Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zorunlu arabuluculuk süreci tamamlanmadan davanın açılmış olması da dava şartı yokluğundan davanın reddini gerektirdiğini, icra dosyasına konu alacak tahsilatı dava tarihinden çok önce yapıldığından menfi tespit talepli olmasınında usule aykırı olduğunu, davanın bir kira uyarlama davası olmadığının açık olduğunu, ifa güçlüğünden söz eden davacının kira borcunu ihtirazi kayıtla ödeyerek, kira uyarlaması davası açmak yerine kira borcunu ödemeyerek temerrüde düştüğünü, dolayısıyla kira sözleşmesine usul ve yasaya uygun olarak başlatılan icra takibi ile alacağın tahsil edilmiş olmasında herhangi bir hukuka aykırılık olamayacağından, takibin iptali istemli bu davanın hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, tarafların kira sözleşmesinden doğan borçlarını sona erdirmediğini, bu kapsamda davacı kiracının da edimini ifa etmekten kaçınamayacağının açık olduğunu,bu nedenlerle maddi ve hukuki dayanaktan yoksun, usulen de kabulü mümkün olmayan davanın reddine karar...

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser szöleşmesinden kaynaklanmış olup, yüklenicinin edimini süresinde ifa etmemesi nedeniyle sözleşmenin geriye etkili feshi sonucu cezai şart, sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan harcamalar ve peşin ödenen makine bedelinden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 12.000 USD alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Davacı tarafından sunulan ve dosya kapsamındaki e-maillere ve bilgisayar mühendisi bilirkişinin 12.08.2015 tarihli raporuna göre taraflar arasında davacının ibraz ettiği 03.12.2012 tarih 1017 nolu sözleşmenin imzalandığı anlaşılmaktadır....

    Davalı vekili; sözleşmenin ilk senesinde sözleşmeden beklenen menfaatin sağlandığını, taahhüt edilen hedef alım rakamının sene bazında gerçekleştiğini, ancak sözleşmenin 6. maddesi uyarınca müvekkilinin kullanımına verilen şarap soğutma dolabının sözleşmenin bitiş tarihinden önce 21.07.2009 tarihinde davalı tarafından haksız şekilde iade alınması nedeniyle satışların düştüğünü, bu nedenle sözleşme ile hedeflenen satış rakamına ulaşılamamasında davalının ağır kusurunun ve kötüniyetinin olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur....

      Davalı taraf sözleşmenin henüz sona ermesinden önce, davacının yükümlülüklerini zamanında ve gereği gibi ifa etmemesi sebebiyle feshetmesi sonucunda hukuki ilişki sona ermiştir. Sözleşmenin feshinden sonra davacı yan, 31.10.2006 tarihli cevabi ihtarname ile, davacı şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği ve taahhütlerini de süresi içerisinde yerine getireceği, feshin haksız olduğu ve kabul edilmediğini bildirmiş, 16.11.2006 tarihli ihtarname ile fesih sonucu muaccel hale gelen fakat ödenmeyen hizmet bedeli alacaklarının ödenmesi için süre verilmiş, herhangi bir ödemede bulunulmaması üzerine, davalı yanca ödenmeyen kısmı ve KDV alacağı için icra takibine geçilmiştir. Davacı ayrıca Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/708 esasına kayıtlı davada, davalı şirkete karşı aynı sözleşme kapsamında, sözleşmenin davalı tarafça haksız fesih edildiği iddiasıyla uğranılan zararın tazminini istemiştir....

        Taraflar arasındaki alacak, olmadığı takdirde tapu iptali ve tescil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın alacak istemi yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya üzerinde yapılan ön incelemede; taraflarca sözleşmenin imzalandığı tarihte, dava konusu dairenin mülkiyet durumunu gösterir tapu kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla; davaya konu dairenin, sözleşmenin imzalandığı 15.09.2011 tarihindeki mülkiyet durumunu gösterir tapu kaydının ilgili.celbedilerek dosya içerisine konulması ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki alacak, olmadığı takdirde tapu iptali ve tescil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın alacak istemi yönünden kısmen kablüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya üzerinde yapılan ön incelemede; taraflarca sözleşmenin imzalandığı tarihte, dava konusu dairenin mülkiyet durumunu gösterir tapu kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla; davaya konu dairenin, sözleşmenin imzalandığı 26.08.2011 tarihindeki mülkiyet durumunu gösterir tapu kaydının ilgili celbedilerek dosya içerisine konulması ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLER VE GEREKÇE : İş bu dava alacak davasıdır. HMK'nun 6. Maddesinde genel yetkili mahkeme gösterilmiş olup, buna göre kural olarak yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Sözleşmeden kaynaklı davalarda genel yetkili mahkemenin yanı sıra HMK'nun 10. Maddesinde sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu kabul edilmiştir. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça taraflar arasında imzalandığı belirtilen ... tarihli sözleşme nedeniyle alacaklı olduğundan bahisle alacak davası açıldığı, davalı tarafça iş bu sözleşmenin davalı şirket ile dava dışı ... arasında imzalandığı iddia edilip yetki itirazında bulunulduğu, davalı şirketin adresi ... ilinde olup HMK 6....

              Mahkemece, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 24. maddesine göre bu masraf kaleminin davacı tarafa ait olduğu gerekçesiyle bu alacak kalemi yönünden de davanın reddine karar verilmiş ise de, 21.05.2012 tarihli sözleşmenin 24. maddesinde bu masraf kaleminin davacıya ait olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi, sözleşmenin eki protokolün 4. maddesinde araçların ve demirbaşların bakım ve onarım giderlerinin davalı kargo şirketine ait olduğu düzenlenmiş olup, bu alacak kalemi için davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, açıklanan bu hususlarda araştırma yapılması, gerektiğinde bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir....

                Bam ilamında öncelikle yapılması gerekenin davalının dayandığı 07.06.2012 tarihli sözleşmenin, davalı tarafından benimsenip benimsenmediği, bu sözleşmenin uygulanıp uygulanmadığı, ücret, komisyon ve indirim oranlarının 07.06.2012 tarihinden itibaren hangi sözleşmeye göre uygulandığı, analan sözleşmede taraflarca değişiklik yapılıp yapılmadığı değerlendirilerek sözleşmenin davalı yanca benimsendiğinin belirlenmesi halinde bu sözleşme hükümlerinin dikkate alınması noktasında olup, yapılan tetkik ve incelemede; hem ana sözleşmenin hem ek sözleşmenin 07.06.2012 tarihinde olduğu, tarih bilgilerinin elle doldurulduğu, ek sözleşmede yer alan adres ve şirket unvanı kısımlarının boş olduğu, sözleşmenin davacı tarafından ... tarafından imzalandığı, davalı tarafından ise imzalayan kişinin ad ve soyad bilgisinin yer almadığı, davalı vekilinin duruşmada geçen beyanından da anlaşılacağı üzere imza incelemesi talebi olmayıp, itirazının sözleşmenin mevcudiyetine değil, sözleşmenin yetkisiz kişi tarafından...

                  Davacının, sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle, ödenmeyen aylık ücretlerini, tahsilatla sonuçlanan veya henüz tahsilatla sonuçlanmayan ancak tahsilatı mümkün hale gelen ve tahsilat yapılabileceği kabul edilebilecek dosyalardan dolayı, sözleşmenin 7. maddesinde belirtilen ücretleri isteyebileceğinin kabulü, hakkaniyet ilkelerinin gereğidir. Davacı, sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle halen devam eden, sonuçlanmayan ve ne olacağı belli olmayan dosyalardan dolayı ise yine sözleşmenin 7. maddesinin son fıkrası hükmüne göre bir ücret isteyemeyecektir....

                    UYAP Entegrasyonu