Davalı, sözleşme imzalanmadan önce davacıya deneme süresi tanıdığını ve henüz deneme süresi bitmeden tesisten çok memnun kaldığını ifade eden davacının üyelik sözleşmesi akdekmek istediğini belirttiğini ve 13.01.2009 tarihinde ödeme yaptığını, sözleşmesinin ise 31.01.2009 tarihinden başlatılarak bir yıllık üyelik ücretinin davacı adına fatura 2011/6193-13078 edildiğini, davacı tarafından dava tarihinden önce tesis ile ilgili hiçbir yazılı veya şifahi şikayeti, ayıp ihbarı veyahut üyelik iptal talebinin bulunmadığını, davacı yanın tüm kış boyunca tesisi hiçbir şikayet veya ihbarı olmaksızın kullandığını, sözleşmenin feshinin talep edilmesi üzerine davacıya üç aylık üyelik dondurma hakkınını hatırlatıldığını ancak davacının bunu kabul etmediğini, haksız ve asılsız hizmet ayıbı iddilarına dayanarak sözleşmenin feshi ve bedel iadesi taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebinin reddine, davaya konu ... plakalı ... i20 Troy marka araçtaki ayıp nedeniyle 5.000,00 TL değer kaybı ile boya masrafı 3.000,00 TL toplamı 8.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ....’nin temyizi üzerine Dairemizin 31.10.2017 tarih, 2015/23617 esas 2017/10474 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne, taraflar arasındaki 25/08/2011 tarihli sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebinin kabulüne, dava konusu araç için ödenen 27.250,00 TL'nin sözleşme tarihi olan 25/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılardan .... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen temyiz sebeplerine göre davalının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Dava, taraflar arasında akdedilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 5. Tüketici ve Bursa 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı ile aralarında imzaladıkları hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve ödemiş olduğu bedelin iadesi için eldeki davayı açmış olup davalıyı 27.06.2013 tarihli ihtarname ile temerrüde düşürmüştür. Mahkemece kabul edilen bedel için ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
A.Ş vekili beyanlarında ; ayıp iddiasının süresinde ileri sürülmediğini, talebin iki yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, yapılan delil tespitindeki belirlenen hususların ve araçta gizli ayıp olduğu iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, ayıp iddiası yerinde olmamakla birlikte onarım ve bedel indiriminin hakkaniyete daha uygun düşeceğini, faiz talebinin haksız olduğunu, bu sebeple davanın reddini talep etmiştir. Dava satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı, davalı .....'dan BMW marka bir adet araç satın aldığını, daha sonra aracı satmak için yapılan ekspertiz incelemesinde araçta değişen ve boyanın mevcut olduğunun belirlendiğini, davalılara bu konuda ihtarname gönderildiğini, ancak herhangi bir cevap verilmediğini, davacının elinde bu şekilde bir hasarın oluşmadığını, aracın teslim edilirken bu haliyle ayıplı olarak teslim edildiğini iddia etmiştir. Davalılardan .. ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/10/2020 NUMARASI : 2019/18 ESAS - 2020/305 KARAR DAVA KONUSU : SATIŞA KONU ARACIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ, BEDEL İADESİ VE YAPILAN ONARIM MASRAFLARININ TAHSİLİ TALEBİ KARAR : Antalya 12....
Somut olayda uyuşmazlık, davacıların ...’da oturmak için yaptıracakları iki adet ev projesi için ahşap pencere yapılması konusunda taraflar arasında eser sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme bedelinin ödenmesine rağmen teslim edilen ahşap pencerelerin belirlenen kalitede olmadığı, ayıplı olduğu ve sözleşmeye aykırı davranıldığı iddiasıyla sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Borçlar Yasasının 355. maddesinde, istisna akdi bir tarafın iş sahibi, diğer tarafın yüklenici konumunda olduğu ve bedel karşılığında bir şeyin imalinin yapılmasının sağlandığı sözleşme olarak tanımlanmıştır....
K A R A R Davacı, davalıdan satın aldığı aracın pert olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, ödediği bedel olan 23.500 TL ile noter ve sigorta masrafı olan 405 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının, davalıdan satın aldığı aracın pert olduğu anlaşılmış olup, davacı ödediği bedel ile yaptığı masrafların tahsili talepli bu davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup; sözleşmenin feshi ile davacıda bulunan aracın iadesi konusunda karar verilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davaya konu saatin ayıplı olması ve sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talep edilmesi nedeniyle saatin bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davaya konu saatin satın alındıktan bir gün sonra ileri gitmesi nedeniyle ayıplı olduğu, ayıbın davalı satıcıya hemen bildirildiği, davacı tarafından noter aracılığıyla çekilen ihtarname ile sözleşmenin feshi ile bedel iadesinin talep edildiği, ayıbın satış anında var olması ve niteliği dikkate alınarak davacı tüketicinin sözleşmenin feshi ve bedel iadesini talep etmesinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir....
Ayrıca sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebi halinde hem dava konusu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi nitelikte yapılmamamsı,hem de sözleşmenin feshi ve bedel iadebinin talep edilmiş olması nedenleriyle dava konusu taşınmazın fiili teslimi sözkonusu olmaması nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihi ile fiili teslim tarihi arasındaki süre yönünden cezai şart niteliğindeki kira tazminatı da talep edilemez. Bu nedenle davacı müspet zararı talep edemez. Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygundur. Davacı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....