Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından sunulan defter ve kayıtlara göre; sözleşmenin haksız feshinden ötürü bilirkişice belirlenmiş bulunan 155,35 TL'lik aylık yoksun kaldığı kar miktarının 12 ile çarpılması sonucunda 1.864,27 'lik yoksun kaldığı karın davalıdan tahsilini talep edebileceği, ancak yoksun kalınan kar yönünden talebin 1.000,00 TL olduğu, davacının manevi tazminat talebi yönünden ise sözleşmenin haksız olarak fesih edilmesinin mutlak olarak davacı tüzel kişiliğinin ticari itibar ve piyasadaki imajına zarar verdiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

    Bu durumda davalı bayinin davacı yanca sözleşmenin haksız feshinden dolayı sözleşmeye göre doğan tazminat ve diğer hakları yönünden teminata başvurma hakkı mevcuttur. Mahkemece bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26.11.2013 tarih ve 2013/41-2013/214 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ile franchise sözleşmesi akdettiğini ve ürün tedariki gerçekleştirdiğini, sözleşmenin imzalanmasından bir süre sonra, davalı şirket tarafından sözleşmenin feshedildiğini, ihtarnamede feshi haklı kılacak bir sebep belirtilmediğini, sözleşmenin haksız feshinden dolayı müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 25.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/09/2014 tarih ve 2012/380-2014/1100 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili , müvekkil ile davalı şirket arasında 13/09/2010 tarihli Emtia Taşıma sözleşmesi gereği müvekkilinin... ve ... plakalı araçları davalı şirket kullanımına sunduğu, sözleşmeye göre davalı şirketin her bir araç başı 1.800,00 TL+ KDV ödeneceği, 22/03/2011 tarihinde mesai saatinde işyerine giden müvekkil ve araçların şirket hizmet binasına alınmadığı ve sözleşmenin feshedildiğinin şifahi olarak kendisini bildirildiği, müvekkili yazılı bir bildirimde bulunulmadığı ve sözleşmenin feshine bir neden gösterilmediği belirtilerek sözleşmenin haksız feshinden...

          Toplanan delillere göre taraflar arasında 5 yıl süreli 20/03/2017 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafından 05/09/2018 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği, sözleşmenin ilgili hükümleri gereğince davacı kar mahrumiyeti ile taahhütten kaynaklı cezai şartı davalıdan isteyebileceği, taraflar arasında ayrıca 20/03/2017 tarihli ariyet sözleşmesi imzalandığı, bayilik sözleşmesi ile ariyet sözleşmesinin ilgili maddeleri gereği sözleşmenin feshi halinde malzemelerin şirkete iade edilmesi gerekirken karar tarihi itibariyle malzemelerin davacıya iade edildiğine veya iadeye hazır olunduğuna dair herhangi bir ihbar veya ihtar yapılmadığından davacının ayrıca malzeme bedelini de davalıdan isteyebileceği, yukarıda belirtildiği gibi davacı malzemelerin teslim edilmemesinden kaynaklı cezai şartı isteyemeyeceği kanaatine varılmakla ıslah da göz önünde bulundurularak 200.000,00 TL kar mahrumiyeti, 200.000,00 TL sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı cezai şart, 96.167,50 TL malzeme...

            Yargıtay uygulamasına göre sözleşmenin haksız feshi halinde sözleşmenin feshinden sonra aynı veya emsal nitelikte bir işi ikame edebilmesi için gereken makul sürenin tespit edilmesi ve bu süreye karşılık gelen zarar miktarına hükmedilmesi gerekmektedir (Bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin T. 8.1.2019, E. 2017/755, K. 2019/116 sayılı kararı)....

              Noterliğinin 16/01/2015 tarih ve 2055 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile herhangi bir gerekçe ileri sürülmeden feshedildiğini, sözleşmenin feshinin haksız olmakla, müvekkilinin sözleşmenin haksız surette feshinden doğan zararların tazminine karar verilmesi gerektiğini, zira davalı tarafından müvekkili ile akdedilen sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin şayet sözleşme devam etse idi, sözleşmenin sonlanma tarihi olan 31/12/2015 tarihine kadar 11 ay daha davalı yana hizmet verecek ve gelir elde edecek olacağını, bu nedenle müvekkilinin sözleşmenin süresinden önce haksız nedenle feshinden kaynaklı elde etmekten mahrum kaldığı karın tazminine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü ile sözleşmenin haksız ve süresinden önce feshi nedeniyle HMK 107 gereği müvekkilinin elde etmekten mahrum kaldığı karın konusunda uzman bilirkişi marifetiyle hesaplattırılarak harcı daha sonradan tamamlanmak suretiyle 1.000,00 TL'nin davalı yandan dönemlere göre işletilecek ticari faizi ile...

              Noterliğinin 16/01/2015 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile herhangi bir gerekçe ileri sürülmeden feshedildiğini, sözleşmenin feshinin haksız olmakla, müvekkilinin sözleşmenin haksız surette feshinden doğan zararların tazminine karar verilmesi gerektiğini, zira davalı tarafından müvekkili ile akdedilen sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin şayet sözleşme devam etse idi, sözleşmenin sonlanma tarihi olan 31/12/2015 tarihine kadar 11 ay daha davalı yana hizmet verecek ve gelir elde edecek olacağını, bu nedenle müvekkilinin sözleşmenin süresinden önce haksız nedenle feshinden kaynaklı elde etmekten mahrum kaldığı karın tazminine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü ile sözleşmenin haksız ve süresinden önce feshi nedeniyle HMK 107 gereği müvekkilinin elde etmekten mahrum kaldığı karın konusunda uzman bilirkişi marifetiyle hesaplattırılarak harcı daha sonradan tamamlanmak suretiyle 1.000,00 TL'nin davalı yandan dönemlere göre işletilecek ticari faizi ile tahmiline...

                -KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının gaz alımını azalttığını, müvekkile bilgi vermeden işyerini kapattığını ve telefon numalarını 3.kişiye devrettiğini, mahkemece bu durumun tespit edildiğini, bunun üzerine sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini ve tazminat alacakları doğduğunu ileri sürerek davalıdan tüplere ilişkin cezai şart ile mahrum kalınan kâr ve sözleşme feshinden doğan cezai şart bedelinden davalının tüp depozito alacağı ve irat kaydedilen teminatı düşüldükten sonra toplam 52.185,98 TL tazminat alacağından fazlaya dair haklar saklı kalmak kadıyla şimdilik 6.500 TL nin tahsilini talep etmiştir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkin olduğu belirlendi.Mahkememizce davacı şirket defterleri incelenerek hazırlanan 03/01/2023 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.Davalı vekilinin süresi içinde sunduğu cevap dilekçesinde, taraflar arasındaki sözleşmenin 30. maddesinde ------ mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını ileri sürerek mahkememizin yetkisine itirazda bulunmuştur.HMK'nın 17. maddesinde yetki sözleşmesi düzenlenmiş olup "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler....

                    UYAP Entegrasyonu