Dava, işletme lisansı sözleşmesinin haklı nedenle feshinden kaynaklanan inşaat ve tefrişat masrafı, pazarlama gideri, kullanım bedeli, işletme bedeli ve lisans bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraf delilleri toplanmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, bilirkişilerden rapor ve ek raporlar alınmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafça feshinin haklı, davalı tarafça feshinin ise haksız olduğu hususu uyulan bozma ilamı nedeniyle davacı yararına kazanılmış hak teşkil etmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 22/04/2008 tarihinde kurulup davacı tarafça sözleşme kapsamında birtakım masraflar yapılıp faaliyete başlandığı, iskan ruhsatının alınamaması ve buna bağlı olarak işletme ruhsatının alınamaması üzerine 20/03/2009 çektiği ihtarname ile haklı nedenli sözleşmeyi feshettiği anlaşılmıştır....
geçmesi ile sözleşmenin münfesih hale geleceğinin'' bildirildiği, bu ihtarname dikkate alındığında, davalının sözleşmenin 13. maddesinin 1. fıkrasının üçüncü cümlesinde öngörülen fesih bildirimi yoluyla sözleşmeyi feshettiğinin anlaşıldığı, bunun için davacının temerrüde düşmüş olması gerekmediği, gibi davacıya süre tayin edilmesinin de gerekmediği, hükümde açıkca 3 (üç) ay önceden bildirimde bulunmak kaydıyla sözleşmenin her zaman feshedilebileceğinin öngörüldüğü, burada temerrüdün şart olmadığının açık olduğu, çünkü aksinin kabulü halinde hem temerrüdün olacağı, hem de 30 gün süre verilerek temerrüdün giderilmesinin isteneceğini, ardından temerrütteki borçluya 3 ay sonra geçerli olacak fesih bildiriminde bulunulacağını, bunun ise temerrüt sebebiyle feshin mahiyetine aykırı olduğu, hükmün ifade tarzının da bu yolun birinci cümledeki temerrüt sebebiyle fesihten farklı olduğunu gösterdiğini, bu itibarla sözleşmenin feshinin haklı olduğu, yine sözleşmenin 13.5 maddesi gereği fesihten dolayı...
-KARAR- Davacılar vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında bayilik sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin imzalanması için ipotek tesisinin şart koşularak davalı şirket yetkileri tarafından sözleşmenin sonradan imzalanacağının kendilerine bildirildiğini, sözleşme gereğince ipotek tesis edilmesine karşın sözleşmenin davalı şirket yetkilileri tarafından imzalanmadığını, buna rağmen davalı şirket tarafından müvekkili şirket adına sözleşmede kararlaştırılan edimlerin kısmen yerine getirildiğini, ancak gönderilen emtiaların ifasında yaşanan sıkıntıların tüm görüşme taleplerine karşın çözülmediğini, ayrıca davalı tarafından keşide edilen ihtarname ile müvekkiline ana bayi olmadığının bildirildiğini, gönderilen emtiların faturalarında ana bayi gibi indirim yapıldığını belirterek taraflar arasında tesis edilen sözleşmenin feshini, konusuz kalan ipoteklerin fekkini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalılar vekili avukat ...'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı eczacı, davalı Bakanlık ile aralarında ilaç satışına ilişkin sözleşme bulunduğunu, yapılan denetim üzerine sözleşmenin feshedildiğini ve cezai şarta hükmedildiğini, feshin haklı olmadığını ileri sürerek, fesih işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
söz konusu araca ilişkin olarak akaryakıt firmalarına yaptığı toplam 1.500,00 TL'lik ödemenin sözleşme kapsamında fatura düzenlenerek yükleniciden talep edilebilecek ise de, işverenin söz konusu faturayı düzenlemediği, bu nedenle bu ödemenin borcuna mahsup edemeyeceği, yine sözleşmenin 12. maddesi kapsamında yüklenicinin feshinin haklı olduğu, bu nedenle işverenin sözleşmenin 5. maddesi kapsamında tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle asıl davada davacının davasının kısmen kabulüyle, Ankara 4....
Her ne kadar mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin 13. maddesinde, resmi makamlardan ruhsat alınması yükümlülüğünün davacı işletmeciye yüklendiği, davacının kullanım amacına göre taşınmazın ruhsat durumunu araştırması ve basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği, bu durumda davacıdan sözleşmenin başlangıcında gizlenen bir ayıbın söz konusu olmadığı, davacının bu yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle gerekli ruhsatın alınamadığı, dolayısıyla davacının feshinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, anılan maddede bahsi geçen ruhsatlardan, belediye ve diğer resmi kurumlardan davacı işletmeci tarafından alınması mümkün, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı gibi ruhsatların anlaşılması gerektiği açıktır. Hayatın olağan koşullarına göre de, dava konusu taşınmazda kiracı sıfatını dahi taşımayan davacıdan, iskan ruhsatını almasının beklenmesi mümkün değildir....
KARAR Davacı eczacı olduğunu, davalı kurum ile arasında aktedilen sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek fesih işleminin iptali ile sözleşmenin yürürlukte bulunduğunun tesbitini istemiştir. Davalı sözleşmenin feshinin sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davacının reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu T.C. Emekli Sandığı Kurumunun 21.maddesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 34.maddesi uyarınca harçtan muaf bulunmaktadır. Bu itibarla aleyhine harca hükmedilmesi olanaksızdır. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek davalı kurum aleyhine harca hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdar. Bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 14.01.2015 gün ve...Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında, 03.09.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince inşaat ruhsatının alınmasından itibaren 12 ay içerisinde binanın yapılarak tesliminin kararlaştırıldığını, davalının hala inşaata başlamadığını, keşide edilen ihtarnamelerle sözleşmenin karşılıklı feshinin talep edildiğini, davalının feshe yanaşmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
feshinin sözleşmeye ve yasaya aykırı olduğunun tespiti talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, yetkili servis sözleşmesinin feshinin geçersizliği ve sözleşmenin devamına yönelik talebin ise esastan reddine karar verilmiş, kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davalar yanlar arasındaki sözleşmenin feshinin geçersiz olduğunun ve dolayısıyla yürürlükte bulunduğunun tespiti ile davacılar tarafından davalıya verilen teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin ve irat kaydedilmesinin durdurulmasına, tahsil edilmiş ise teminat mektubu bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi ve manevi tazminatın tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece, yanlar arasındaki sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespitine ilişkin davanın kabulüne, teminat mektubunun dava günü itibariyle paraya çevrilmiş olması nedeniyle irat kaydedilmesi isteminin iptâli talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; ... .......