Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalan Reuters Servisleri Kontratı gereğince müvekkili tarafından davalıya hizmet verildiğini, bu hizmet karşılığında düzenlenen faturanın davalı tarafça iade edildiğini, fatura bedelinin ödenmesi için keşide edilen ihtarname üzerine davalının 7.325.602.500 TL ödeme yaptığını, bakiye borcu ödemediğini, bunun üzerine bakiye alacakları ile sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle oluşan müspet zararlarının tahsili için icra takibine girişildiğini, haksız itirazı ile takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....

    Süresinden önce sözleşme feshedildiği takdirde sözleşmenin sonuna kadar olan kira bedelleri kiralayana ödenecektir" şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Davalı vekili taşınmazı 04.04.2009 da tahliye ettiklerini savunmuş ise de yazılı delille tahliyeyi ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece davacı kiraya verenin taşınmazda yaptırdığı delil tespiti nedeniyle 24.04.2009 tarihinde yapılan keşif nedeniyle, tahliye tarihinin 24.04.2009 olarak tespiti isabetlidir. Ancak sözleşmenin 4. maddesindeki düzenleme feshi ihbar niteliğinde olmayıp, makul süre olarak bu madde uyarınca makul sürenin tespiti hatalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tazminat, sözleşmenin feshi, elatmanın ve muarazanın önlenmesi davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davacı vekilince duruşmasız, asıl davada bir kısım davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde bir kısım davalılar vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ...'in gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        Mahkemece, birleşen davada davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi 8. madde uyarınca feshettiğine dair bir bildiriminin olmadığı, ancak sözleşmenin 9.3. maddesi uyarınca sözleşmenin haklı olarak feshi halinde dahi sözleşme kapsamında verilen hizmet bedeli dışında herhangi bir tazminat talep olunamayacağının kararlaştırıldığı, bu nedenle birleşen davada davacının sözleşmenin haksız feshi nedeniyle tazminat talep hakkının bulunmadığı, sözleşmenin 9.3.maddesi ile artık davalının feshinin haklı olup olmadığının sonuca etkisi olmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece uyulan Dairemizin 10.03.2014 tarihli bozma ilamında, somut uyuşmazlıkta birleşen davada davalı tarafın sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı değerlendirilip birleşen davadaki taleplerin buna göre karara bağlanması gerektiği belirtilmiştir....

          Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile davalılar arasında 19.03.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin üzerinden 6 yıl gibi uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen sözleşmede belirtilen binayı yapmak için davalıların müvekkil dışında hiçbir arsa sahibi ile anlaşma yapmadığı gibi inşaata başlamak için ruhsat dahi almadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile, manevi tazminat ile cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, taraflar arasında tahsis LPG dolum tüplerinin dağıtımı konusunda yapılan bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle uğranılan zarara ait maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihinin belli olmadığını, davacının 4054 sayılı kanunun uygulanması şartına uymadığını, davacıdan çok önce müvekkilinin davacı şirketle çalışamayacaklarına dair ihtarname çektiklerini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              Bu durumda Sözleşmeye aykırılığın doğduğu tarihten itibaren hiçbir ihtara gerek kalmaksızın İdare'nin faiz / tazminat talep etme hakkı saklıdır." 9.2 bendinde "Sözleşmenin İdare'ce feshi halinde İdare, fesih tarihine kadar Alıcı tarafından yapılan ödemeleri (daha önce devir yapılmışsa devir komisyon ücretleri ve banka komisyonu, BSMV ye Damga Vergisi hariç) emsal kira bedeli, alıcıya ait olup da ödenmemiş olan elektrik, su, doğalgaz, ortak gider aidatları, yönetim giderleri, abonelik ücretleri, Emlak Vergisi, sigorta ücretleri vb. tüm masraflar ile vergi ve benzeri tüm yükümlülükler ve varsa İdare 'ce tespit edilen tahribat karşılığını düşerek Alıcı'ya ide eder. Alıcı'nın Sözleşmenin feshi tarihine kadar yaptığı ödemeler için faiz tahakkuk ettirilmez." 9.3 bendinde "Alıcı, Sözleşmenin feshi halinde Gayrimenkul 15 (onbeş) gün içinde tahliye ederek İdareye'ye teslim ile yükümlüdür." şeklinde belirtilmiş ve belirlenmiştir....

              ihbarındaki gerekçelerin haklı olmadığını belirterek taraflar arasında yapılan yetkili servis ve bayilik sözleşmelerinin devam ettiğinin tespiti ile muarazanın bu şekilde halline, aksi takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile yapılan yatırımlar nedeni ile uğranılan zararın tazmini için 5.000-TL, sözleşmenin tek taraflı haksız feshi nedeni ile uğranılacak kazanç kayıplarının tazmini için 5.000-TL tazminatın en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                gibi malzemelerin atıl kaldığını, bundan dolayı oluşan maddi zararlarının olduğunu, davalı şirketin istediği banka teminat mektuplarını alabilmek için zorunlu olarak gayrimenkul satın alınmak zorunda kalındığını, tanzim ve teşhir amaçlı stantlar için davalıya ait firmadan değişik tarihlerde paralar alındığını, sözleşmenin feshi nedeniyle de paraların ticari faizi ile birlikte iadesi gerektiğini, prim kayıpları olduğunu iddia ederek haksız fesih nedeniyle sözleşmelerden ve yasalardan kaynaklanan fazlaya ilişkin sair tazminat ve yasal hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000.000.000 TL maddi tazminatın ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Bu durumda davada sözleşmenin feshi istenilmiş olmakla çekişme konusu taşınmazla ilgili olarak yüklenici ile arsa payı karşılığı sözleşme imzalayan tüm paydaşların mevcut davada yer alması zorunlu bulunmaktadır. O halde, mahkemece, yapılması gereken ..., diğer paydaşların da zorunlu dava arkadaşı olarak davaya muvafakatlerinin alınması, muvafakat etmedikleri takdirde, işbu dava ile birlikte birleştirilmek üzere bu kişiler hakkında dava açması için davacıya süre verilmesi, böylece tüm maliklerin davada yer alması sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esasının incelenmesinden ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik taraf teşkili ile sözleşmenin feshine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararırın bozulması gerekmiştir. ...)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu