-KARAR- Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız ve sebepsiz olarak feshedildiğini, bayilik veren davalı yanın ekonomik olarak müvekkilinden çok güçlü olduğunun, tek tip ve tek taraflı hazırlanan sözleşmenin eşit olmayan koşullarda bayiye imzalattırıldığını, davalının keyfi feshi nedeniyle müvekkilin kâr kaybı maddi ve manevi zararı olduğunu ileri sürerek şimdilik 100.000 TL kâr kaybı, 50.000 TL müşteri çevresi tazminatı 50,000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 200.000 TL'nin 25.07.2010 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Hakimliği Tarihi :09.12.2014 Numarası :2013/325-2014/630 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın fesih talebi yönünden kabulüne, tazminat talebi yönünden reddine dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, taraflar arasında 08.03.2013 tarihli eser sözleşmesi olduğunu, eserin ayıplı yapıldığının anlaşılması üzerine anlaşma sağlanamazsa fesih yapılacağının ihtar edildiğini, belirterek sözleşmenin feshine, kira kaybı ve mülkiyet kaybı nedeniyle 50.000,00 TL maddi tazminata ve ayrıca 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiş....
geriye etkili feshi koşullarının oluştuğunun kabulünün gerekeceği, dava tarihinde henüz davalının temerrütünün gerçekleşmediği, davacının aşamalarda cezai şart bedeli olarak maddi tazminat talep ettiği, sözleşme kapsamında belirlenen cezai şartın ifaya eklenen cezai şart olduğu, müspet zarar mahiyetinde olan cezai şart bedelinin sözleşmenin feshi ile talep edilemeyeceği, davalının eyleminin sözleşmenin ihlali olduğu davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olmadığı, yasal şartları oluşmayan manevi tazminat talebin de reddine" şeklinde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı yükleniciden konut satın aldığını sözleşmede kararlaştırılan sürede konutun teslim edilmediğini, tasarruf amaçlı ve kira geliri elde etmek için satın aldığını, maddi ve manevi zararları oluştuğunu ileri sürerek 70.000 TL maddi 20.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, davanı kısmen kabulüne, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın aldığı dairenin ayıplı ve tapuda depo vasfında olduğunu ileri sürerek daire için ödediği bedelin davalıdan tahsili ile maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir....
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin yanların ortak iradesi ile sona erdirildiğini, fesih protokolünün tarafların ortak imzalarını taşıdığını, davacının talep ettiği maddi tazminatın fahiş olduğunu ve sözleşme hükümlerine aykırı bulunduğunu, bir an için feshin müvekkili şirketin tek taraflı iradesi ile gerçekleştiği kabul olunsa bile, davacının en fazla 3 aylık bedeli talep etme hakkının bulunduğunu, tazminat bedeli hesaplanırken KDV'nin tazminat hesabına katılamayacağını, davacının kötüniyetli olduğunu ve manevi tazminat talebinin de kabul edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, toplanan deliler ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki sözleşmenin, sözleşme hükümleri gözetilerek ve özellikle 34/2 maddesi gereği feshedilmiş olduğu ve aynı hüküm çerçevesinde bozucu şartın gerçekleşmiş bulunduğu sözleşmenin bu hükmü çerçevesinde sona ermesi karşısında tazminat isteminin yerinde görülmediği gibi, davacı şirket ile davalı Yeni Ortadoğu Oto. Tic. AŞ. arasında imzalanan sözleşmenin 34/2. maddesi hükmü çerçevesinde bozucu şartın gerçekleşmiş olduğundan tazminat istenemeyeceği, davalıların kendi istekleri ile feshi dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde gerçekleştirmedikleri, davacının davalıların danışıklı ve muvazaalı işlemlerle davacının zararına sebep olduklarını ispatlayamadığı, feshin saklı olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamında; sözleşmenin 9.2.b. maddesindeki süre koşuluna uyulmak suretiyle davalı tarafça sözleşmenin usulüne uygun olarak feshedildiği, davacı tarafın usulüne uygun olarak feshedilen sözleşme nedeniyle davalıdan tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmet sözleşmesi uyarınca, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yanlar arasında imzalanan sözleşmenin 9/b maddesi “Müşteri işbu sözleşmede belirtilmeyen bir gerekçeyi ileri sürerek sözleşmeyi sona erdirmek istediği takdirde asgari 3 ay önceden noter marifeti ile feshi ihbar yapabilir...” hükmünü içermektedir. Davalı şirket tarafından gönderilen fesih ihbarnamesinde sözleşmenin 28.02.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiği görülmüştür....
Mahkemece, hastane yetkilisi hakkında açılan davada isnat edilen hususların gerçekleşmediğinin tespit edilerek beraat etmiş olduğuna ve bilirkişi raporuna dayanılarak işlemin iptaline, 5.484.00 YTL maddi, 500 YTL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, öncelikle, davalının sözleşmeyi fesihte haksız ve kusurlu olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekir Taraflar arasında düzenlenen 8.10.2002 tarihinden geçerli sözleşmeler ile davacının, bilgisayarlı tomoğrafi, Ek 6-Holter, Ekokardiyoğrafi ve treadmil Egsersiz testi, endirekt röntgen, kemik Dansiitometrisi, Laborutuvar Mammoğrafi, Renkli Doppler ve Ultrosanoğrafi hizmetleri vermeyi üstlendiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle sözleşmeye binaen verilen boş teminat çekinden dolayı menfi tespit isteminin incelemesinde, davacı tarafından aynı davalıya karşı aynı bayilik sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olarak ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/131 E. 2009/307 K. sayılı kararı, Yargıtay .... Hukuk Dairesi’nin 2009/9314 -10864 E.K. sayılı ilamı onanarak kesinleştiği gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmesine, karşı dava yönünden yapılan incelemede, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 20. maddesinde de “bayi, anlaşmanın her ne sebeple olursa olsun feshi üzerine ... gün içinde elindeki dolu, boş, depozitolu depozitosuz tüpleri ......