Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi incelemesinde de, davalının davacıdan olan vadesi geçen alacağının; fesih ihbarının yapıldığı 20/10/2014 tarihi itibariyle 6.506.350,88-TL, 05/11/2014 tarihinde 5.214.233,56-TL, sözleşmenin sona erdiği 31/12/2014 tarihinde ise 1.568.499,60-TL olduğu, sözleşmenin sona ermesinden borcun 12/03/2015 tarihine kadar parça parça ödendiği tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 13. Maddesinde her iki tarafa da sözleşmenin sona ermesinden 60 gün öncesinden fesih ihbar hakkı tanınmış olup, davalı şirket tarafından sözleşmenin ihbar önellerine uyularak feshinde sözleşmeye aykırılık bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacının borç tutarlarını gecikmeli olarak ödediği, ihtar tarihlerinde de vadesi dolan borcu bulunduğu anlaşılmakla, sözleşmenin 21-c maddesi uyarınca davalıya derhal fesih hakkı veren bu durum nedeniyle davacın tarafın feshin haksız olduğuna dair iddiaları yerinde değildir....

    gerektiğini, kısıtlamalar nedeniyle faaliyette bulunulamayan süre boyunca kira bedelinin alınamayacağını, kira bedelinde indirim yapılması gerektiğini, gecikme faizi ve ciro kaybı talep edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, davalı şirket tarafından keşide edilen ihtarname de sözleşmenin feshedildiğine ilişkin bir irade beyanı bulunmamasına rağmen müvekkil şirketin çalışmasına engel olunduğunu belirtilerek İBB kararının uygulanarak kira bedelinde indirim yapılması ve sözleşmenin uzatılması talep ettiğini, fesih bildiriminin bozucu yenilik doğuran bir hak olduğunu, taraflardan birinin tek tarflı fesih irade beyanı ve bu beyanın karşı tarafa ulaşmasıyla feshin hukuki sonuçlarını doğuracağını, fesih hukuki işleminin geçerliliği içinse irade bozukluğunun bulunmaması, beyanın şarta bağlanmamış olması gerektiğini, şarta bağlı fesih kural olarak geçerli olmayacağını, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14.2....

      Sözleşmenin yürürlüğe girmesi ve fesih başlıklı hükmünde sözleşmenin abone tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedilmesi durumunda sözleşmenin imza tarihi ile fesih bildiriminin teda- rikçiye ulaştığı tarih arasındaki en yüksek fatura bedelinin 2 katı tutarında ceza bedeli ödeyeceği hükme bağlanmıştır. Davacı şirket tarafından davalı adına tahakkuk edilen en yüksek fatura 2016/05 döneminde 25.138,70 TL'dır. Oysa takibe konu asıl alacak 24.328,00 TL tutarlı fatura üzerinden hesaplanmıştır. Dava konusu uyuşmazlığa uygulanacak mevzuata göre takip konusu alacak tutarında fazlalık bulunmadığı, mahkemece bu yönde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme nok- tasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir....

      Noterliğinin 12 Temmuz 2016 tarih ve ... yevmiye nolu cevabi ihtarnamesiyle, kanunun amir hükümlerine aykırı olan fesih iradesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle hüküm ve netice doğurmayacağı bildirildikten sonra davalının fesih iradesini hukuka uygun bulunmadığını, davalı tarafın fesih iradesi olağanüstü fesih olduğunu, olağanüstü fesihte, fesih iradesi yanında haklı bir nedeninde bulunması gerektiğini, davalı tarafın fesih iradesinde hiçbir sebep göstermediğini, bu durumun hukuki sonucu olarak yargılama aşamasında ispat yükünün kendisinde olduğunu, olağanüstü fesih iradesinin kaynağını oluşturan haklı nedeni de göstermek zorunda olduğunu, cevap dilekçesinde haklı neden olarak ileri sürdüğü olguların bir kısım ceza tutanakları olduğunu, ancak bu ceza tutanaklarının sözleşmeyi fesih etmeye yeterli olmadığını, bu tutanaklara dayalı olarak olağan/süreli fesih iradesini kullanmayarak sözleşmenin yenilenmesinin sağlandığını, sözleşmenin yenilendiği takdirde artık olağanüstü fesih sebebi...

        Noterliğinin 12 Temmuz 2016 tarih ve 9466 yevmiye nolu cevabi ihtarnamesiyle, kanunun amir hükümlerine aykırı olan fesih iradesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle hüküm ve netice doğurmayacağı bildirildikten sonra davalının fesih iradesini hukuka uygun bulunmadığını, davalı tarafın fesih iradesi olağanüstü fesih olduğunu, olağanüstü fesihte, fesih iradesi yanında haklı bir nedeninde bulunması gerektiğini, davalı tarafın fesih iradesinde hiçbir sebep göstermediğini, bu durumun hukuki sonucu olarak yargılama aşamasında ispat yükünün kendisinde olduğunu, olağanüstü fesih iradesinin kaynağını oluşturan haklı nedeni de göstermek zorunda olduğunu, cevap dilekçesinde haklı neden olarak ileri sürdüğü olguların bir kısım ceza tutanakları olduğunu, ancak bu ceza tutanaklarının sözleşmeyi fesih etmeye yeterli olmadığını, bu tutanaklara dayalı olarak olağan/süreli fesih iradesini kullanmayarak sözleşmenin yenilenmesinin sağlandığını, sözleşmenin yenilendiği takdirde artık olağanüstü fesih sebebi...

        davalının davacıya borcunun bulunmadığı, sözleşmenin yasal süresi dolmadan davacı yanca sözleşmenin 7.md b bendindeki “diğer taraf 30 fotuz) gün önceden bitdirimde bulunmak kaydıyla sözleşme tek taraflı olarak hakkına sahiptir” hükmü çerçevesinde tek taraflı olarak feshedildiği, dosyada davacının biri 09.10.2019 tarihli (fesih tarihi olarak 10.10.2019 bildirimli) diğeri 21.11.2019 tarihli (fesih tarihi olarak 10.10.2019 bitdirimli) Z adet fesih bildiriminin olduğu görüldüğü, davacının ilk fesih bildirim mühlet sonu olan 10.10.2019 tarihinden sonra davacı yanca 2 adet faturanın daha düzenlendiği ve bu faturaların da davalı yanca ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu anlaşılmaktadır....

          Anılan madde hükmü gereğince süresiz sözleşmelerde 6 (altı) aylık dönem için 3 (üç) ay önceden kiracıya fesih bildiriminin tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda tahliye davası açılması gerekir. Her ne kadar davacı 16.02.2015 tarihli ihtarname ile fesih iradesini bildirmiş ise de; TBK'nun 328. ve 329. maddeleri gereği yasal fesih dönemlerine uyulmadan 12.05.2015 tarihinde açılan dava süresinde değildir. Yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek davanın süre yönünden reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut uyuşmazlıkta; davalı tarafın sözleşmeyi feshinin ihtiyati tedbir yoluyla engellenerek sözleşmenin ihtiyati tedbir yoluyla devamına karar verilmesi talep edilmektedir. Sözleşmenin feshi iradi bir bildirimdir.Haksız fesih bildirimi yapan sonuçları ile sorumludur. Davalının fesih bildiriminin haksız olup olmadığı yapılacak yargılama sonucu belirlenecektir. Dava neticesi verilecek hükümle elde edilecek sonucu temin eden hususta ihtiyati tedbir kararı da verilemez. Davacı tarafın talebi HMK 394 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi koşullarına uygun olmadığı, sözleşmenin ihtiyati tedbir yoluyla sürdürülmesi istemine ilişkin olduğu, ihtiyati tedbir kararıyla sözleşmenin sürdürülmesine karar verilemeyeceği gözetildiğinde istemin reddi usul ve yasaya uygun bulunarak, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

              Noterliği, 25.11.2014 tarihli ve ... yevmiye numaralı), davalı şirketin kusurlu davranışları nedeniyle akdedilen franchise sözleşmesinde işlem temelinin çöktüğünü, davalı şirketin dürüstlük kuralına aykırı olarak sistemin ekonomik verimine dair yanlış bilgi verdiğini,haklı nedenle derhal fesih bildiriminin haklı olduğunu, ödenen 100.300-TL tutarın fesih tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte BK. 36. madde vd. aldatma hükümleri kapsamında davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, talebin kabul görmemesi halinde, müvekkilin haklı nedenlerle derhal fesih bildiriminin haklı olduğunun kabulü ile peşin ödenen franchise bedelinin fesih tarihinden sonraki süreye isabet edecek kısmı olan 75.962-TL tutarın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkile ödenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000-TL menfi zararın sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte...

                Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda taraflar arasındaki sözleşmenin 10.maddesi uyarınca ... Mahkemeleri’nin yetkili kılındığından yetki itirazının yerinde olmadığı, davacı personelin sözleşmenin fesih tarihine kadar davalıya ait işyerinde çalıştıkları, 2007/Temmuz ayı ile 2007/Ağustos ayının ilk 6 günlük hizmet bedelinin davalı yanca ödenmediği, sözleşmenin davalı işyerinde çalışan davacı personelin uygunsuz davranışları nedeniyle davalı tarafından haklı olarak feshedildiği gerekçeleriyle asıl dava yönünden itirazın kısmen iptali ile takibin 6.200.73....

                  UYAP Entegrasyonu