7 nci maddesi ile de cezai şart ödemeyi kabul ettiği gerekçesiyle davacının davalı Turkuaz Petrol Ürünleri A.Ş.'...
Davacı vekili, cezai şart alacağı ve katılım katkı payı bedeli yönünden iki ayrı Direkt Satış Noktası sözleşmesine dayanmıştır. Bu sözleşmelerin birinde 25.000 TL, diğerinde 100.000 TL cezai şart alacağına ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde cezai şart alacağı yönünden fazlaya dair haklarını saklı tutarak 15.000 TL talep etmiştir. Buna göre dava dilekçesi içeriğinden cezai şart alacağı bakımından davanın kısmi dava olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Oysa, HMK'nun 109. maddesine göre; “Talep konusunun miktarı açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz”. Bu durumda mahkemece cezai şart alacağı yönünden davacının talebini tam dava olarak sürdürmesi gerektiği hususunun davacı vekiline ihtarat yapılması ve toplam cezai şart alacağı yönünden eksik peşin harç tamamlatılarak davaya devam edilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davalı vekili, davacının sözleşmenin 21.4 maddesi uyarınca kar mahrumiyeti, 22.2 maddesi uyarınca da cezai şart ödemesi gerektiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000 TL kar mahrumiyeti ile 4.000 TL cezai şartın avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre bayilik sözleşmenin 2/b maddesi gereği fesh halinde tahliye ve ariyet alınan eşyaların iadesi gerektiği bu yerine getirilmediği takdirde tahliye tarihine kadar her gün için 1.000 Dolar cezai şart kararlaştırıldığı ancak hükmedilecek cezai şart borçlunun iktisaden mahvına sebep olacağından cezai şartın 2/10 oranında indirilmesinin hakkaniyete uygun olduğunu bu nedenle asıl davada müdahalenin men’i ile istasyonunun tahliyesine ariyet olarak verilen ekipmanların davalıdan alınarak davacıya verilmesine 36.400 Dolar cezai şartın davalıdan tahsiline, birleşen davada müdahalenin menine istasyonun tahliyesine ariyet verilen ekipmanların davalıdan alınarak davacıya verilmesine 36.400 Dolar ve cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
(TBK'nın 179/2.) maddesi hükmü uyarınca ilk 2 yıl için eksik ürün bakımından cezai şart talep edemez ise de, davacı tarafın henüz sözleşmenin sona ereceği 16.10.2012 tarihinden önce davalıya keşide ettiği Beyoğlu 41. Noterliği'nin 29.06.2012 tarihli ihtarnamesi ile eksik alımdan doğan cezai şart alacağını talep etmiş olduğundan ancak son yıl için sözleşmeden doğan cezai şart isteminde bulunabileceği, bu durumda hükme esas alınan bilirkişi raporunda son yıl için cezai şart alacağının 1.400-USD olarak hesaplandığı, davacının 1.400 -USD cezai şart alacağı talep edebileceği, ancak işbu davada davacı talebi 1.000-USD olmakla talebin aşılmaması gereğine göre 1.000-USD'nin kabulü gerekeceği, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinden kaynaklı cezai şart tazminatları ve ariyet-demirbaşların iadesi veya bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Taraflar arasında 20.09.2015 tarihinde 5 yıl süreli Akaryakıt Bayilik sözleşmesi imzalanmış olup davalı taraf sözleşmeyi 03.07.2017 tarihli fesih ihtarnamesi ile feshetmiştir. Davacı taraf cezai şart tazminatı olarak ilk etapta erken fesih nedeniyle cezai şart tazminatı, ikinci olarak ise satış taahhüdünün ihlali nedeniyle cezai şart tazminatı talep etmektedir. İlk önce erken fesih nedeniyle cezai şart istemi incelenecek olursa sözleşmenin 47. Md.'de "......... Sözleşmenin ... tarafından feshi halinde veya Bayinin ...'in rıza ve iznini almaksızın sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi ........
Davalı vekili, sözleşmenin 31.12.2010 tarihine kadar yürürlükte kalacağının sözleşme ile düzenlendiğini, bu durumda sözleşmede müvekkil şirket açısından beş yıldan daha uzun bir süre rekabet etmeme yükümlülüğünün getirilmiş olmasının Rekabet Kurulunun 2002/2 ve 2003/3 sayılı tebliğlerine aykırı olduğunu, müvekkilinin sözleşmeyi ihlal ettiği yönündeki iddiasının haksız ve dayanaksız olduğunu, asgari alım taahhüdünün ek protokolde bulunduğunu, davacının talep ettiği kâr mahrumiyeti ve cezai şarta ilişkin hükümlerin ise sadece sözleşmenin ihlali halinde öne sürülebileceğini, davacının sözleşmeyi haksız feshettiğini, cezai şart ve kâr mahrumiyeti taleplerinin müspet zarar niteliğinde olup, sözleşmenin feshi halinde ancak menfi zarar istenebileceğini, davacının cezai şart dışında daha fazla zararı yoksa ayrıca kâr mahrumiyeti isteyemeyeceğini, kâr mahrumiyetinin sözleşme süresi sonuna kadar talep edilmesinin ise hukuka aykırı olduğunu, böyle bir talebin ancak yeniden bayilik tesisi için geçecek...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin yetkili satıcısı olan davalının işyerinde İpragaz harici başka marka tüpler bulunduğunun tespit edildiğini, sözleşmenin 09.03.2010 tarihli ihtarla haklı nedenle feshedildiğini, davalının sözleşmenin 24. maddesi gereğince cezai şartla sorumlu olduğunu ayrıca sözleşmenin 23. maddesine göre müvekkilinin uğradığı müspet zararı karşılaması gerektiğini, davalıya ariyet olarak verilen mülkiyeti müvekkiline ait olan malzemelerin iadesi gerektiğini ileri sürerek mülkiyeti müvekkiline ait olan emtiaların iadesine, 63.793,98 TL alacağın şimdilik 8.500,00 TL'nin (cezai şart olarak 6000 TL kar mahrumiyeti olarak 2500 TL olmak üzere) ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının asgari alım taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle davacının 17.500 USD cezai şart alacağı bulunduğu, ayrıca intifanın kullanılamayan süresine isabet eden 885.000 USD’nin iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, bayilik sözleşmesi ve protokolünden doğan intifa bedeli ile asgari alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir....
Ticaret” vasıtasıyla yaptığı, nitekim sözkonusu uygulamanın sözleşmenin kurulduğu tarihden itibaren fesih tarihine kadar devam ettiği, davacının kar mahrumiyeti, cezai şart tazminatı ve iade edilmeyen LPG tüplerinden kaynaklanan tazminat taleblerinin yerinde olduğu, bilirkişiler tarafından hesaplanan tazminat miktarına itibar edildiği, ancak cezai şartın tamamının verilmesi halinde davalı açısından ekonomik sarsıntıya neden olabileceğinden dolayı cezai şartta takdiren 1/2 oranında tenkis uygulandığı, davalı alacağının mahsubu sonucunda davacının toplam alacağının 51.238,29 TL. olarak belirlendiği gerekçeleriyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne 8.000 TL cezai şart 8.000 TL kar mahrumiyeti ve 4.000 TL iade edilmeyen tüplere ilişkin cezai şart iadesi olmak üzere toplam 20.000 TL'nin 10.000 TL'sine dava tarihinden 10.000 TL'sinde ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....