Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamına göre bilirkişi heyetince belirlenen %76 inşaat seviyesi sözleşmenin geriye etkili feshi için yeterli olmasına rağmen, bilirkişi raporlarından inşaat seviyesinin tespitinde arsa sahibine verilecek iki daireye ilişkin yukarıda anılan teslim şartlarının dikkate alınıp alınmadığı anlaşılmamaktadır. Fesih hakkında karar verilebilmesi için bu oranın net bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece, inşaat seviyesinin bilirkişi raporunda belirtilen seviyede olduğunun tespit edilmesi ve fesih kararı verilmesi durumunda, müspet zarar ve tazminata hükmedilemez. Yine sözleşmenin geriye etkili feshi halinde, sözleşme gereği avans olarak devredilen davalılardan... üzerindeki arsa paylarının da arsa sahibine iadesi ve adına tescili gerekecektir. Tüm bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı ...'...

    halinde aylık 800,00 TL kira tazminatı kararlaştırıldığını, davalıların eylemlerinden dolayı müvekkillerinin zarara uğradığını ve başka yükleniciyle sözleşme yapma imkanlarının da kalmadığını ileri sürerek, asıl davada sözleşmenin feshi ile şimdilik 5.000,00 TL cezai şart ve 2.500,00 TL menfi zararın; birleşen davada ise sözleşmenin feshi ile birleşen davanın davacıları lehine şimdilik 5.000,00 TL cezai şart ve 2.800,00 TL menfi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma, tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının, sözleşmenin geriye etkili olarak feshini istemekte haklı olduğu, ancak fesih nedeniyle uğramış olduğu menfi zararı ispat edecek herhangi bir belge veya makbuz sunulmadığı ayrıca, taşınmazın bulunduğu bölgede, yapılacak yeni inşaatlar için düzenlenen sözleşmelerde paylaşım konusunda olağandışı lehe veya aleyhe bir değişiklik olmadığı, taşınmazın imar durumunda da bir değişiklik bulunmadığı, yeni bir yüklenici ile yapılacak sözleşmede de aynı oranda inşaat yapılma olasılığı bulunduğu,davaya konu sözleşmeye nispetle daha iyi bir teklife ilişkin delil bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi ile tazminat taleplerinin reddine, davalı yüklenici şirketin açmış olduğu tapu iptali ve tescil tazminat istemli dosyanın tefrikine karar verilmiştir....

        olduğunu, sözleşme hükmünde tanımlanan cezanın, ifaya ekli gecikme cezası olduğunu, iş bu dava konusu olayda süresinde belirli işlerin yapılmaması için öngörülen gecikme cezası bir ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğundan sözleşme süresi veya verilen süre uzatımı sona erdikten sonra iş tamamlansa idi tamamlama tarihine değin geçen süre hesaplanarak uygulanabileceğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davacı yanca fesih edilmiş olmakla idarenin her halükarda müvekkillerinden ifaya ekli gecikme cezası talep ve müvekkilleri alacaklarından mahsup hakkı bulunmamakta olduğunu, sözleşmenin feshi halinde iş sahibinin ancak menfi zarar kapsamında tazminat isteminde bulunabileceğini, sözleşmede aksi kararlaştırılmış olsa dahi(ki taraflar arasındaki sözleşmede böyle bir hüküm mevcut olmadığını) bu halde ancak ve ancak sadece sözleşmenin fesih edilemeyeceğini, ihbar/önel süresince gecikme cezası tahakkuk ettirilip kesilebileceğini, sözleşmenin 43.1 madde hükmü gereğince, işverenin ihale...

          Bu durumda anılan parseller yönünden TMK'nın 692. maddesi uyarınca sözleşme geçersiz olduğundan; dava konusu sözleşmenin bu yönüyle geçersizliğine karar verilmesi gerekirken, feshine karar verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan, davacı vekili, dava dilekçesinde gecikme tazminatı (kira) talebinde bulunmamış, ....07.2011 havale tarihli dilekçesinde ıslah talebinde bulunarak kira kaybı istemiş ancak ıslah dilekçesini harçlandırmamıştır. Bu durumda ıslah talebi dikkate alınamayacağından hüküm yerinde “kira bedeli” adı altında gecikme tazminatına da hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. İzah edilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir....

            Arsa sahibi, birleşen ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ...esas, ... karar sayılı dosyası üzerinden açtığı davada kendisine ait bağımsız bölümlerin teslimi, kira tazminatı ve eksik işlerin giderilme bedelinin tahsilini istedikten, yani iradesini ifa yönünde açıkladıktan sonra ayrıca sözleşmenin geriye etkili feshini de talep etmiştir. Mahkemenin kabulü gibi taleplerin ifa yönünde olmasına karşılık, ayrıca bir de sözleşmenin geriye etkili şekilde sonlandırılmasını istemek mümkün değildir. Ne var ki, birleşen davada yüklenicinin teslimde temerrüde düştüğü tarihten itibaren gecikme tazminatı istemesine rağmen, mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek sadece 6 aylık süreyle gecikme tazminatına hükmedilmiştir. Oysa, arsa sahibi birleşen dava tarihine kadar ifayı beklemiş olup, bu seçimi nedeniyle kendisine atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmamaktadır....

              Taraflar arasındaki sözleşmenin; "Madde 25- Gecikme halinde uygulanacak cezalar ve sözleşmenin feshi 25.1. Bu sözleşmede belirtilen süre uzatımı halleri hariç, Yüklenicinin sözleşmeye uygun olarak işi süresinde bitirmediği takdirde en az 10 gün süreli yazılı ihtar yapılarak gecikme cezası uygulanır. 25.2. Yüklenicinin sözleşmeye uygun olarak işi süresinde bitirmediği takdirde, gecikilen her gün için sözleşme bedelinin % 0,05 (onbindebeş) oranında gecikme cezası uygulanır. 25 .3. İhtarda belirtilen sürenin bitmesine rağmen aynı durumun devam etmesi halinde ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminatı gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir. Madde 26- Sözleşmenin feshine ilişkin şartlar 26.1. Sözleşmenin İdare veya Yüklenici tarafından feshedilmesine ilişkin şartlar ve sözleşmeye ilişkin diğer hususlarda 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümleri uygulanır." hükümlerini içermektedir....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 10.05.2006 günlü tutanakta taahhüt edilen kira bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli, icra takibinin devamı ve icra inkâr tazminatı istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile dava dışı arsa sahipleri ve yüklenici ... arasındaki 21.04.2006 tarihli düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesini yüklenici ... vekili olarak davalı ... imzalamıştır. Bu sözleşmenin 22. maddesinde süresinde inşaatın bitirilmemesi durumunda rayiç kira bedeli üzerinden gecikme tazminatı ödemesi kararlaştırılmıştır....

                - K A R A R - Asıl davada davacı vekili, davacı yüklenici ile davalı arsa sahibi arasında 17.07.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme uyarınca üzerine düşen edimini yerine getirmesine rağmen davalının davacı bağımsız bölümlerinin tapu devirlerini yapmadığını ileri sürerek sözleşmeye göre davacıya bırakılan 4 ve 6 no.lu bağımsız bölümlerin tamamının, 5 no.lu bağımsız bölümün 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiş, bilahare davasını sözleşmenin ileriye etkili feshi ile imalat bedelinin tahsili olarak ıslah etmiştir....

                  Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde taraflar arasındaki sözleşmenin 9/b maddesinde düzenlenen zararın diğer zararlar ile birlikte her ay için maktu belirlendiğine göre gecikme cezası olduğu, bu durumda davacı tarafça eldeki dava ile gecikme tazminatı istenmesinde sakınca olmadığı belirtilerek, eldeki davada belirlenen bu maktu tutarın 42.000,00 TL 'nin üstünü, yani anılan madde metninde geçen diğer zararlar kapsamında maktu rakamı aşan gecikme tazminatı zararını istediği gerekçesiyle mahkemece belirlenen 62.562,15 TL gecikme tazminatının icra takibi ile istenilen 42.000,00 TL dışındaki bakiye 20.562,15 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu