Bu aşamada Mahkemece, tutanak içeriklerinin ispatı bakımından davalı ların süresinde ve usulüne uygun dayandığı deliller toplanarak değerlendirilmeli, fesih bildiriminin tebliğ edilip edilmediği açıklığa kavuşturulmalıdır. Fesih bildiriminin tebliğ edildiği ispatlanamaz ise yazılı fesih bildirimi bulunmamasının feshi geçersiz hale getireceği dikkate alınmalı, şayet fesih bildiriminin tebliğ edildiği ispat edilir ise aşağıdaki bent doğrultusunda sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalı olup bozma sebebidir. 2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir....
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, sözleşmenin ifa yerinin ... olması nedeniyle davalının yetki itirazının yerinde görülmediği, davalı tarafından sözleşmenin haklı olarak fesh edilmediği, fesih için imzası davacıya ait olmayan bir sözleşme dışında herhangi bir sebep gösteremediği, dolayısıyla davacının sözleşme gereği sebepsiz ve bildirimsiz bu fesih nedeniyle oluşacak zararını istemekte haklı olduğu, davalı tarafından sözleşmenin feshine esas aldığını beyan ettiği, 21/12/2009 tarihli karşılıklı feshe ilişkin belgenin, imzanın davacı yetkilisine ait olmaması nedeniyle, davacı açısından hüküm ifade etmediği, ancak davalının açıkça bu tarih itibariyle sözleşmenin fesh edildiğine ilişkin beyanı karşısında, davacının da bu tarih itibariyle sözleşmenin fesh edildiğini kabul etmekte haklı olduğu, ancak feshe ilişkin bu belge dışında haklılılığı gösterir herhangi bir neden ve sebep davalı tarafından ileri sürülmediği, davacının tazmini gereken zararının 65.344,06 TL kâr...
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 16.01.2013 tarihli denetim hizmet sözleşmesi gereği müvekkilinin 01.04.2013 tarihinde hizmete başladığını, müvekkilinin 25.06.2013 tarihinde tebliğ aldığı davalı şirketin bila tarihli yazısı ile sözleşmenin 31.05.2013 tarihi itibariyle feshedildiğinin bildirildiğini, fesih tarihi itibariyle müvekkilinin sözleşme gereği Nisan, Mayıs ve Haziran 2013 dönemlerini kapsayan üç ayrı denetim yaptığını, davalının fesih yazısı ekinde iki fatura bedelini ödemeyerek iade ettiğini, bu faturaların 17.815,00'şer TL bedelli 06.05.2013 ve 30.05.2013 tarihli olduğunu, müvekkilinin ayrıca 08.06.2013 tarihinde de denetim yaptığını, buna ilişkin tutanak düzenlendiğini, sözleşmenin iptali nedeniyle faturaya bağlanmayan bu denetim fatura bedelinin de 17.815,00 TL olduğunu, fesih bildiriminin müvekkiline ulaştığı tarih itibariyle hak edilen bedelin toplam 53.445,00 TL olduğunu, dava konusu hizmet sözleşmesi işi ile ilgili yapılacak işlemlere esas...
Mahkemece, iddia, savunma, tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının ekonomik kriz sebebiyle sözleşmeyi askıya almasının sözleşmenin 5.3 maddesine uygun düşmediği, sözleşmenin 6. ve 1. maddesinde düzenlenen fesih hükmü açısından değerlendirildiğinde ise, fesih bildiriminin bir ay önceden yazılı olarak bildirilmesi gerektiğinden ihtarnamenin tebliğ edildiği 18.11.2008 tarihinden itibaren bir aylık sürenin 18.12.2008 tarihinde dolduğu, bu durumda ihtilaf konusu 01.12.2008 tarihli fatura bedelinin talep edilebileceği, diğer üç faturanın da her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, sözleşmeye göre vade tarihlerinden itibaren ilk bir ay için % 10, sonraki ay için % 15 vade farkının uygulanması gerektiği, 29.01.2010 takip tarihi itibariyle davalı şirket alacağının 36.139,27 TL asıl alacak ve 7.361,60 TL faiz olmak üzere 43.500,87 TL olduğu, davacı şirketin davalı şirketten olan 36.139,27 TL asıl alacağının tamamı ödeninceye kadar TCMB' nin takip tarihi itibariyle...
Kiralananın kira sözleşmesinde belirtilen niteliği itibariyle Borçlar Kanunu’nun adi kira hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır.Anılan sözleşmenin 6. maddesinde beş yıllık kira süresinin hitamından üç ay önce taraflardan herhangi biri noter kanalıyla açık bir şekilde ihbar etmedikçe sözleşmenin aynı şartlarla ve aynı süre için uzatılmış olacağı kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davacının, 19.12.2008 tarihinde sona erecek sözleşme için 15.09.2008 tarihinde keşide ettiği kira süresi sonunda sözleşmenin yenilenmeyeceğine dair feshi ihbarı davalıya sözleşmede kararlaştırılan üç aylık feshi ihbar süresi sona erdikten sonra 23.12.2008 tarihinde tebliğ olunmuş,12.01 .2009 tarihinde işbu dava açılmıştır. Kira sözleşmesini sona erdiren fesih ihbarı bozucu yenilik doğuran haklardan olup muhatabına ulaşması ile yenilik doğurucu sonuç kendiliğinden meydana gelir....
Gerekçe: 1- 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse Aynı Kanununun 21.maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir. İş Kanununun “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25.maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması koşulu aranmaz. Somut olayda, davalı tarafça, davacıya iş sözleşmesinin feshinin yazılı fesih bildirimi ile tebliğ edildiği, ancak davacı tarafından fesih bildirimini tebliğ almaktan imtina edildiği savunulmuş buna dair de dosya içerisine tanık imzaları içeren tutanak sunulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; "...Taraflar arasındaki ihtilaf konusu sözleşmenin süresinin bitmesinden sonra davacı tarafın hizmet vermeye devam etmesinden dolayı sözleşmenin süresinin uzayıp uzamadığı, davalı tarafça gönderilen fesih ihtarının haksız olup olmadığı ve davacı tarafın fesih işleminden dolayı mahrum kalınan kar talebin de bulunup bulunmayacağına yöneliktir... ...Davacı taraf sözleşmenin aynı şartlarla yenilendiğini iddia etmektedir. Davalı taraf ise bu iddiayı kabul etmemektedir. Sözleşmenin 8.md dikkate alındığında belirlenen süresinin bitmesinden sonra, Davacı tarafça hizmetin verilmeye devam edilmesinin sözleşmenin aynı şartlarla devam ettiği anlamanına gelmeyeceği açıktır. Kaldı ki Bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere sözleşmenin aynı şartlarla yenilendiği kabul edilse dahi davalı taraf, davacı tarafa 26/08/2015 tarihinde ihtarname göndermiş ve feshin 26/09/2015 Tarihi itibari ile yapıldığını belirtmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; "...Taraflar arasındaki ihtilaf konusu sözleşmenin süresinin bitmesinden sonra davacı tarafın hizmet vermeye devam etmesinden dolayı sözleşmenin süresinin uzayıp uzamadığı, davalı tarafça gönderilen fesih ihtarının haksız olup olmadığı ve davacı tarafın fesih işleminden dolayı mahrum kalınan kar talebin de bulunup bulunmayacağına yöneliktir... Davacı taraf sözleşmenin aynı şartlarla yenilendiğini iddia etmektedir. Davalı taraf ise bu iddiayı kabul etmemektedir. Sözleşmenin 8.md dikkate alındığında belirlenen süresinin bitmesinden sonra, Davacı tarafça hizmetin verilmeye devam edilmesinin sözleşmenin aynı şartlarla devam ettiği anlamanına gelmeyeceği açıktır. Kaldı ki Bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere sözleşmenin aynı şartlarla yenilendiği kabul edilse dahi davalı taraf, davacı tarafa 26/08/2015 tarihinde ihtarname göndermiş ve feshin 26/09/2015 Tarihi itibari ile yapıldığını belirtmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin eczacı bilirkişiden almış olduğu raporu esas alarak sözleşmenin 1 ay öncesinden bildirim yapılmak koşulu ile her zaman feshedilebileceği bu nedenle fesih işleminin hukuka uygun olduğuna dair karar verdiğini, verilen kararın yerinde olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, huzurdaki davanın sözleşmenin hiçbir gerekçe gösterilmeden fesih edilmesi ile birlikte müvekkilinin medula sistemine erişiminin engellenmiş olması sebebi ile haksız fesih ve engellemenin kaldırılması amacı ile açıldığını, medula sisteminin sözleşme kapsamındaki eczanelerin kullandığı reçeteli ilaçların SGK'ya fatura edilmesini sağlayan bir sistem olduğunu, bu sistem dışında kullanılan başkaca sitem bulunmayıp müvekkilinin bir alternatifinin de bulunmadığını, medula sisteminin 19.10.2016 tarihinde kapatıldığını, 13.12.2016 tarihinde ise müvekkiline fesih bildiriminin geldiğini, sözleşmenin feshi ve medula sisteminin kapatılması ile birlikte müvekkilinin...
İNCELEME VE GEREKÇE Taraflar arasındaki ihtilaf, davalının olağan fesih yoluyla sona erdirdiği,-------, fesih süresi boyunca davalının edimlerine riayet etmemesi sebebiyle davacının uğradığını bildirdiği zararların tazmin edilip edilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır. Olağan fesih, belirsiz süreli bir sözleşmenin herhangi bir sebep göstermek mecburiyetinde olmaksızın tek taraflı olarak ve geleceğe etkili biçimde sona erdirilmesidir. Bununla beraber, belirli süreli sözleşmelerde de, tarafların kararlaştırması halinde olağan fesih yoluyla sözleşmenin sona erdirilmesi de mümkündür. Olağan fesih hakkının kullanılabilmesi için, temel olarak dengeleyen uygun ihbar süresinin varlığı ve bu süreye uyulması yeterlidir. Bu sebeple fesih hakkının kullanılması ile ihbar süresinin dolmasına kadar sözleşme tüm hükümleriyle varlığını sürdürür ve her iki taraf da sözleşmeyle bağlı kalmaya devam eder....