sözleşmenin geçersiz olduğunun tespiti" şeklinde kabul edilmesi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, maddi ve manevi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine dair verilen kararın Dairemizin 14.04.2015 tarihli ilamı ile bozulduğu, bozma ilamına uyan mahkemece yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmenin yapıldığı tarihte...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili ,taraflar arasında taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanıp sözleşme gereğince davalı tarafın 18 aylık süre içerisinde tevhit işlemlerini tamamlayıp inşaata başlaması gerekirken 18 aylık süre sonunda herhangi bir işlem gerçekleştirilmediğini ileri sürerek sözleşmenin feshini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, sözleşmenin feshi koşulları bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında 19.07.2005 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin 6. maddesine göre, sözleşmenin geçerlilik şartının ortadan kalktığını, sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile geçersiz hale gelen sözleşme nedeniyle sözleşmenin devamı sırasında müvekkilince yapılan hafriyat, kira bedeli ile sair ödemelerden oluşan toplam 30.000,00 TL'lik ödemenin reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının sözleşme öncesi dava konusu edilen parselin Anıtlar Kurulu ile probleminin bulunduğunu bildiğini, davacının bu engele karşı hukuki yola müracaat etmediğini, davacının hiçbir inşaat faaliyetinin bulunmadığını, kaldı ki müvekkillerine sözleşme uyarınca ödemesi gereken kira borcunun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davacı vekili, müvekkili ile dava dış... arasında 13.02.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, aynı gün anılan kooperatif yetkililerinden... kardeşi olan... sözleşme gereği işlerin yapılabilmesi amacıyla vekalet verildiğini, anılan kooperatif aleyhine açılan dava sonunda sözleşmenin feshi ile müdahalesinin men'ine dair verilen kararın 11.07.2013 tarihinde kesinleştiğini, davacının verdiği ve unuttuğu vekalete davalı olarak dava dışı ... davalı ile 06.11.2013 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmenin imzalanması yönünde vekile talimatının bulunmadığını, vekilinin önceki sözleşmenin tüm aşamalarından haberdar olduğunu ve davacıyı mağdur etmek amacıyla hareket ettiğini, 15.11.2013 tarihinde vekilin azledildiğini, sözleşmenin feshine ilişkin olarak vekil ve davalıya ihtarname keşide edildiğini ileri sürerek, 06.11.2013 tarihli sözleşmenin feshi ile tapudaki şerhin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
CEVAP: Davalı vekili; taraflar arasında 01/01/2017 tarihli Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, belirsiz süreli olan sözleşmenin herhangi bir yerinde işin uzun süreceğine dair bir garanti bulunmadığı, tam aksine sözleşmenin 13.1. maddesi uyarınca her iki tarafın sözleşmeyi 2 ay önceden bildirmek suretiyle sona erdirme hakkına sahip olduğunu, davacının sözleşmenin uzun yıllar süreceğine ilişkin inancın doğmuş olması halinde 13.1. maddenin bulunduğu bir sözleşmeyi imzalamaması gerektiğini, sözleşmenin müvekkili tarafından sözleşenin 13.1. maddesine uygun olarak feshedildiğini, sözleşmenin 4....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 01/09/2015 tarihinde akaryakıt alımına ilişkin olarak "Automatic Sözleşmesi" akdedildiğini ve sözleşmenin süresiz olduğunu, bu özellik nedeniyle sözleşmenin dilendiği zaman feshedilebileceği, dolayısıyla feshin haksız addedilemeyeceği, aksinin sözleşmeye süresiz olarak bağlanma anlamına geleceği, bununda ahlaka ve adaba aykırılık teşkil ettiği, sözleşmenin 4.maddesiyle sözleşmenin süresiz olduğunu öngörüldüğü bu nedenle sözleşmenin ahlaka ve adaba aykırılık nedeniyle geçersiz olduğunu, geçersiz bir sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart talep edilemeyeceği, cevap dilekçesinde ekinde sunulup Yard. Doç. Dr. ... tarafından düzenlenmiş olan 22/02/2018 tarihli raporda açıklandığı üzere davalı şirket yetkilisi ...'...
Mahkemece taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin geçersiz hale geldiği ve geçersiz hale gelen sözleşmeye göre cezai şart talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, taraflar arasında ... 1. İcra müdürlüğünün 2007/6206 esas sayılı icra takibine konu alacağını tahsil edebilmek amacıyla davalı taraf ile “protokol” başlıklı bir sözleşme imzalamıştır. Davacı, sözleşmenin imzalanmasından sonra sözleşmede 2010/5503-12066 belirlenen ödeme planına göre davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek sözleşmenin 6. maddesi gereğince davalı tarafından 2 taksitin üst üste ödenmemesi nedeniyle 100.000 TL cezai şartın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece sözleşmenin 3. maddesi gereğince sözleşmenin geçersiz hale geldiği kabul edilerek 6. maddeye göre cezai şartın talep edilemeyeceğine dair hüküm kurulmuştur....