Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin işe başlama tarihinden itibaren (1) yıl süreli olduğunu sözleşmenin (11) maddesi uyarınca uzatılabileceğinin hüküm altına alındığını, sözleşme uyarınca davacının tüm Endeksörlerle diğer yazılım ve donanımını müvekkiline bedelsiz olarak devredeceğini, sözleşmenin 3. yıla uzatıldığını ve sözleşmenin de başlangıçta (1) yıl üzerinden imzalandığı için müvekkilinin 2. ve 3. yıllara ilişkin olarak kira alacak hakkı olduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirketin 28.09.2011 tarihinde bir yıl süreli özel güvenlik hizmet sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin 18. maddesinde yapılan düzenleme uyarınca, tarafların dilediği takdirde her defasında bir yıllık sürelerle sözleşmeyi yenileyebilecekleri, sözleşmenin bitiminden 30 gün önce fesih ihbarında bulunmadıkları takdirde sözleşmenin bir yıl daha yenilenmiş sayılacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin bu madde kapsamında en son 27/09/2014 tarihine uzadığını, davalının haksız yere sözleşmeyi feshettiğini, uğranılan zararların tazminini talep etmiştir. Davalı vekili; usulüne uygun görülen şekilde fesih yapıldığını, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 18....
Hukuk Dairesi'nin 2011/94 Esas, 2011/9615 Karar sayılı bozma ilamıyla, taraflar arasındaki sözleşmenin .... maddesinde sözleşme süresinin 31.03.2006 tarihinden itibaren bir yıl olduğu, sözleşmenin iptali için, sürenin bitimine bir ay kala taraflardan birinin yazılı talebi olmadığı takdirde sürenin otomatik olarak bir yıl uzayacağının düzenlendiği, tarafların, sözleşmenin sonlandırılması konusunda bir beyanlarının bulunmadığı, ayrıca, sözleşmenin bitim bitim tarihinden sonraki ayların hizmet bedellerinin bir kısmanın davalı tarafından ödenmesi dikkate alındığında sözleşmenin uzatıldığının anlaşıldığı, bu durumda ispat külfetinin davalıda bulunduğu gözden kaçırılarak karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş olup; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, sözleşmenin devam edip etmediği noktasında olduğu, sözleşmenin devam ettiği ve davalının borçlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Sözleşmenin 7.2. Maddesinde; "'Davacının, sözleşmenin 7.1. Maddesinde anılan cezai şartı uygulama hakkı vardır" denilmektedir. Ancak, atıf yapılarak sözleşmenin 7.2. Maddesinde sayılan İhlal hükümlerine sözleşmenin 7.1. Maddesinde anılan cezai şart uygulanamaz. Çünkü, sözleşmenin 7.1. Maddesindeki cezai şart, sadece ve sadece, sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi halinde söz konusudur. Sözleşmenin 7.2. Maddesindeki ihlal hükümleri ise tamamen farklıdır. Bundan dolayı, atıf yapılarak 7.2. Maddesindeki ihlallere sözleşmenin 7.1. Maddesindeki cezai şartın uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle, davacı davalıdan cezai şart ve gecikme faizi talep edemeyecektir. Neticeten; dava konusu fatura, kullanılan elektrik enerji bedelinin karşılığı değildir. Dava konusu fatura, cezai şarla ilişkin mutlak ceza niteliğindedir. Davacı, faturaların son ödeme tarihlerinde ödememesi nedeniyle, sözleşmenin 4.3. Maddesine göre sözleşmeyi feshetmiş, akabinde sözleşmenin 7.1....
Davalı/ karşı davacı aynı beyanlarının karşı dava için de geçerli olduğunu, sözleşmenin özellikle temsil yetkisinin davacı ile el ve işbirliği içinde kötüye kullanılmasının söz konusu olduğunu, sözleşmenin uygulanmayacağı bilinerek ihdas edildiğini, sözleşmede yer alan hükümlerden istifade ile haksız kazanç temin edilmesi amacıyla hareket edilmesi nedenleriyle sözleşmenin kesin hükümsüzlük ile batıl olduğunu, aksi düşünüldüğünde dahi müvekkili şirket tarafından sözleşmenin haklı sebeplerle fesh edildiğinin de kabulü gerektiğini, Beşiktaş 25....
Davalı vekili, 01.02.2007 tarihli sözleşmenin 3 yıl süreli olup 2.2.2010 tarihinde sonlandığını, bu sözleşmeden sonra taraflar arasında başka sözleşme imzalanmadığını, sunulan ikinci sözleşmenin davalı tarafından imzalanmadığını, 01.02.2007 tarihli sözleşme gereğince edimlerin yerine getirildiğini sözleşmeye aykırı hareket etmediğini, sözleşmenin bitiminden bir buçuk yıl sonra ticarî faaliyetine son verdiğini sözleşmenin devamı sırasında işyerinin terkinin söz konusu olmadığını savunmuştur....
Sözleşmenin 2.2 maddesine göre Yetkili Servis Ek-1’de belirlenmiş kriterleri ve standartları sözleşmenin imzalanmasından itibaren 6 ay içinde yerine getirmek ve sözleşme süresince korumayı taahhüt etmiştir. Aksi durumda sözleşmenin 10. Maddesindeki hükmün uygulanacağı kabul edilmiştir. Sözleşmenin 10. Maddesi hükmü sözleşmenin feshi ile ilgili olup her bir taraf önemli bir neden göstererek sözleşme ilişkisini sona erdirebileceği düzenlenmiştir. Sözleşmenin 10.1 maddesinin d bendinde; ihtar edilmesine rağmen sözleşmenin temel hükümlerinin ihlal edilmesinin fesih nedeni olduğu... servis kriterleri ve standartlarının temel sözleşme koşulları arasında olduğu belirtilmiştir. Sözleşmenin 11. Maddesinde; MAN servis standartlarının tanımlandığı Ek-1’in sözleşmenin ayrılmaz bir bütünü olduğu dile getirilmiştir....
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin "sözleşme süresi" başlıklı 5. maddesinde sözleşmenin 01.05.2018 ile 31.05.2021 tarihleri arasında geçerli olacağı kararlaştırılmıştır....
Şti. arasında 10.12.1997 tarihinde Gelir Paylaşımı esasına dayalı Nümerik Bölgesel Çağrı Sistemi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 1. maddesine göre müvekkilİ şirket yönetim kurulunun 29.04.1998 gün ve 123 no'lu kararı ile bu sözleşmenin davalı P..A.Ş.'ye devredildiğini, daha sonra davalı şirketin de bu sözleşmeyi dava dışı T..İletişim Hizmetleri Tic. San. A.Ş.'ye devretmek istediğini, bunun üzerine müvekkilİ şirketin yönetim kurulunun 11.10.2000 tarih ve 32 no'lu kararında sözleşmenin T.. A.Ş.'...
İSTANBUL 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/323 Esas KARAR NO : 2022/839 Karar DAVA : Sözleşmenin İptali DAVA TARİHİ : 21/01/2020 KARAR TARİHİ : 19/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanmış 25/01/2019 tarihli sözleşmenin taşınmaz devrine ilişkin 5. maddesinin tamamı ile geri alım hakkı ile ilgili 6. maddesinin metninde yer alan hükümlerin TBK m.20-26 uyarınca hükümsüz ve geçersiz sayılmasına karar verilmesini, sözleşmenin 7. maddesinde öngörülen bir yıllık geri alım süresinin kullanılmasının karar kesinleşinceye kadar HMK m.389 ve devamı maddeleri ve özellikle m.391 uyarınca kullanılmasının durdurulması ve uzatılması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....