Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada tüketici mahkemelerinin görevli olmadığını, davacının cayma hakkının bulunmadığını, sözleşme ile cayma hakkının düzenlenmediğini, müvekkili şirketin sözleşme konusu taşınmazı tapuda devrettiğini, sözleşmenin bu şekilde geçerli hale geldiğini, mahkemece sözleşmenin feshi için geçerli bir neden bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, müvekkilinin sözleşmenin kendisine yüklediği bütün edimleri yerine getirdiğini, taşınmazın tamamlanıp faaliyetine devam ettiğini, davacının konaklama yapmadığı için sözleşmeden her zaman cayabileceğinin kabulünün hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, taraflar arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince, davacı adına tescil edilen taşınmaza ilişkin sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının her arızada parça değişimi veya bakım yaparak davacıyı mevcut ayıp nedeni ile oyaladığından ve gerekse davanın açıldığında iki yıllık garanti süresi dolmadığından davalının zamanaşımı def’inin reddine, davacının B.K.’nun 202/1. maddesi hükmü doğrultusunda sözleşmeyi fesih ile ödediği parayı talep etme hakkının doğduğu, bu nedenle davanın kabulüne aracın davalı adına tescilinin sağlanıp fiilen davalıya teslim şartı ile 152.446.00 YTL alacağın temerrüt tarihi 27.02.2007 tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili ile müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle garanti şartlarında da belirttiği gibi garanti süresi içinde kalmak kaydıyla bir yıl içinde aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanmış olmasına, mahkemenin bedel indirimi yerine sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin talep edilme...
Tüketici Mahkemesinin 15.01.2024 Tarihli ve 2024/29 Esas, 2024/25 Karar Sayılı Kararı Davacının yalnızca sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin istirdadını talep ettiği, tapu iptal ve tescil talebinin olmadığı, hukuk yargılamasının temel ilkelerinden olan tasarruf ilkesi ve taleple bağlılık ilkesi gözetildiğinde davacı tarafından usulüne uygun olarak tapu iptal ve tescil talebini içerir bir dava açılmadığı, eldeki dosyanın taşınmaz aynına ilişkin olmadığı bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Dava, taraflar arasındaki gayrimenkul satış vade sözleşmesinin feshi nedeniyle menfi zarar ve ödenen bedelin iadesine ilişkin alacak davası olup, davacının ıslah ettiği alacak miktarı üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, 15.000 USD alacağın tahsiline ilişkin dava açmıştır. Mahkemece bu alacak üzerinden ihtiyati haciz kararı vermiştir. Dava dilekçesinde iki ayrı talep olup, ödenen bedelin iadesi ve menfi zararın tahsili talep edilmiştir. Her iki alacağın miktarını mahkeme tarafından davacıya açıklattırılması gerekir. Ödenen bedel sözleşmenin feshi ile Muaccel hale gelmiş olup, bu alacak yönünden ihtiyati haciz talep etme koşulları oluşmuştur. Ancak menfi zarar yönünden alacağın miktarı yargılamaya muhtaç olduğundan, bu alacak yönünden ihtiyati haciz koşulları oluşmamıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1161 KARAR NO : 2023/1342 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUDURNU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/30 ESAS -2023/140 KARAR DAVA KONUSU : Devre mülk satış sözleşmesinin cayma sebebiyle feshi, ödenen bedelin iadesi ve gayrimenkulün davalı adına tescili KARAR : Taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesinin cayma sebebiyle feshi, ödenen bedelin iadesi ve gayrimenkulün davalı adına tescili talepleri nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, olayda kullanım gerçekleştiğini, cayma hakkının süresinde kullanılmadığını, zamana aşımı süresinin dolduğunu, mahkemenin eldeki davada yetkili olmadığını, sözleşmenin geçerli olduğunu, ödenen bedelin güncellenmiş haline hükmedilemeyeceğini, sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde olmadığını, tapuyu davacının kendi iradesiyle devralmadığını, olayda 6502 sayılı yasanın değil, 4077 sayılı yasanın uygulanması gerektiğini belirterek, verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
ın sözleşme kapsamındaki borçlarını yerine getireceğini taahhüt ettiğini, taraflar arasında noterde yapılan bir sözleşme ve bu sözleşmenin teminatı olarak alınan 05/03/2002 tarihli 20.000USD bedelli bono bulunduğunu, sözleşmenin gereği yerine getirilmediğinde ödenen paranın iade edilmesi gerektiğini ve imzalanan senedin bir borç doğurduğunu, buna rağmen ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
Mahallinde 10/07/2015 tarihinde yapılan keşifte satış vaadine konu taşınmazın hali hazırda yapılmadığı tespit edilmiş olup sözleşmenin haklı feshi şartlarının oluştuğu davacının 09/07/2014 tarihli ihtarnamesi ile davacının sözleşmeyi feshederek ödemiş olduğu 39.500- TL bono bedeli ile, ödenmeyen 91.500,00- TL' lik senetlerin iadesini talep ettiği, davalının senet ve ödenen bedeli iade ettiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne sözleşmenin feshine, ödenen bedelin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, sözleşme gereğince verilen ve ödenmeyen senetlerin ise iptaline " gerekçesiyle karar vermiştir....
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davalının sözleşmeye konu cihazı sözleşme hükümlerine uygun olarak davacıya teslim etmediğinin ihtilafsız olduğu, bu durumda sözleşmenin 9. maddesi uyarınca kararlaştırılan cezai şartın davalıdan talep edilebileceği, davacı tarafın sözleşmenin kuruluşunda ödenen bedel için faiz talep edemeyeceği çünkü bu bedelin ihtarname tebliğ edilmeden davacıya iade edildiği davacının sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı zararı ise ispatlayamadığından kâr mahrumiyeti isteyemeyeceği, davacının cezai şart alacağını temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 7.282,50 TL cezai şart alacağının temerrüt tarihi olan 23.05.2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Ankara 1. Tüketici ve Yalova 4....