Sözleşmenin 16. maddesinde ‘’ ...Kiracı 3 ay önceden bildirmek kaydıyla sözleşmeyi kira sözleşmesinin sürenin bitmesini beklemeden feshedebilir.’’; Kira peşinatı başlıklı 8.4 maddesinde ise ‘’Kiracı; sözleşmenin imzası anında 19.05.2011-19.05.2012 tarihleri arasındaki kira bedeli olan kiraya mahsuben 264.000 TL kira peşinatı olarak ödeyecektir.Kiracı tarafından kira bedelleri peşin ödenen ayların hitamında kiracı,herhangi bir ihtara gerek kalmadan,sözleşmede tayin edilen kira bedellerini,aylık olarak ödemeye devam edecektir. Kira akdinin kiracı tarafından haksız nedenle veya kiralayan tarafından haklı nedenle feshi halinde,kiracı,peşin ödediği kiraların iadesi ile ilgili faiz dahil herhangi bir hak ve iddia talep edemeyeceğini kabul ve taahhüt etmiştir. ‘’düzenlemelerine yer verilmiştir....
Mahkemece, davacının talebinin bedel indirimi değil, yalnızca bedel iadesi olduğu gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemenin de dayandığı bilirkişi raporunda, “dava konusu aracın motor kaputu ve sol arka çamurluktaki boya kalınlığının standart ölçülere uymadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, ancak maldan sürekli yararlanmaya engel olmayıp yalnızca aracın değerinde 3000 TL Lik değer kaybı meydana getirdiği” tespit edilmiştir. Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir....
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye etkili olarak feshi, eksik işlerin giderilmesi için gerekli bedel ile gecikme tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece, işin %92,86 seviyesinde ifa edildiği bu haliyle inşaat kabul edilebilir aşamaya ulaştığından sözleşmenin ileriye etkili olarak feshinin mümkün olmadığı, eksik iş bedeli ile gecikme tazminatı istemleri ancak sözleşmenin ayakta kalması halinde istenilebilecek müspet zarar kalemleri arasında olduğundan, sözleşmenin feshi ile birlikte istenemeyeceği gerekçesiyle, davacının tüm istemlerinin reddine karar verilmiştir....
Ancak, depozito sadece abonenin kullanım borcu olarak ödenmeyen borçlarına yönelik bir güvence teşkil etmektedir.Sözleşmenin erken feshi sebebiyle sözleşmenin feshi sonrası davalının tahakkuk ettirdiği cezai şart faturası ise ödenmemiş enerji kullanım faturası olarak kabul edilemez.Bu nedenle davacının sözleşmenin feshi sebebiyle ödediği güvence bedelini geri alması gerektiği,ayrıca sözleşmenin erken feshi iddiasına dayalı olarak davalının ceza tahakkuk faturası yönünden açtığı davanın ise başka bir alacak davası olduğu kabul edilmelidir. İst 19 ATM 2019/277 E.sayılı davada, elektrik şirketinin davacı olduğu ve güvence bedelini mahsup ettikten sonra ceza faturasından kalan bakiye alacağın edildiği takibe karşı yapılan itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2022 NUMARASI : 2021/382 ESAS - 2022/206 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASI NEDENİYLE SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Alanya 4....
KARAR Davacı, davalılardan satın aldığı evin imar planının idari yargı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle yıkım kararı alındığını ileri sürerek bu suretle ayıplı olan taşınmazın satış sözleşmesinin feshi, tapu kaydının davalılar adına tescili ve satış bedeli 370.000,00 TL nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıp iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 04.12.2013 tarihinde verilen davanın kabulüne ilişkin karar dairemizce bozulmuş bu sefer mahkemece bozma kararına uyulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, Finansal Kiralama Sözleşmesi gereğince davalıya teslim edilen malın sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi istemine ilişkindir. Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre kira bedelleri ödenmediği için sözleşmenin davacı yanca fesholunduğu davalının kiralananı elinde bulundurmasını gerektirir hukuki dayanağın ortadan kalktığı gerekçesiyle malın aynen iadesine, aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde İİK.nun 24.maddesi gereğince icra memurluğunda gerekli bedel takdirinin yapılarak davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Sözleşmenin taşınmazın teslimine ilişkin 15.02.2014 tarihinde teslim edileceği, teslim edilmediği takdirde kira bedeli ödeneceği şeklinde cezai şart düzenlenmiştir. Tarafların rızasında imzalanan adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, resmi şekil olarak geçerlilik şekline uygun olmadığından geçersizdir. Bu durumda taraflar karşılıklı kazandırmalarını sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptir. Somut olayda davacı tarafça dava veya geçersiz sözleşme uyarınca yapılmış bir kazandırma yoktur. Ayrıca sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebi halinde hem dava konusu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi nitelikte yapılmamamsı,hem de sözleşmenin feshi ve bedel iadebinin talep edilmiş olması nedenleriyle dava konusu taşınmazın fiili teslimi sözkonusu olmaması nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihi ile fiili teslim tarihi arasındaki süre yönünden cezai şart niteliğindeki kira tazminatı da talep edilemez. Bu nedenle davacı müspet zararı talep edemez....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin 26. maddesine göre mevcut personelin üç ay boyunca değiştirilemeyeceği, buna ragmen şube müdürü süre dolmadan acentedeki görevinden alındığı, sözleşmenin davacı tarafından haklı olarak feshedildiği, sözleşme kurulurken araç, demirbaş bedeli olarak yatırılan miktarın iadesi gerektiği, davalıya mehil verilmesinin borcun ifasını sağlamayacağı, diğer talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 24.365 Euro miktarın davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. .../... -2- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
Buna göre eser sözleşmelerinde yüklenicinin temel borcu, eseri meydana getirip teslim etmek, iş sahibinin temel borcu da bedel ödemektir. Sözleşmeler çeşitli nedenlerle sona erebilir. Bunlardan biri de fesihtir. Sözleşmenin kapsamına göre tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşması ile sözleşmenin feshi mümkündür. Genel kural gereği sözleşmenin feshi halinde taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını diğer tarafa iade etmek zorundadır. Somut olayda olduğu gibi tarafların ortak kusuru ile sözleşmenin feshedilmesi durumunda da taraflar birbirlerinin mal varlığına kattıkları değerlerin sebepsiz zenginleşme kurallarınca iadesini isteyebilir....