Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in zilyet olduğuna ilişkin tapu kaydının beyan hanesine şerh verilmesine, taşınmaz üzerinde ... lehine olan şerhin terkinine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Antalya Kadastro Mahkemesi'nin kesinleşen 1991/936 Esas ve 1996/106 Karar sayılı ilamı gözetildiğinde, taşınmazın tapu kaydına 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışarısına çıkartıldığına ilişkin şerh verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Zilyetlik şerhine yönelik temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmazın 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasa'ya eklenen Ek-4. maddesi kapsamında 2/B alanlarında yapılan kullanım veya güncelleme kadastrosuna konu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu çalışma yapılmadan 2/B alanlarında zilyetlik şerhi verilmesi de mümkün değildir....

    in kullanımında iken zilyetliğin devri sözleşmesi ile davalılara devredildiğini, buna karşın sözleşmenin şekil şartlarını haiz olmayıp geçersiz olduğunu, ayrıca sözleşmenin muvazaa olgusuna dayalı yapıldığını, sözleşme geçerli kabul edilse dahi taşınmazın tenkise tabi olduğunu ileri sürerek terditli şekilde öncelikle taşınmazın beyanlar hanesine muris ... mirasçıları lehine kullanıcı şerhi verilmesini aksi halde miras payı oranında tenkise karar verilmesini talep etmiş, bilahare taşınmazın satılarak davalılar adına tescil edildiğinin anlaşılması üzerine bu kez talebini ıslah ederek 1997 tarihli zilyetliğin devri sözleşmesinin iptali ile davalıların Hazine'ye ödedikleri bedelden miras hissesine düşen payın davalılara ödenmesi karşılığında miras hissesinin adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davacı ile davalı Müşerref'in evli oldukları davaya konu taşınmazda 2010 yılından bu yana oturdukları, ipoteğin 2012 yılında tesis edildiği, ipotek tesis tarihinde taşınmazın tarafların aile konutu vasfında olduğu, yapılan keşif, aldırılan bilirkişi raporu, fotoğraflar ve mernis kayıtları ile sabit olup taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması talebinin kabulünde hukuka aykırılık görülmemiştir. İpoteğin fekki istemine gelince; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....

      Bilindiği gibi kişisel haklar yalnızca sözleşmenin tarafına karşı ileri sürülebilir. Taşınmaz üzerinde doğan kişisel haklarda aynı niteliktedir. Borçlu bu taşınmazı üçüncü kişiye geçirirse kişisel hakkın üçüncü kişiye karşı ileri sürülebilme olanağı yoktur, ancak borçludan borca aykırılıktan dolayı Borçlar Kanununun 96.maddesine göre tazminat istenebilir. Taşınmazlarda mülkiyetin geçirilmesi değil yalnızca kullandırma, yararlandırma istemi veren adi kira ve ürün kirası hakkı gibi kişisel haklarda da durum böyledir. İşte taşınmazlardaki kişisel hakların tapu kütüğüne şerhi, hak sahiplerine, kendileri için doyurucu olmayan üstelik gerçekleşmesi borçlunun ödeme gücüne bağlı, bu nedenle de kuşkulu olan yalnız tazminat gideri istemiyle yetinmek zorunda kalmaktan kurtarmakta, bu hakların taşınmaza edinen üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesine olanak sağlamaktadır. Ancak, bu açıklamalardan her türlü kişisel hakkın tapu kaydına şerh edilebileceği anlamı çıkartılmamalıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuya satış vaadi şerhi konulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne ve bir kısım davalılar yönünden davanın reddine dair verilen 28.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı arsa sahibi ile davalı yüklenici ... arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılan dava konusu B-blok 4 no'lu daireyi 27.06.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını belirterek bu sözleşmenin tapu kaydına şerh verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1-01.09.2005 tarihli “Senettir” başlıklı belgeye konu taşınmaza ait kadastro tutanak sureti ilgili tapu müdürlüğünden temin edilerek, 2-Göle Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/195 Esas sayılı dava dosyasının akıbeti sorularak, karar verilmişse karar suretinin (kesinleşmişse kesinleşme şerhi ekli olarak), karar verilmemişse dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve dosya inceleme tutanağı ilgili mahkemeden getirtilerek dosyaya eklenmesi, Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 21.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı T6 vekili dilekçesinde özetle; .müvekkilinin davaya konu olan uyuşmazlıkla alakasının bulunmadığını, müvekkilinin TMK M.1023 göre iyiniyetli 3.kişi olduğunu, müvekkilinin ilgili taşınmazı TAPU KAYDINA GÜVENEREK, Ziraat Bankası Adana Şubesi kanalı ile ödediğini, taşınmazın rayiç değerinden fazla olarak gerçek değeri olan toplam 330.000 TL üzerinden ödeme yapıldığını, Tapu kaydına güvenerek ve bedel ödeyerek satın alınan taşınmazın üzerine müvekkilinin aleyhine satışı güçleştirecek davalıdır şerhi konulması, Müvekkilinin Mülkiyet hakkının ihlal edilmesi sonucunu doğuracağını belirterek Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/171 E. sayılı dosya üzerinde yaptığı inceleme neticesinde 27/05/2021 tarihinde verdiği usul ve esas yönünden hukuka aykırı ARA KARAR'ın ve 18/03/2020 tarihli tensip tutanağının davacı yönünden kurulan hükmün 8....

              Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkiline ait taşınmaza yönelik usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir tapu iptal tescil davası bulunmamasına, davacının bahse konu taşınmazın tapu kaydına "Davalıdır" şerhi konulmasına yönelik bir talebinin olmamasına ve resen "Davalıdır" şerhi işlenmesinin mevzuatta yasal dayanağının da bulunmamasına rağmen taşınmazın aleyhine ihtiyati tedbir konulamayacağına karar veren yerel mahkemenin aynı kararla hemen hemen aynı sonuçları doğuracak nitelikte müvekkiline ait taşınmazın tapu kaydına "Davalıdır" şerhi işlenmesine karar vermesinin açık çelişki ve kabul edilemez hukuk hatası olduğunu, 17.01.2022 tarih 2021/654 Esas sayılı ara karar ile davaya ilişkin yaklaşık ispatın sağlanamadığına karar veren mahkemenin yaklaşık ispat sağlanamayan bir durumda müvekkilinin taşınmazının tapu kaydına re'sen "davalıdır" şerhi işlemesi müvekkilinin telafisinin imkansız zararlarına yol açtığını, zira tapu kaydında "davalıdır" şerhi bulunan...

              Noterliği’nin 08.02.2012 tarih, 4332 sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde sözleşme tarihi itibariyle tapu sicilinde inşaat yapılmasını engelleyecek herhangi bir şerh olmadığı, davalı ...’nın eşinin açtığı boşanma davasında aldığı ihtiyati tedbir kararı ve bunun sonucu sözleşmenin imzalanmasından sonraki tarihte tapu kaydına koydurduğu aile konutu şerhinin taşınmazın şerhli olarak devri, inşaat yapılması ve yapılacak inşaatta arsa sahibine kalacak bağımsız bölümlerin aile konutu şerhi ile arsa sahibi adına tescili mümkün olup, inşaat yapılmasına engel değildir. Engel olduğu kabul edilse dahi sonradan ortaya çıkan bu imkânsızlıkta davalı ...’nın dava dışı eşiyle anlaşarak tapu siciline aile konutu şerhi koydurduğu somut ve yasal delillerle kanıtlanamadığından imkânsızlıkta kusurlu kabul edilmesi mümkün değildir....

                UYAP Entegrasyonu