Sözleşmenin 8. maddesinde sözleşmenin işverence keyfi olarak feshi halinde cezai şart istenebileceği, sözleşmenin feshi ve tasfiyesi başlıklı 41. maddesinde ise kusuru olmaksızın sözleşmesi feshedilen yüklenicinin kâr mahrumiyeti talep edebileceği hususları açıkça düzenlenmiştir. Dosya kapsamından davalı tarafça davacıya yer teslimi fiili olarak yapılamadığından davacının haklı olarak işe başlayamadığı, davalı kooperatifin sözleşmeyi feshetmesinin haksız olduğu, ıslahın yasal sürede yapıldığı anlaşılmış olup, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. 3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 02.03.2005 tarihli inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşmenin ifası için işlemlere başladığını ve bunun için bir kısım işlemler yaparak masraflar ettiğini, yapmış olduğu masraflar tutarının 50.195,00 TL olduğunu, inşaat ve ruhsat işlemlerinin devam ettiği sırada davalıların dava açarak sözleşmenin feshini sağladığı, icra takibi yaptıklarını, sonuç alamadıklarını, davalılar adına yapılan masrafların davacıya ödenmesi gerektiğini, sözleşmenin fesih aşamasında inşaat seviyesinin %15-20 olduğunu ileri sürerek şimdilik 50.195,00 TL alacaklarının, icra dosyası ile davalıların temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren işlemiş ve işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 2005 yılı Temmuz ayından 06.08.2012 tarihine kadar, davalıların evinde müşterek çocuklarına baktığını ve bu tarihte gerekçesiz ve tazminatsız işten çıkarıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000.00 TL kıdem ve 500.00 TL. ihbar tazminatının faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının iş yasasından yararlanma hakkı bulunmadığından taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 25.09.2008 tarihinde üç yıl süreli hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafça 28.02.2010 tarihinde sözleşmeye tek taraflı olarak son verildiğini, sözleşmenin haklı nedenle feshi için öngörülen şartların mevcut olmadığını, davalı iş yerinde yapılan mutfak yatırımının halen davalı iş yerinde bulunduğunu, sözleşmenin 10. maddesine göre, söz konusu demirbaşların aidiyetine ilişkin hizmetin üç yıldan evvel sona erdirilmesi durumunda, bitiş tarihine kadar olan süredeki amortisman bedelinin hesaplanarak toplam amortisman bedelinden düşülmesi ve geriye kalan tutarın davalıya fatura edilmesi şeklinde olduğunu, fakat demirbaşların bedel ödenmeksizin davalıda kaldığını, sözleşmenin 10. maddesi kapsamında 12.956,36 TL tutarında yatırım yapıldığını, amortisman bedelinin bu meblağ üzerinden hesaplanması gerektiğini, sözleşmenin haksız yere feshedilmesi nedeniyle müvekkilinin sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar elde edeceği 24.260,00...
KARAR Davacı, 3.6.2003 tarihinde davalı şirket ile sürekli danışma ve vekalet ücret sözleşmesi imzaladıklarını, 4.9.2003 tarihinde sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek asıl davada 2.000.000.000 TL ücret, 2.000.000.000 TL cezai şart alacağı ile birleşen davada bakiye 5.384.615.384 TL ücret ve haksız fesihten dolayı 31.230.769.228 TL alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davacının ücretlerinin makbuz karşılığında ödendiğini, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Turizm ve Tic. A.Ş aralarındaki alacak davası hakkında ... 5. Tüketici Mahkemesinden verilen 10.4.2007 ... ve 540-362 sayılı hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu. KARAR Davacı 24.07.2006 tarihinde açtığı bu dava ile sözleşmenin feshi,senetlerin iadesi ile ödediği 1025 YTL sözleşmenin feshi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, senetlerin davacıya iadesine, davacının 1025 YTL nın iadesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2007 tarihinden itibaren 1.170.000.000 TL.ye çıkarılmıştır....
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacının sözleşmeyle ariyet olarak vermeyi taahhüt ettiği malzemeleri teslim ettiğine ve kurumsal giydirme yaptığına dair delil sunmadığı ve böylelikle sözleşmede yer alan kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, bu durumda davalının sözleşmenin tek taraflı feshinde haklı olduğu, esasen davacının davada mahrum kalınan kârı isteyerek feshi kabul ettiği, asıl sözleşme davalı şirketçe haklı nedenle feshedildiğinden kefaletname başlıklı belgede imzası bulunan davalı ...’un da sorumluluğunun bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece sözleşmenin haksız fesh edildiğinin tespitine karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece, davalının davaya konu sözleşmeyi fesih işleminin haksız olduğunun tespitine,sözleşmenin feshine dayalı olarak ödenmeyen yakıt bedellerinin davalı tarafından ödenmesi ve iade edilmeyen teminat mektuplarının davalı tarafça iade edilmesi nedeniyle konusuz kalan davada karar tayinine yer olmadığına karar verilmiş,davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden sözleşmenin feshi işlemi yönünden ayrı, ödenmeyen yakıt bedeli ve iade edilmeyen teminatlar yönünden ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin daval.....ve....' den kamyonet satın aldığını, üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğunu müvekkilinin sözleşmenin feshi hakkını kullandığını belirterek, mal bedeli ile araç nedeniyle meydana gelen zararın faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı .....ve..... vekili, aracın arıza sebebinin kullanıcı hatası olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı..... ve ..... vekili, yargılama aşamasında araçtaki arızanın kullanım hatasından meydana geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL cezai şart, 1.000,00 TL maddi zararın ve 1.000,00 TL alacağın davalı şirketten tahsiline, 24.02.2014 tarihli sözleşmenin feshi ile 2 ve 3 numaralı bağımsız bölümlerin davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....