Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin 13/1 maddesinde herhangi bir temerrüt şartı konulmadığını, taraflara sözleşmeyi feshetmek konusunda serberstlik tanındığını, yalnızca bildirim süreleri öngörüldüğünü, müvekkili şirketin sözleşmeye uygun bir şekilde 01.03.2010 tarihli fesih bildirimi ile sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin feshinden dolayı davacının uğramış olduğu bir zararın da olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; sözleşmenin feshinin şartları ve usulünün taraflar arasındaki sözleşmenin 13. maddesinde düzenlendiği, 13. maddenin 1. fıkrasında "sahip olunan diğer hak ve çözüm yolları saklı kalmak üzere, taraflardan birinin sahip olduğu akdi yükümlülüklerinden birinde maddi şekilde temerrüt etmesi durumunda diğer taraf bu sözleşmeyi derhal feshedebilecektir....

    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafından talep edilen alacak ile ilgili davalı temerrüde düşürülmediğinden alacağa dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, bu hususta yanılgıya düşülerek sözleşmenin fesih tarihinden 75 gün sonrasından itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.07.2004 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hasılat kira sözleşmesinin haksız feshinden ötürü maddi ve manevi tazminat tahsili istemleriyle açılmıştır. Davalı, davacı kiracının sözleşmeye aykırı davrandığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının gerekli önlemleri almayarak ve sözleşme şartlarını yerine getirmeyerek zararın doğmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki 01.08.2002 başlangıç tarihli sözleşme 1 yıl sürelidir....

        İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibariyle franchise sözleşmesi ile yüklenilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshinden kaynaklanan cezai şartın alacağının tahsiline yönelik olarak açılan tazminat istemine ilişkindir.Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Celp edilen ----....

          Mahkemece, icra takibinde ödenmesi talep edilen alacağın sözleşmenin feshinden önceki tarihe tekabül eden ve ödenmesi gereken alacak olup, sözleşmenin feshinden sonraki döneme ilişkin bir alacak olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10. maddesinde, iş bedelinin götürü usulde 299.990,00 € olarak kararlaştırıldığı ve bu miktardaki ödemelerin bir takvime bağlandığı görülmektedir. Götürü bedelli sözleşmelerde, sözleşmenin feshi halinde tarafların alacak ve borçlarının belirlenebilmesi, ancak tasfiye kesin hesabının çıkarılması suretiyle mümkün olur. Mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmadan, sadece fatura konusu alacağın sözleşmenin feshinden önce ödenmesi gereken bir taksit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, bu şekliyle verilen karar yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı bir karar niteliğindedir....

            -KARAR- Asıl davacı-birleşen davalı vekili, taraflar arasında tek satıcılık sözleşmesi imzalandığını, davacının 3 adet teminat çekini davalıya teslim ettiğini, davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihmal ettiğini, davalıya ihtarname keşide edildiğini, davalının davacının satışlarını engelleyici tutum ve davranışlar sergilediğini, süresi 3 yıl olan sözleşmenin 17 ay sonra feshedildiğini, davacının zarara uğradığını ileri sürerek 1.000.000 TL maddi tazminat, 100.000 TL manevi tazminat ve 3 adet çekin iadesini talep ve dava etmiş, birleşen davanın reddini istemiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1194 Esas KARAR NO : 2022/34 DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 31/12/2018 KARAR TARİHİ : 13/01/2022 Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi....

                Noterliğinin ... tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, ihtarnameye cevap verildiğini, cevabi ihtarnameden de anlaşılacağı üzere davalıların haksız ve gerekçeden yoksun şekilde söz konusu bayilik sözleşmesini feshettiklerini , sözleşmenin feshinden sonra müvekkiline ödenmesi gereken Ekim-Kasım-Aralık 2017 dönemlerine ait hakedişleri de kendisine ödenmediği gibi Bayilik Sözleşmesinin imzalanması sırasında müvekkilinden alınan 90.000,00 TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun kendisine iade edilmediğini beyanla teminat mektubunun paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına, dava sonunda iadesine karar verilmesine, Ekim Kasım Aralık 2017 dönemlerine ait hakkedişlerin şimdilik 40.000 TL sinin , sözleşmenin haksız feshinden dolayı uğranılan 1.000,00 TL tutarındaki kar kaybının ve 5.000,00 TL manevi tazminatın sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Hukuk Dairesi MAHKEMESİ : Yumurtalık Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, arsa sahibi ve yüklenici arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden yapılan tevhid işleminin, sözleşmenin geçmişe yönelik feshinden kaynaklanan tevhit öncesi parsellerin ihyası suretiyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (15.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki hizmet alımına ilişkin sözleşmenin, sözleşme süresi dolmadan davalı tarafça haksız feshinden kaynaklanan zararın tazmininin talep edildiği, davalı tarafın kusursuz olduğunu ispat etmesi gerektiği, bilgisine başvurulan tanıkların yeminli beyanları ile davacı çalışanlarının davalıya ait iş yerinde çalışmadıkları halde davalı iş yerinde çalışılmış gibi gösterilerek ücret ödemesi yapıldığı, bu durumda, sözleşme feshinin haklı nedene dayandığı ve sözleşmenin feshinde davalı tarafın bir kusuru bulunmadığından müspet zarara ilişkin tazminat isteminin reddi gerektiği, diğer yandan, davacı tarafın sözleşmenin devam ettiği süre içinde asgari ücrette ve ÜFE-TÜFE oranlarında meydana gelen artışlar sebebi ile uğradığı maddi zararın tahsili isteminin sözleşmenin 5. maddesi uyarınca yerinde olduğu, bu madde uyarınca KDV dahil 88.050,92 TL davacıya eksik ödeme yapıldığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın...

                      UYAP Entegrasyonu