Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hafif Raylı Sistemi Hat Üzerindeki Bayilik Sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin davacı yanca feshi ve davalının kiralanandan tahliyesi talebine ilişkin olup mahkemece yukarıda özetlendiği üzere davanın kabulü ile sözleşmenin feshine karar verilmiştir. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Gerek mülga 1086 sayılı HUMK’un 382 ve devamı maddelerinde gerekse yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 294 vd. maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş olacaktır....

    HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava, davalı taraf ile yapılmış olan gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi nedenine dayalı müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın tahliyesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken taksitleri ödemediği iddiasına dayalı gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi, el atmanın önlenmesi(taşınmazın tahliyesi) talep edilmektedir. 6502 sayılı kanunun 73/A maddesi uyarınca tüketici mahkemelerindeki uyuşmazlıklarda dava açılmadan arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Bu kuralın istisnalarından birisi taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar olarak kabul edilmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dilekçesinde 2002 yılında tapudan satın aldığı taşınmaz için kira bedelinin tesbiti, davalının taşınmazdan tahliyesi ve kira alacağını talep etmektedir. H.Y.U.Y.'nın 8/II-1. maddesine göre, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarının Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevinde olduğu açık yasa hükmüdür. Somut olayda; davaya konu dükkan için davalı ile taşınmazın önceki maliki arasında kira sözleşmesi düzenlendiği, bu hususun mahkemenin kabulünde olduğu, sözleşmenin, satın alan davacı tarafı da halefiyet yolu ile etkileyeceği anlaşılmakla, görevli mahkeme Sulh Hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 3....

      -2- 2012/10092 2012/11696 Somut olayda, kiralayan tarafından açılan dava, asıl kiracının iflası nedeni ile davalı olan alt kiracı ile olan kira sözleşmesinin sözleşme hükümlerine göre fesholunduğu, bu nedenle davalının tahliyesi ile haksız kullanım nedeniyle ecrimisil ve bunun yanında 12 aylık kira bedeli talebine ilişkindir. Dava sözleşme kurulduktan sonra, kiralananın tesliminden ve kira bedelinin ödenmesinden sonra açılmıştır. Görevsizlik kararı verilen Sulh Hukuk Mahkemesince de davalı ve davacı arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu yönünde değerlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşme devam ederken haklı sebepler nedeniyle akdin feshedildiğinin ve bununla birlikte kira bedeli ve haksız kullanım bedelinin tahsiline ilişkin dava, kira akdinin feshi nedeniyle açıldığından ve kiracı tarafından sözleşmenin başından beri geçersiz olduğu da ileri sürülmediğinden uyuşmazlığın HUMK'nun 8. maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

        bahçesinin inşaat malzemelerini koyduğunu ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapu kaydındaki şerhin silinmesini talep ve dava etmiştir....

          Davacı vekili, kiralanan taşınmazın 24.09.2008 tarihinde satın alındığını, davalı kiracı ile önceki malik arasında 03.05.2007 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile çatının 2.50 m2 lik kısmına GSM baz istasyonu kurulması için anlaştıklarını, sözleşmenin Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğunu, noter ihtarı gönderilerek sözleşmenin feshi talep edildiğini ileri sürerek Borçlar Kanunu hükümlerine göre akdin feshi ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, kiralanan yerin üstün vasfının musakkaf olduğunu, 6570 sayılı yasanın 7/d maddesi gereği iktisap ve ihtiyaç iddiası ile dava açılmadığını, 03.05.2012 yılına kadar kira sözleşmesinin devam edeceğini bildirerek davanın reddini savunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Dava, akde aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshi ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, 01.07.1997 tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesinin hususi şartlar kısmının 1. maddesinde kiracının kiralananı devir etmeyeceği, aynı sözleşmede ek olarak yer alan maddesinde de ilgili mercilerden izin almadan tadilat yapamayacağının hüküm altına alındığını, davalı şirketin, kiralananın yan duvarı yıkıp kendi taşınmazı ile birleştirdiğini ve taşınmazı ...A.Ş'ne kiraya verdiğini, bu durum sonrasında zorunlu olarak sözleşmeye ek bir sözleşme tanzim edilip imzalandığını ve bir defaya mahsus olmak üzere mecut duruma icazet verdiklerini, aynı sözleşmenin 3. maddesinde...'...

              İcra Müdürlüğü’nün 2006/10863 nolu icra dosyası ile İİK.’nun 270. maddesine göre 47.104.02 YTL için eşya hapsi uyguladığını, davalının müvekkilinin tahliyesini engelleyerek müvekkilini zarara sokmak çabasına giriştiğini belirterek sözleşmenin feshi ve kiralananın tahliyesi nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada Denizli 3. İcra Hukuk ve 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacıya kiralanan taşınmazın tahliyesi ve sözleşmenin feshi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 4. maddesi gereğince İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yolu üzerine yapılan takibin kesinleşmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık sebebiyle sözleşmenin feshi ve kiralananın tahliyesi ile 50.000 USD tutarındaki cezai şartın, davalıdan tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine, kiralananın tahliyesine, 20.000 USD tutarındaki cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmiş, 18.01.2013 günlü mahalli mahkemenin kararı davalı vekili tarafından 03.05.2012 günlü dilekçe ile temyiz edilmiştir. Ancak davalı vekilinin 03.10.2013 günlü dilekçesi ile temyiz isteminden, davacı vekilinin ise 03.10.2013 günlü dilekçesi ile davadan feragat ettiği görülmekle dosya ve ekleri incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu