Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

komisyon için şimdilik 5.000 TL, komisyon alacağı için şimdilik 5.000 TL maddi tazminat ile 100.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplamda 125.000 TL’nin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren Banka mevduatlarına uygulanan en yüksek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Sözleşmenin feshi, alacak ve tazminat istemi ile açılan dava sonunda Mahkemenin verdiği karar temyiz üzerine Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 9.3.2009 gün ve 2008/1569-2009/1292 sayılı kararı ile bozulduğu, bunun üzerine davalılar tarafından karar düzeltme yoluna gidildiği ve dosyanın Dairemize yanlışlıkla gönderildiği anlaşılmakla, talep hakkında inceleme yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 15.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 15.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      - KARAR - Asıl davada davacı vekili, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 30.11.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri getirmesine rağmen davalı yüklenicinin geçen uzun süre içerisinde ruhsat alarak inşai faaliyetlere başlamadığını ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle uğranılan zararlar için şimdilik 30.000,00 TL'nin reeskont faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, bilahare tazminat talebini 150.000,00 TL olarak ıslah etmiştir....

        Mahkemece, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin mahkemenin önceki hükmü ve buna ilişkin ferileri bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olmakla yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, birleşen dava yönünden bozma ilamı uyarınca talimat yoluyla alınan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alındığı, bilirkişi raporu ile birleşen dava davacısının davalı ...den herhangi bir komisyon alacağının bulunmadığı, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle gelir kaybı tutarının ise 11.356,80 TL olduğu belirlendiği gerekçeleriyle birleşen davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan gelir kaybının sözleşmenin fesih tarihi olan 09/11/2005 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının birleşen davadaki sair maddi tazminat, manevi tazminat ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin talep ve istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

          süresi için maddi tazminat ile manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır....

            Davalının, sözleşmeyi feshinin 13. maddesine uygun ve haklı olduğu, ayrıca 13.2 maddesine göre sözleşmenin 05/03/2019 tarihinde sona ereceği hususunun sözleşmenin imzalandığı 05/03/2014 tarihi itibariyle davacı tarafın da kabulünde olduğu, dolayısı ile davacının sözleşmenin 05/03/2019 tarihinden sonra da devam edeceği inancı ile yetkili servis olarak yatırımlarına devam ettiğine yönelik iddialarının ve portföy tazminat taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Mahkemece davacıya verilen 3 aylık feshi ihbar süresinin yeterli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Belirsiz süreli, sürekli borç ilişkilerinde taraflar her biri kural olarak ... taraflı irade beyanıyla bu ilişkiyi sona erdirebilir. Sözleşmenin bu şekilde sona erdirilmesi her somut olayda sözleşmenin amacına uygun olacak şekilde belirlenmelidir. Davacı, otomobil satımı ve servis hizmeti vermekte olup, sözleşmenin feshi için verilecek ihbar süresi satıcının işletmesini başka biçimde değerlendirmesine olanak verecek uzunlukta olması gerekir. Tarafların durumu, anlaşmanın niteliği ve hacmi gözetilerek 3 aylık feshi ihbar süresinin yerinde olup olmadığı konusunda bilirkişi kurulundan rapor alınmalıdır. Mahkemece alınan iki bilirkişi raporunda feshi ihbar süreleri yönünden farklılık bulunduğundan yukarıdaki ilkeler ışığında davalının sözleşmeyi fesih için vermesi gereken makul süre tespit edilerek, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir....

                - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinden Mustafa ve ... ile davalı arasında 21.07.2011, ... ile davalı arasında 26.07.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme ile ruhsat tarihinden itibaren 24 ay içerisinde inşaatın tesliminin kararlaştırıldığını, 2011 yılı Eylül ayında taşınmaz üzerindeki eski binaların yıkılarak davacıların kira ödemeye başladıklarını, 28.02.2013 ve 01.03.2013 tarihlerinde keşide edilen ihtarnamelere rağmen davalının hiçbir işlem yapmadığını, davalının bu tutumları nedeniyle kira ödeme dışında gelir elde etmeme suretiyle zararlarının doğduğunu ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshi ile şimdilik her bir davacı için 1.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın sözleşmenin feshi yönünden kabulüne, tazminat yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davacı ile davalı firma arasında ... . Noterliğinin 18 Şubat 2010 tarih ve ... yevmiye numaralı gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davalı firma yetkililerinin sözleşmede belirtilen taahhütlerini yerine getirmediğini ve davacıya ait taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı binayı yıkarak davacıya zarar verdiğini beyan ederek 20.000,00 TL maddi tazminatın ticari faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline, ... ....

                    HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu