Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2021 NUMARASI : 2019/53 ESAS, 2021/7 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptal ve Tescil, Tazminat, Sözleşmenin Feshi, Eski Hale Getirme, Haciz Terkini (Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesine Aykırılıktan) KARAR : Pazar (Rize) 2....

Kadastro Mahkemesi ise, davanın su borularına yapılan müdahalenin önlenmesine ilişkin olup taşınmazın mülkiyetine veya kurulmuş bir sınırlı ayni hakka müdahalenin söz konusu olmadığı, haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, davacı tarafından döşenmiş olup davalı tarafından haksız müdahalede bulunulduğu ileri sürülen su isale hattına vaki müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. Diğer bir deyişle suyun kullanım hakkına ilişkin olup su boru hattının kurulduğu taşınmazın aynına ilişkin bulunmadığından ve yenilik doğurucu bir karar almayı gerektirdiğinden uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülmesi gerekmektedir. Bu durumda, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ......

    Yargıtay kararlarında da belirtildiği şekilde; elatmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkına dayanan ve kaynağını TMK’nın 683. maddesinden alan bir dava türüdür. Müdahalenin men’i davasında amaç, mülkiyet hakkına olan saldırının veya müdahalenin ortadan kaldırılmasıdır. Böylelikle malına haksız olarak müdahalede bulunulan malik, içinde bulunduğu durumdan kurtulmuş olur. Bahsi geçen müdahale maddi olabileceği gibi farklı şekillerde de ortaya çıkabilmektedir. El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir. Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür....

    Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafın talebinin münhasıran müdahalenin önlenmesi ve kal'e ilişkin olduğu, eski hale getirme talebinin ise bulunmadığı anlaşılmakla eski hale getirme masrafları ile zemin bedeli karşılaştırılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı (Y. 5. HD'nin 2016/22548 E ve 2017/21422 K sayılı ilamından) anlaşılmakla istinaf talebinin aşağıdaki gibi reddine karar vermek gerekmiştir....

    Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri mülkiyeti devir borcu yüklediğinden bu sözleşmelerin tek taraflı olarak gönderilen ihtarname ile feshi mümkün değildir....

      Bu bakımdan, yukarıdaki açıklamalar da göz önünde tutulduğunda, her mirasçı terekeye dahil bir taşınmaz için birbirinden bağımsız olarak birbirlerine karşı paya yönelik müdahalenin önlenmesi davasını açmaları mümkün olduğu gibi, muhtesatların muristen kalmamış ise hak sahiplerinin zaten yapılan müdahalenin önlenmesi konusunda her türlü davayı açma imkanları bulunmaktadır....

        Yine Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmelerinin tek taraflı irade beyanı ve bu beyanın karşı tarafa ulaşmasıyla feshi mümkün olmayıp fesihte taraf iradelerinin uyuşması ya da feshin mahkeme kararıyla yapılması zorunludur. Tek taraflı irade beyanıyla fesih yapılamayacağından, davacının sadece feshin tesbitini istemekte hukuki yararı bulunmamakta ise de, davacının el atmanın önlenmesi ve sözleşme konusu arsanın kendisine teslimi talebi de olup birlikte değerlendirildiğinde el atmanın önlenmesi ve taşınmazın teslimini isteyen arsa sahibinin sözleşmeden dönmeyi de talep etmiş sayılacağının kabulü gerekir (Yargıtay 15. Hukuk Daire'sinin 14.04.2008 gün 2007/1276 Esas 2008/2431 Karar, 21.12.2006 gün 7594-7533 E.K. sayılı ilamları)....

          Ancak; tahdit içerisinde kalan A=240 m2'lik bölüm yönünden davalının elatmasının önlenmesine de karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde "müdahalenin önlenmesi talebinin reddine" karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükmün ikinci paragrafında yer alan "müdahalenin önlenmesi talebinin reddine" cümlesi kaldırılarak; bunun yerine, “Davalının, ... bilirkişisi krokisinde A=240 m2'lik bölüme yönelik elatmasının önlenmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/01/2007 günü oybirliğiyle karar verildi....

            sayılı kararı ile müdahalenin önlenmesi istemi kabul edilmiş, temyiz incelenmesinde ise bu husus bozma konusu yapılmayarak sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Hükmün ecrimisil istemi yönünden bozulması sonrası mahkemece, davacının davasının Yargıtay bozma kararı doğrultusunda reddine karar verilmiş olup, ecrimisil istemi yönünden bozmaya uyulmak suretiyle davanın bu yönden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Kapatılan Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 10/11/2014 gün ve 2014/9668 E. - 2014/15768 K. sayılı kararı ile hükmün bozma konusu yapılmayan müdahalenin önlenmesi yönünden kesinleştiği anlaşılmaktadır....

              K A R A R Davacı; davalı ile 09.02.2009 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi akdedildiğini, teslim tutanağı ile sözleşme konusu konutun davalıya teslim edildiğini, davalının sözleşme hükümlerine uymayıp, sözleşme gereği ödemesi gereken taksitleri ödemediğini, davalıya gönderilen iki ihtarnameye rağmen de borcun ödenmediğini, davalıya borcun ödenmemesi halinde sözleşmenin 9. maddesi gereği sözleşmenin feshedilerek taşınmazın stoka alınacağının bildirilerek konutun 15 gün içinde boşaltılması gerektiğinin aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, sözleşmede belirtilen fesih nedenlerinin gerçekleştiğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile mülkiyetlerinde bulunan ancak davalı tarafından işgal edilen taşınmaza vaki el atmanın önlenmesine ve taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile; davacı ile davalı arasında gerçekleştirilen sözleşmenin feshi ile davalının... Projeleri 1....

                UYAP Entegrasyonu