Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVAYA CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde, kendileri tarafından açılan davanın marka hükümsüzlüğü davası olduğunu, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maddi tazminat, alacak, denkleştirme tazminatı ve haksız suç isnadı nedeniyle manevi tazminat davasının marka hükümsüzlüğü davasıyla bağlantısı bulunmadığını, bu nedenle karşı dava olarak açılamayacağını, karşı davanın süresinde açılmadığını, bu nedenle HMK'nun 132. maddesi uyarınca karşı davanın bu davadan tefrik edilmesi gerektiğini, sözleşmeden kaynaklanan tazminat davaları için karşı davanın konusuna göre görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi, haksız suç isnadı nedeniyle tazminat davasında ise görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, tazminat tutarına göre basit yargılamaya tabii olduğu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, yine dava açılmadan önce arabuluculuk şartının yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, sözleşmenin üç yıllık süresi dolduğundan sona erdiğini...

    DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/09/2018 KARAR TARİHİ : 13/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı şirket arasında 27/01/2016 tarihinde Genel Satıcı Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin davalının bayii olarak tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği halde müşterilere hat üzerinde cihaz tanımlama işlemi yapan sistemin müvekkili tarafından kullanılımına 26/04/2016 tarihinde izin verilmediğini, müracaatlara rağmende durum düzeltilmeyince 27/05/2016 tarihinde noter vasıtası ile gerekli ihtar yapıldığını, daha sonra da sözleşmenin davalı tarafça feshedildiğini, sözleşmenin bu şekilde haksız feshinden dolayı müvekkilinin mahrum kaldığı kârdan fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak şimdilik 500,00 TL'nin haksız fesihten itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini...

      DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/09/2018 KARAR TARİHİ : 13/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı şirket arasında 27/01/2016 tarihinde Genel Satıcı Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin davalının bayii olarak tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği halde müşterilere hat üzerinde cihaz tanımlama işlemi yapan sistemin müvekkili tarafından kullanılımına 26/04/2016 tarihinde izin verilmediğini, müracaatlara rağmende durum düzeltilmeyince 27/05/2016 tarihinde noter vasıtası ile gerekli ihtar yapıldığını, daha sonra da sözleşmenin davalı tarafça feshedildiğini, sözleşmenin bu şekilde haksız feshinden dolayı müvekkilinin mahrum kaldığı kârdan fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak şimdilik 500,00 TL'nin haksız fesihten itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini...

        Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin 8.1.maddesindeki "Sözleşmenin süresi 01/03/2016-01/03/2017 tarihleri olup, taraflardan herhangi birinin sözleşmenin sona erme tarihinden 1 ay önceden feshedildiğine ilişkin yazılı bildirimi olmadıkça 1 yıllık sürelerle kendiliğinden yenilenecektir" hükmüne göre, dava dosyasında, sözleşme bitimi olan 01/03/2017 tarihinden 30 gün önce sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin tarafların herhangi birine ait yazılı bir bildirime rastlanmadığından, sözleşmenin 01/03/2017 tarihinden 01/03/2018 tarihine kadar kendiliğinden yenilendiğini, sözleşmenin 9.1.maddesindeki "İşbu sözleşmenin feshine ilişkin bir bildirim noter vasıtası ile yapılmakta geçerli bir tebligatın hükümlerini doğuracaktır" hükmüne uygun olarak, dava dosyasında, davalı tarafından noter vasıtası ile yapılmış bir fesih bildirimine rastlanmadığından, sözleşmenin 8.3.maddesine göre "taraflardan herhangi biri sebep göstermeksizin sözleşmeyi feshetmek istediği takdirde tazminat olarak karşı tarafa...

          Eldeki davada, davacının taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile hüküm altına alınan fesih usulüne uymadığı ve sözleşmenin uzamış süre içinde erken feshedildiği sabittir. Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede sözleşmenin erken feshi halinde "mahrum kalınan kar, cezai şart vs" tazminat talep edilebileceğine dair bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, davacı sözleşmenin erken feshinden kaynaklanan "mahrum kalınan kar"a ilişkin zararını BK'nun genel hükümlerine göre talep edebilecektir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2018/6983 E.- 2019/7656 K. Nolu 09/10/2019 tarihli ila- mında belirtildiği üzere; Dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK'nun 112. (818 sayılı BK md. 96) maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir....

            Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2009/107 Esas, ve 2010/77 Karar sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açmış olup, bu dava sonucunda davanın reddine karar verildiğini ve sözleşmenin haksız olarak davalı tarafından tek taraflı olarak feshedildiğinin mahkeme kararıyla sabit olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin işletmesinin hemen yanına ... şirketi adına bizzat kendilerinin işletmecisi olduğu bir market daha açarak müvekkili ile haksız rekabet yaptığını ve zarara uğrattığını, sözleşmenin feshinden dolayı müvekkilinin daha önce aylık cirosu 80.000 TL iken davalının mal vermeyip sözleşmeyi haksız feshinden sonra her ay zarar ettiğini ve şirketi kapatma noktasına geldiğini, müvekkilinin cirodan aylık %20 kârı olduğunu, maddi zararın tespiti ile maddi tazminatın davalıdan tahsilinin gerektiğini, manevi yönden de müvekkilinin haksız feshedilen sözleşme nedeniyle ticari itibarının zedelendiğini iddia ederek müvekkilinin haksız fesih nedeniyle uğradığı ve...

              Davalı vekili, sözleşmenin davacı tarafından haksız olarak feshinden itibaren 1 yıl geçtiğini, davacının talebinin zamanaşamına uğradığını, davacının malı kabul etmemesi üzerine malların bozulmaması için iade alındığını, müvekkilinin davacının sözleşmeyi haksız feshinden kaynaklanan zararına karşılık davacının parasının iade edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının taraflar arasındaki elektronik yazışmaları inkar etmediği, bu yazışmalara göre davalının davacıya sattığı mercimeğin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun evsafta olmadığı, davalının edimini ayıplı olarak ifa ettiği, BK 202. ve yeri TBK 227. maddeleri gereğince davacının ayıplı ifadan dolayı seçimlik hakkını kullanıp akitten dönme yolunu seçtiği, davacının ödediği bedelin iadesini talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 24.000 USD'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmü davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                KARAR Davacı, davalı şirketin mali müşaviri olduğunu, sözleşme gereğince ücreti ödenmediğinden 35.000 TL tazminat için icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı şirketin mali müşaviri olup, taraflar arasındaki 28.12.2009 tarihli sözleşmenin özel hükümlerine göre, müşavir sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinde bakiye sözleşme süresine ait ücreti tazminat olarak isteyebilecektir....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2021 NUMARASI : 2019/129 ESAS - 2021/100 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin Feshinden Kaynaklanan Tazminat KARAR : Adana 5....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş akdinin feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin bulunduğuna ve iş mahkemesi sıfatı ile karar verildiğine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay ( 9.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu