nın beyanı ile sabit olduğunu, bilirkişi raporunun sadece değer yönünden ele alınması gerektiğini, bunun dışında hak sahipliği bakımından ek rapor almaya gerek bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf ederek aynı zamanda taşınmazın tapu kaydına dava şerhi işlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili 25/07/2022 tarihli dilekçesi ile, istinaf incelemesi sırasında dava konusu taşınmazın yıkım sürecinin ortaya çıktığını belirterek yıkılması ve satılmasını önlemek için dava konusu taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir ve dava şerhi konulmasına karar verilmesi talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali- tescil ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Yukarıda değinilen Tapu Sicil Tüzüğünün 55. maddesine göre sözleşmenin tapuya şerhi için anlaşmayı içeren kira sözleşmesinin ibrazı yeterlidir. Davacı adi yazılı şekilde düzenlenmiş sözleşmenin aslının ibraz edilmediğini ve kirayı verenin temsil yetkisi vermediğini, bu nedenle şerhin usulsüz olduğunu belirtmektedir. Kira sözleşmesinde sözleşmenin şerh edilebileceğine dair hüküm bulunmaktadır. Ayrıca, adi yazılı şekilde düzenlenmiş sözleşme noterce sonradan onaylanmıştır. Noterce onaylanan ve şerh anlaşması bulunan sözleşmelerin tapu siciline şerh edilmesi için malikin onayı gerekmediği gibi, sözleşmenin noterde re'sen düzenlenmesine de gerek yoktur. Bundan dolayı da istem üzerine tapuda işlem yapılmıştır. Yapılan bu saptamaya göre davanın reddi yerine yazılı bazı gerekçelerle kabul edilmiş olması doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
Kişiye devri halinde müvekkilinin yaşayacağı mağduriyetin daha da büyük olacağını, müvekkili şirketin, inşaat alanında bulunan satış ofisine giderek ve satış yetkilisi kişilerle görüşerek dava konusu bağımsız bölümü iyi niyetli olarak ve tapu kayıtlarına güvenerek satın aldığını, tapuda malik olarak kayıtlı olan kişinin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazı devretmeyi vaat etmesi halinde tapuya sözleşme şerhinin mümkün olduğunu, somut olayda ise yüklenici------------arsa sahibi ---- arasındaki --------------doğan yetkisini kullanarak müvekkili ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdettiğini, her ne kadar taraflardan birinin talebi üzerine sözleşmenin şerhi mümkün ise de, somut olayda taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tarafı ile tapu maliki firmanın aynı olmamaları nedeni ile sözleşmenin tapuya şerh ve tesciline karar verilmesini, yargılama neticeleninceye kadar yine aynı nedenlerle herhangi bir hak kaybı yaşanmaması adına bağımsız bölümün tapu sicili üzerine "Davalıdır" şerhi işlenmesine...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tapu kaydındaki kira şerhinin terkini, mümkün olmadığı halde düzeltilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1009 uncu maddesi düzenlemesi ile tapu kütüğüne şerh edilebilecek kişisel haklar arasında kira sözleşmesinden kaynaklanan kiracılık hakkı da sayılmıştır. 2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 312 nci maddesinde; "Taşınmaz kiralarında, sözleşme ile kiracının kiracılık hakkının tapu sicil müdürlüğüne şerhi kararlaştırılabilir", hükmü bulunmaktadır. 3. Şerh anlaşmasını içeren bir sözleşmenin tapuya ne şekilde yazılacağı hususunda Tapu Sicil Tüzüğündeki düzenlemelere de bakılmalıdır. Tapu Sicili Tüzüğünün 47 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde; kişisel hakların şerh sütununa kaydı için, yazılı kira sözleşmesinin sunulması yeterli görülmüştür. Hemen belirtmek gerekir ki, şerh anlaşması, kira sözleşmesinden ayrı düzenlenmiş ise bu sözleşmenin de ibrazı gereklidir....
Gerçekten 2644 sayılı Tapu Kanununun 26/5 maddesinde; sözleşmenin tapuya şerhinden itibaren 5 yıl içinde satış yapılmazsa gayrimenkul siciline verilen şerhin tapu sicil müdürü veya memuru tarafından re'sen terkin olunacağına dair hüküm bulunmaktadır. Somut olayda, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verildiği 10.12.1962 tarihinden itibaren 5 yıl geçtiği halde satış işleminin yapılmadığı hususunda bir uyuşmazlık yoktur. Ancak 2644 sayılı Tapu Kanununun 26/5 maddesinin, Tapu Sicil Tüzüğünün 78/4. maddesi karşısında terkin işleminin Tapu Sicil Müdürlüğü veya memurunca re'sen yapılacağı veya şerhin kendiliğinden hükümsüz kalacağı şeklinde anlamamak, terkin işleminin ancak 5 yıllık sürenin geçmesi ve taşınmaz maliklerinin bu sürenin geçtiğini belirterek terkin talep etmeleri üzerine yapılacağı şeklinde kabul etmek gerekir. Tapu işlemleri uygulanmasındaki durum da böyledir....
Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmenin nakit bedel karşılığı inşaat yapımına ilişkin olduğu, davalı iş sahibi tarafından bu sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği hususları da göz önünde bulundurulduğunda, mahkemece davacı tarafın inşaatın tedbiren durdurulmasına ilişkin talebinin "tedbirde ölçülülük" ilkesine uygun ve orantılı olmaması nedeniyle reddine karar verilmiş olmasının yerinde olduğu, davalının inşaat üzerindeki hakedişleri ve bağımsız bölümleri üzerine ihtiyati tedbir konulması, ayrıca, dava konusu taşınmaz ile davalının hakedişleri üzerine tapu kaydında "davalıdır şerhi" konulması talepleri bakımından ise, mevcut delil durumuna göre davacı tarafından tazminat iddialarına yönelik olarak yaklaşık ispat şartının gerçekleşmemiş olduğu, buna göre, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair ara kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, mülkiyeti hazineye ait taşınmaz üzerine davalı tarafından yapılan otelin işletilmesinin 29.09.2004 tarihli sözleşme ile 6 yıl süreli olarak davalıdan kiralandığını, davalının sözleşmenin 9. maddesine göre otelin 5 yıldızlı Turizm İşletme Belgesi’nin adlarına düzenlenmesini, yine sözleşmenin 15. maddesi uyarınca da kira akdinin tapu siciline şerhinin yapılması taahhüdünün gerçekleşmediğini, ayrıca otelin B.K.nun 249. maddesine göre eksiksiz tesliminin kararlaştırılmasına rağmen tesiste birçok eksiklikler bulunduğunu, yeniden yapılandırma için ödeme yapmalarına rağmen davalının otelde gerekli bakım ve onarımının gerçekleşmediğini, tüm bu eksikliklerin kira akdinin esaslı ihlali olduğunu ve sözleşmenin 13. maddesi uyarınca akdi fesih hakları doğduğunu iddia ederek, kira akdinin haklı nedenle feshini, yenileme için ödenen 100.000.-USD.nin iadesini, 2006 yılı yenileme ödemesi ile 2006 yılı kira bedeli ödemesinin durdurulmasını, 2.500.000....
Tapu kayıtlarının incelenmesinde dava konusu taşınmazların davalı yüklenici adına kayıtlı olduğu görülmüş, söz konusu tapu kayıtlarında hacizler yönünden takyidatların mevcut olduğu; -Kamu hacizleri yönünden: -Davalı ... yönünden 11/03/2010 tarihli 134.250,00 TL bedelli haciz şerhi, 12/10/2010 tarihli haciz şerhi,11/02/2008 tarihli haciz kayıtlarının mevcut olduğu, -Davalı ...(.... yönlerinden) yönlerinden 31/01/2012, 28/01/2013 tarihli haciz şerhlerinin bulunduğu, 20/02/2008 tarihli 36.031,08 TL bedelli haciz şerhi bulunduğu, -İcrai hacizler yönünden: -.... Esas sayılı dosyasından davalı alacaklı ... İnşaat...Ltd.Şti. lehine 33.128,041 TL tutarlı haciz şerhi bulunduğu, hacizlerin sonrasında yenilendiği, - .... Esas sayılı dosyasından davalı alacaklı ... lehine 18.306,85 TL tutarlı haciz şerhi bulunduğu, - .... Esas sayılı dosyasından davalı alacaklı ......Ltd.Şti. lehine 20.457,26 TL tutarlı haciz şerhi bulunduğu, - .......
engellemek için tedbiren KKİS şerhinin konulması, olmazsa davalıdır şerhi konulmasını talep etmiştir....