"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, sözleşmenin haksız feshi sebebiyle alt işverenin bünyesindeki işçilerin işine son vermesi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücretli izin alacaklarının sözleşmenin 5. maddesi uyarınca asıl işverenden rücuen tahsili talebine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 13.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden ve eser sözleşmenin bir türü olduğu kabul edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte; sözleşmenim yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri ve noter ücreti de menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. Sözleşmenin feshi yahut sözleşmeden dönülmesi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir. Hukuk Genel Kurulu'nun 17.01.1990 tarih ve 1989/13-392-1 sayılı kararında da belirtildiği gibi menfi zarar sözleşme yapılmasaydı davalının uğramayacağı zarar olarak tanımlanmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2022 NUMARASI : 2021/469 Esas 2022/218 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Sözleşmenin Feshi - Maddi ve Manevi Tazminat DAVA TARİHİ : 22/08/2021 KARAR TARİHİ : 30/04/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2024 Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçeyle sözleşmenin feshi talebinin hukuki yarar ve aktif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
ISLAH: Davacı vekili ---- tarihinde sunulan ıslah dilekçesinde özetle; ---- tarihinde müvekkili davacı adına açmış oldukları dava ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik --- maddi zarar ve --- cezai şart olmak üzere toplam --- alacağın fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep edildiğini, Bilirkişi tarafından dosyaya sunulan --- tarihli raporda, davacı yanın katlanmış olduğu toplam --- ---- tespit edildiğinin, bu durumda maddi zarar taleplerini ---maddi tazminat ve -- cezai şart olarak toplam ---- fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili hususunda karar verilmesini talep etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart ve maddi tazminat talebine ilişkindir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sözleşme konusu taşınmazda kat irtifakı kurulmadığı, yapı ruhsatı olmadığını, kaçak bina olduğu ancak davacıların daha önce eksik işlerin bedelinin tahsili için dava açtığı, bu davada sözleşmenin tahsilini talep etmedikleri, sözleşmenin devamından yana seçimlik haklarını kullandıkları bundan sonra sözleşmenin feshi taleplerinin iyi niyetle bağdaşmadığı, sözleşmenin tarafı olan ...’ın sözleşmenin feshi yönünde bir talepte bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, müdahalenin meni ve yıkıp taleplerine ilişkindir. Sözleşmenin feshi ancak sözleşmenin tarafı olan tüm arsa sahipleri tarafından istenmelidir. Bu nedenle tüm arsa sahipleri ya davacı veya davalı olarak davada taraf olmalıdır. İhbar olunan davada taraf olmamıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalılar vekili Avukat ... ile davalı-k.davacı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Arsa sahipleri tarafından açılan dava, sözleşmenin feshi, menfi zararın tazmini, müdahalenin önlenmesi ve şantiye binasının kâl'i; yüklenici şirket tarafından açılan birleşen dava ise sözleşmenin feshi, kâr mahrumiyeti ve menfi zararın tazmini istemlerine ilişkindir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin daval.....ve....' den kamyonet satın aldığını, üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğunu müvekkilinin sözleşmenin feshi hakkını kullandığını belirterek, mal bedeli ile araç nedeniyle meydana gelen zararın faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı .....ve..... vekili, aracın arıza sebebinin kullanıcı hatası olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı..... ve ..... vekili, yargılama aşamasında araçtaki arızanın kullanım hatasından meydana geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
bölümü 68.000,00 TL bedel karşılığında satın aldığını ve satış bedelinin nakden ödediğini sözleşmede teslim tarihini ''bütün binaların kat irtifak tapularının alınmış olması ve iskan zamanı '' olarak belirtildiğini bu şekilde tarihi belli olmayan ibarenin 6502 sayılı kanuna aykırı olduğunu teslim süresinin 36 ayı geçemeyeceğini sözleşme tarihinden ihtarname tarihine kadar 29 ay sürenin geçtiğini ancak teslimin yapılmadığını be nedenle sözleşmenin feshi ve denkleştirici adalet ilkesine göre alacağın ödenmesi konusunda ihtara rağmen paranın iade edilmediğini alacağın tahsiline ilişkin İstanbul Anadolu 18....
talep ve dava etmiştir....
Mahkemece verilen karar sözleşmenin feshi sonucunu yaratmaktadır. Ancak davalı arsa sahibi ... tarafından sözleşmenin feshi kabul edilmemektedir. Bu nedenle taraf iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda uyuştuğundan da söz edilemez. Taraflar arasındaki sözleşme halen geçerliliğini korumaktadır. Taraflar arasındaki 07.09.2006 tarihli daire karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde yükleniciye ait bağımsız bölümlerin devri konusunda herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. BK'nın 364/I. maddesinde “işin parası teslim zamanında ödenir” düzenlemesi yer almaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmede yükleniciye ait bağımsız bölümlerin devir zamanı ve aşaması gösterilmediğine göre, yukarıda açıklanan kural uyarınca davacı yüklenicinin davalı arsa sahibinden bağımsız bölümlerin adına tescili isteminde bulunabilmesi için sözleşmedeki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesi gerekir....