Sözleşmenin 2. maddesinde A ve B bloktan 4 dairenin arsa sahiplerine verileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin sonundaki ... isminin üzerinde arsa sahipleri ibaresi yer aldığından, davalı ...'a A ve B bloktan 2'şer dairenin verileceği sonucuna varılmaktadır. Kalan A ve B bloktaki 6'şardan 12 daire ise yüklenici ...'e ait olacaktır. Daire yapım karşılığı inşaat sözleşmeleri kural olarak mahkeme kararıyla feshedilebilir. Bu kuralın istisnası fesih konusunda taraf iradelerinin birleşmesidir. Mahkemece verilen karar sözleşmenin feshi sonucunu yaratmaktadır. Ancak davalı arsa sahibi ... tarafından sözleşmenin feshi kabul edilmemektedir. Bu nedenle taraf iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda uyuştuğundan da söz edilemez. Taraflar arasındaki sözleşme halen geçerliliğini korumaktadır. Taraflar arasındaki 07.09.2006 tarihli daire karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde yükleniciye ait bağımsız bölümlerin devri konusunda herhangi bir düzenleme yer almamaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/154 Esas sayılı dosyasındaki bozma ilamında da belirtildiği üzere 2007 yılında feshedildiği, sözleşmenin feshi halinde davacının uğradığı menfi zararları isteyebileceği, dava dilekçesinde istenen kira kaybının menfi zarar kapsamında olmayıp, müspet zarar niteliğinde olduğu, sözleşmenin feshi halinde müspet zararın da istenebileceğine dair sözleşmede hüküm bulunmadığı, ayrıca sözleşmenin üçüncü maddesinin ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu, bu cezai şartın akdin feshi halinde istenemeyeceği, BK'nın 108 ve 158/.... maddelerindeki yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
a ait olan 15 numaralı daireyi yine danışıklı bir şekilde beş yıllığına kiraya verdiğini, tespit yaptırıldıktan sonra bir kısım dairelerin balkon korkulukları, pimapen pencere ve kapılarının söküldüğünü ileri sürerek, sözleşmenin ileriye etkili feshi ile yüklenicinin edimine göre devri gereken bağımsız bölümün tespiti, müdahalenin men'i, ... için 5.000,00 TL, ... için 2.000,00 TL kira bedelinin ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin feshi nedeniyle 2.000,00 TL müspet zarar ve ayıplı işler bedelinin tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 658.648,75 TL'ye artırmıştır. Asli müdahil vekili, sözleşmenin süresinde bitirilmediğini, müvekkilinin sözleşmenin iptali ile doğrudan ilgisi bulunduğunu ileri sürerek, sözleşmenin iptalini talep etmiştir....
Noterliği'nin 09.05.2007 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiklerine ve yükleniciler tarafından da 24.03.2008 tarihinde açılan karşı davada sözleşmenin feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduklarına göre, tarafların iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda uyuştuğu sonucuna varılmaktadır. Tarafların iradeleri 08.05.2007 tarihli sözleşmenin feshi konusunda birleştiğinden, mahkemece sözleşmenin feshedildiğinin tesbitine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekir.Mahkeme kararında 08.05.2007 tarihli sözleşmenin davacı arsa sahipleri tarafından geçerli bir nedene dayanmaksızın ve yasal şartları gerçekleşmeksizin feshedildiğinden sözedilmiş, karar arsa sahipleri tarafından temyiz edilmemiştir. Mahkemenin bu belirlemesine göre davalı yüklenicilerin fesih davası yönünden yargılama gideri ve vekâlet ücreti ile sorumlu tutulmaları doğru olmamıştır....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; dava tarihi itibariyle inşaata hiç başlanmamış olduğu, yargılama sırasında davalı yüklenici tarafından inşaatın sözleşme şartlarına göre %93,33 seviyeye getirildiği, kat irtifakı kurulmadığı, tarafların iradelerinin sözleşmenin geriye etkili feshi konusunda birleştiği gerekçesiyle asıl ve ek sözleşmenin geriye etkili feshi ile davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, ek sözleşmede bahsi geçen 20.000,00 TL ve 5.000,00 TL'lik tazminatların BK'nın 158/II. maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza olduğu, talep edilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş olmasının ya da fesih halinde dahi talep edilebileceğinin sözleşmede kararlaştırılmış olmasının gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verildiğinden ve aksi sözleşmede kararlaştırılmadığından davacı tarafın tazminat isteminin reddine, davalının da yaptığı masrafları sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Sözleşmenin Feshi İşleminin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm taraflar arasındaki sözleşmenin feshi işleminin ve cezai şartın iptali istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.06.2009 (pzt.)...
Mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışa konu edilen ... plaka sayılı araca ilişkin mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış sözleşmesinin feshi ve aracın iadesine dair talebe gelince; mahkememizce, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'nin kaldırma kararından önce sözleşmenin feshine karar verilmiş ve bu karar sadece davacı tarafça istinaf edilmiş olduğundan sözleşmenin feshi yönünden davacı lehine kazanılmış hak oluşmuştur. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararından sonra .... yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki mülkiyetin saklı tutulması kaydı ile satış sözleşmesinin özel sicile kaydedilip kaydedilmediği sorulmuş, 24/09/2021 tarihli cevabi yazıda; sözleşmenin özel sicile kaydedildiği bildirilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararından sonra sözleşmenin feshi konusunda davacı lehine oluşan kazanılmış hak gözetilerek söz konusu sözleşmenin feshine ve aracın davacıya iadesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmenin 2 yıl süre ile feshine ilişkin işlemin iptaline karar verilmiş; hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davalı kurumun sözleşmenin feshi işlemin iptaline yönelik olup, 01.02.2012 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Protokolüne eklenen ek Protokolün 7. maddesi ile 1.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şartı gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemlerin, konusu kalmadığından durdurulacağı ve işlem yapılmayacağı öngörülmüştür. Mahkemece, bu hüküm doğrultusunda davanın kabulüne ve yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmiştir....
O halde, mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 30.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sözleşmenin feshi davasında taraf teşkilinin sağlanabilmesi için sözleşmeyi imzalayan...’in de davanın tarafı olması zorunludur. ... aleyhine bu dosyanın davalısı olan yüklenici şirket tarafından Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/526 Esas sayılı dava dosyasıyla sözleşmenin feshi istemiyle dava açıldığı ve bu davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda taraf teşkilinin sağlanması ve her iki davadaki fesih istemlerinin birlikte değerlendirilmesi açısından HUMK’nın 45. maddesi uyarınca dosyaların birleştirilmesi zorunludur. Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde sözleşmenin feshine ve şerhin terkinine karar verilmesi doğru olmamıştır. Yapılacak iş, derdest olduğu anlaşılan Kartal 1....